KOCAELİ (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP
eleştirir, hiç proje üretmez deniliyordu. Şimdi çok şükür kimse onu söyleyemez.
Ürettiğimiz proje kadar kimse proje üretemiyor dedi.
Partisinin İzmit İlçe örgütünce Sabancı Kültür Merkezinde düzenlenen
Köklerimizle Buluşuyoruz etkinliğinde konuşan Kılıçdaroğlu, bu ülkede
herkesin fikirlerini rahatça söyleyebilmesi gerektiğini ifade ederek iktidarın da
muhalefetin de eleştirilebildiğini belirtti.
Demokrasi varsa herkesin düşüncesini özgürce söyleyebileceğini dile getiren
Kılıçdaroğlu, CHPnin zaman zaman her kafadan bir ses çıkıyor yönünde
eleştiriler aldığını ancak bunun yanlış olduğunu, partisinin her zaman bir söylem
birliği içinde olduğunu anlattı.
Muhtarların sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, muhtarlıkla ilgili kitap
hazırladıklarını, muhtarlığın tarihini, sorunlarını anlatacaklarını belirterek,
muhtarları çok önemsediklerini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, muhtarlığın kapatılmasının gündemde olduğunu ancak CHP olarak
bunun kapatılmasına karşı olduklarını vurgulayarak, Muhtar, en rahat
ulaştığımız kişidir. Bir mahallede kimin ne sorunu var, kime sorarız- Ya
mahallenin muhtarına ya da bakkalına. Muhtarların fonksiyonu çok önemli.
Kapatılması, bizi sosyal açıdan da sorunlar yaratan bir sürece sürüklemiş olur
dedi.
CHP ile ilgili pek çok eleştirinin bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, CHP
eleştirir, hiç proje üretmez deniliyordu. Şimdi çok şükür kimse onu söyleyemez.
Ürettiğimiz proje kadar kimse proje üretemiyor. Projelerimizi şimdi AKP
uyguluyor şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, siyasi partiler yasasının değişmesini istediklerini, bu
yasanın 12 Eylülün ürünü olduğuna vurgu yaparak, 12 Eylül darbe hukukunu
değiştirmemiz lazım, 12 Eylül yasalarını değiştirmemiz lazım. Hukukun üstünlüğü,
demokrasi, özgürlükler ve kadın erkek eşitliği bağlamında yeniden yapılandırmamız
lazım. Biz teklif ettik karşı çıkan kim- AKP. Her yurttaşımın, her arkadaşımın
şuna dikkat etmesi lazım. Darbe hukukundan beslenen bir siyasal iktidarın
demokrasi söylemine kimse kanmasın. Hem 12 Eylül darbe yasalarına sığınacaksın
hem demokratım diyeceksin. Bu doğru değil ifadesini kullandı.
-4+4+4 sisteminin getirdiği felaket
4+4+4 sistemine muhalefet etmemeleri durumunda kimsenin bundan haberinin
olmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, MHP ile AKP zaten anlaşmışlar.
Muhalefeti yapan kim- Biziz. Kamuoyuna mal eden kim, biziz. üniversitelerle,
sivil toplum kuruluşlarıyla, konunun uzmanlarıyla Ankarada İstanbulda
toplantılar yapıp kamuoyunu aydınlatmaya yönelik bütün emeği çabayı harcayan kim,
biziz. Efendim CHP etkin muhalefet yapamıyor. Terör dolayısıyla, terörü nasıl
sonlandıracağız diye projeyi ortaya koyan kim, biziz. Şehitler geliyor bu
ülkede, Yapmayın etmeyin, şehitler gelirken milletvekilleri tatilde olamaz
diyen kim, biziz. Meclisi toplantıya çağıran kim, biziz. Kaçan kim- MHP ile AKP
şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, 4+4+4 sisteminin, insanları bilgi toplumundan alıkoyacak bir
sistem olduğunu belirterek, eğitimin, insanın daha kaliteli düşünmesine, dünyayı
daha iyi sorgulamasına yol açtığını söyledi.
Eğitimde verilmek istenenin bu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Eğer
siz eğitimle insanı düşünmekten alıkoyarsanız, nitelikli düşünmesinin önüne engel
koyarsanız, toplumu geriye iterseniz. Çevremizde o kadar çok olaylar var ki
onları sorgulayamazsanız, dünyayı yakalayamazsınız. Eğitim kişiye soru sorma
becerini kazandırır. Soru sormak insanın doğasında var ama siz eğitimle, çocuğun,
öğrencilerin, insanların soru sormasını engellerseniz, toplumu geriye iterseniz
Türkiyeyi bilgi toplumundan koparırsınız. En büyük endişem şimdilik bu. 4+4+4
sisteminin getirdiği felaket budur dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, Avrupanın hangi başkentine
giderse gitsin, kendisi kadar rahat gidemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:
Hangi başkente giderse gitsin, Türkiyede demokrasi sorgulanıyor. Yapan
kim, biziz. Eskiden ne diyorlardı, AKP demokrasi ve özgürlüğü savunuyor, CHP
statükocu bir parti Roller değişti. Gidin Avrupaya. İster Londraya, ister
Brüksele, ister Parise, ister Romaya, Nereye giderseniz gidin, şu görüş vardır
dünyada, Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyi, özgürlükleri ve insan haklarını
savunan bir partidir. Demokrasiyi ve özgürlükleri katleden parti de Adalet ve
Kalkınma Partisidir. Dünyaya anlatıyoruz ama kendi ülkemize anlatamıyoruz.
Bu ülkeye demokrasiyi kendilerinin getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,
demokrasi bayrağını yükseltecek olan da yine kendileri olacağını vurguladı.
-Silivrinin romanı da çıkacak, filmleri de çıkacak
Kılıçdaroğlu, her düşünceye ve siyasi görüşe saygı duyduklarını anlatarak,
Kimseye sen neden böyle düşünüyorsun diye hesap sormayız. Hakkımız yok buna.
İnsanlar farklı düşünecek ki gelişme olsun. Farklı düşünmeyen bir insan topluluğu
olamaz zaten. Orada büyüme olmaz, gelişme olmaz. Farklı düşüneceğiz. Bir tez
olacak, bunun karşısında antitez olacak. Tabi onun üzerinde sentez olacak. Dünya
böyle gelişmiş, insanlık böyle gelişmiş. Biz bunu biliyoruz. Bu çerçevede siyaset
anlayışımızı yeniden şekillendirmek durumundayız diye konuştu.
Bir üniversite korkuyorsa, bir üniversite konuşamıyorsa, sesini
çıkaramıyorsa, siz o ülkede demokrasiden bahsedemezsiniz diyen Kılıçdaroğlu,
şunları kaydetti:
Bir hocamız, üniversitelerde yeterince eser ve yayın yapılamadığından
şikayet ediyor. Hocam üzülme, Silivri Üniversitesi zaten yeterince yayın yapıyor.
Oradaki toplama kampında her gün bir eser çıkıyor. Yakında göreceksiniz bu
eserlerinden dışında Silivrinin romanı da çıkacak, filmleri de çıkacak, dizileri
de çıkacak. İnsanlık dramını yaşayacağız. Orası, 21. yüzyılın insanlık ayıbıdır.
Bunu da biz Avrupada anlattık. Anlamıyorlar.
Kılıçdaroğlu, ABnin genişlemeden sorumlu başkanıyla görüştüğünü ve
kendisinden AK Partinin 4. yargı paketiyle geleceğini ve buna destek vermesinin
talep edildiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Kendisine şunu söyledim. Tutuklu gazeteci sayısı 35ti. Siz söylediniz,
AKP reform yaptı, tutuklu gazeteci sayısı 50yi aştı. Siz söylediniz AKP reform
yaptı 3. yargı paketini getirdi, tutuklu gazeteci sayısı 100ü geçti. Korkarım ki
4. yargı paketi gelecek tutuklu gazeteci sayısı 110ları geçecek. O nedenle
Türkiye eğer farklı bir tablo yaşıyorsa, o tablonun sorumlularından birisi de
ABnın yetkilileridir. Sizin ülkenizde parasız eğitim istiyoruz diyenler hapse
mi atılır. Hayır dediler. Ama biz de hapse atılıyor.
Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakan diyor, yargıya söyledik, gereğini yapacak.
Tazminat davası açarak geri adım atacağımı sanıyor. Bir değil, yüz tazminat
davası açsan vız gelir, tırıs gider, ben mücadelemi yaparım. Siyasete atılırken
bir şey söylemiştim, halkıma asla yalan söylemeyeceğim dedim. Her söylediğim
söz doğrudur, her söylediğimin arkasında dururum dedi.
(Bitti)
Muhabir: Metin Girgin - Necdet Doğruyol - Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy