BURSA (A.A) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk
Koç, Türkiyenin içinden geçtiği o korku tünelini şu anda görüyoruz. Burada
ayakta duran sadece CHP olduğunu da görüyoruz. CHPyi korumak zorundayız ve
toplumsal muhalefetin ana merkezi yapmak zorundayız dedi.
Koç, CHP İnegöl İlçe Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, genel
merkezin görevlendirmesi sonucu İstanbul Milletvekili Nur Serter ile 3 gün
boyunca Bursa merkez ve ilçelerinde bir değerlendirme gezisi yapacaklarını
söyledi.
Türkiyenin, önümüzdeki 1-1,5 yıl içinde yerel seçimleri yapacağını belirten
Koç, şöyle konuştu:
Türkiyenin manzarası ortada. Bunları her gün Ankarada konuşuyoruz. Sayın
Başbakan 90lardan, siyasete girdiği günlerden itibaren söylediği veciz sözler
içerisinde demokrasiyi kendi amaçlarına varmak için kullandığı bir tramvay olarak
değerlendirmiştir. Tam da öyledir. O tramvaydan şu anda inmek üzeredir. Kafasında
önümüzdeki 2-3 yıl için planladığı bir süreç var. Onu da gerçekleştirse,
söylediğini yapacaktır. O tramvaydan inecektir. Biz bütün bu gerçeklerin altını
çizmeye çalışıyoruz. Bununla 325 kişilik bir tek lider atamasından gelen bir
meclis çoğunluğuna karşı mücadelemizi parlamentoda sürdürme mücadelesindeyiz.
Mecliste birden fazla muhalefet partisinin bulunduğunu bildiren Koç, ancak
muhalefet görevinin başlı başına Cumhuriyet Halk Partisinin omuzlarında olduğunu
ileri sürerek, önümüzdeki hafta İnegölü de, Bursayı da yakından ilgilendirecek
olan bir yasa tasarısının parlamentoya geleceğini söyledi. Bu tasarıyla
belediyelerde değişiklik yapılacağını vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
Büyükşehir belediyelerini 29a çıkartıyor, ama bunun yanında İstanbul ve
Kocaelinde daha önce uygulanan o ilin mülki idare sınırlarını bütün şehir
olarak, büyükşehire bağlanacağı bir yapı getiriyor ve bu belediyelerin sınırları
içerisindeki tüm belde belediyelerin kapatılması da ön görülüyor. İnegölde 4
tane beldemiz var, bu şekilde kapatılacak olan. Bursa Büyükşehir Belediyesinin
sınırları da Mustafa Kemalpaşadan İnegölün en uç Bozüyük komşusu köyüne kadar
hepsi büyükşehir sınırları içerisine girecek. Şimdi il özel idareleri kalkacak,
merkezi bütçeden çıkacak, valiler tam yetkili olacak. Baktığımız zaman iki yönden
eleştiriyoruz. Bir büyükşehirde konuşlandırılan belediyeler daha geniş bir alana
hizmet versin. Bir pergel konur, belirli bir çerçeve içerisinde kentsel yaşama
hizmet götürebilecek şekilde yapılanmış belediyeler ona göre hizmet götürür.
Bursanın ve İnegölün merkezindeki bir hizmet bekleyişiyle İnegölün en uzak
köyündeki tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir köyün belediye hizmetlerinden
beklentisi çok farklıdır. Biri kentsel doku üzerinden hizmet alır, biri kırsal
alan üzerinden hizmet alır. Bir başka dezavantajı köy muhtarlıklarının tüzel
kişiliğinin kaldırılmasıdır. Mahalle muhtarlığından köy muhtarlığı farklıdır.
Oradaki arazi kullanımının köy muhtarlığında ortak mera, otlak alanları, tarım
alanları köy muhtarlığı ve köy tüzel kişiliğinin üzerindedir. Bütün bunlar
ortadan kalkmaktadır. Tek yetkili vali, il özel idaresi kalkıyor. Bölge kalkınma
ajansları yerine burada bölgesel kalkınma koordinasyon merkezleri kuruluyor. Yani
büyükşehir haline getirilecek bütün şehir haline getirilecek yapılar Bursa dahil
yağmaya, ranta açılıyor. En uç köy noktasına kadar. Türkiyenin içinden geçecek
duruma bakacak olursak, 29 il bu şekildeki bir idare yapısıyla 29 ayrı federal
yapı gibi görev yapacak hale getiriliyor. Bunun sonu nereye gider- Bundan sonra
valiyi de halk seçsin noktasına gider. Başbakanın kafasındaki sistem eğer
engellenmez ise yukarıda bir başkan, altta federal bir yapılar, birbirinden kopan
ve ulus bütünlüğü dağılmış, kendi kendini idare etmeye doğru özerkleşmiş federal
yapılar. Bu oyunun altındaki manzara budur.
-CHPyi korumak zorundayız-
Koç, Kuzey Afrikada, Ortadoğuda savaşla, kanla, zulümle uygulanan planın,
Türkiyede siyasi taşeronlar aracılığıyla sandıkta uygulandığını iddia ederek,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
Efendim biz hizmet kalitesi açısından düşünüyoruz bunu. Sen onu benim
külahıma anlat. 10 yıldır yaptıkların ortada. Senin kafa yapın ortada. Senin
genetik yapın ortada. Sen bizi biz yapan değerleri hep hedef alarak bugüne kadar
geldin. Dışarıdan aldığın güç, içeride kurduğun tezgahlar Türkiyeyi bu güne
getirdi. Anayasa Mahkemesi şu anda siyasi anayasa çerçevesinde başvurulduğunda
bir karar verebiliyor mu- Hayır, vermiyor. Başbakanın siyasi arzularına göre
karar veriyor. Çankayada Cumhurbaşkanı bunu inceler... Yok efendim, dün
inceledik. Ben tıp doktoruyum dedim, bunlar siyam ikizi. Gövde aynı, genetik
yapı aynı, organlar aynı, başlar ayrı. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız.
Televizyonlara bakarsanız ekonomi çok iyi, borsa tavan yaptı, sürekli bir sıcak
para girişi var. Ama bu İnegöldeki mobilyacıya, emekliye, memura hiç yansımıyor.
Enflasyon hedefi sürekli gözden geçiriliyor. Baktığınız zaman her şey tozpembe.
Sadece günlük tartışmalar var, iki başlı mı tek başlı mı- İçimizde kırgınlıklar
olabilir. Ama bunları aşmak zorundayız. Türkiyenin içinden geçtiği o korku
tünelini şu anda görüyoruz. Burada ayakta duran sadece CHP olduğunu da görüyoruz.
CHPyi korumak zorundayız ve toplumsal muhalefetin ana merkezi yapmak zorundayız.
Artık o kırgınlıklar tedavi olsun.
Cezaevlerindeki açlık grevlerine de değinen Koç, Açlık grevi şu anda
birçok cezaevinde sürüyor. Bir defa insan yaşamının hiçbir siyasi pazarlıkta
kullanılmamasını istiyoruz. Cezaevindeki tüm tutukluların yaşamı, hükümetin
sorumluluğu altındadır. Bu işin sağduyuyla çözümlenmesini istiyoruz diye
konuştu.
Haluk Koça, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter ve CHP Bursa Milletvekili
Turhan Tayan da eşlik etti.
Muhabir: Şaban Kılıçcı / Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş