ANTALYA (A.A) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Huzurumuz sizin elinizde, barışın anahtarı da sizin elinizde. Bana bu anahtarı
teslim ederseniz bu ülkeye barışı, kardeşliği ve tüm dostlarımızla barış içinde
yaşamayı taahhüt ediyoruz. Yapmazsak anahtarı teslim edip, izzetti ikbal ile
çekileceğiz Babu hükümetten dedi.
Kılıçdaroğlu, Manavgat ilçesinde otobüs üzerinden vatandaşları selamladı.
Vatandaşlara demokrasinin bedelini bilip bilmediklerini soran Kılıçdaroğlu, CHP
olarak tüm baskıların karşısında olacaklarını, bedeli ne olursa olsun
demokrasiden geri dönmeyeceklerini söyledi.
Mustafa Kemal Atatürkün ve arkadaşlarının dünyanın en saygın ülkesini
kurduğunu, kimsenin önünde diz çökmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, Kurtuluş
Savaşından hemen sonra Kayseriye ilk uçak fabrikası kurulduğunu, Türkiye
Cumhuriyetinin ilk paralarının basıldığını, çocuk esirgeme yurtlarının
kurulduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, Bunları yaparken kimseye el avuç açmadılar,
kimseye yalvarmadılar, kimsenin önünde diz çökmediler. Eğitime bilime önem
verdiler. Şimdi de dönüp ne yaptınız diyorlar diye konuştu.
Suriye ile Türkiyenin neden savaş içinde olduğunu kimsenin bilmediğini,
çıkıp birilerin bunu anlatması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Buraya oy
için gelmedik. Yurttaşların yeniden düşünmesi için geldik. Herkesin şapkasını
önüne koyup Türkiyenin geleceğini iyi düşünmesi gerekir. Tüm ülkeyi gezdim ve
ülkenin durumunu anlattım. Sivasın ötesine geçemezsin diyorlardı. Türkiyenin
her karış toprağına CHPnin genel başkanı olarak gidiyorum, gideceğim de...
diye konuştu.
Rusyanın uçağının niye indirildiğinin kimse tarafından bilinmediğini
belirten Kılıçdaroğlu, Rusyanın uçağını indirdiler, mühimmat var diye, neymiş,
mühimmat varmış, kaç gün geçti, tank mı, top mu, tüfek mi çıktı- Göster şunu.
Niye göstermiyorsun- şeklinde konuştu.
Mustafa Kemal Atatürkün Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir sözünü
hatırlatan Kılıçdaroğlu, Atatürkün ülkenin bağımsızlığı için mücadele ettiğini,
düşmanları temizlediğini, sonunda da Yurtta barış, dünyada barış sözünü
kullandığını söyledi.
CHPli belediye başkanlarının halk için çalıştıklarını, ancak çeşitli
baskılara maruz kaldıklarını savunan Kılıçdaroğlu, Polisleriyle, savcılarıyla
geliyorlar, belediye başkanlarımızı hapse atıyorlar. Sanıyorlar ki CHP geri adım
atacak, Manavgattan söylüyorum, hakiminle gel, savcınla gel, polisinle gel,
yetmiyorsa sen de gel. Döndüremezler bizi yolumuzdan. Bizim en büyük gücümüz
halktır, halka inanırız, onu tercih ederiz dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
AK Parti iktidarı ülke için sorun olmaya başladı. Zam, eşittir Tayyip
Erdoğan diyorum. Eğer bir iktidar kendisi sorun olmaya başlamışsa, başkalarının
ağzıyla konuşmaya başlamışsa, ona karşı direnmek CHPlilerin görevidir. Doğu,
batı, güney, kuzey diye ayrım yapmayacağız, bu coğrafyada barış içinde
yaşayacağız. Çocuklarımızın geleceği için çalışacağız. Huzurumuz sizin elinizde,
barışın anahtarı da sizin elinizde. Bana bu anahtarı teslim ederseniz bu ülkeye
barışı, kardeşliği ve tüm dostlarımızla barış içinde yaşamayı taahhüt ediyoruz.
Yapmazsak anahtarı teslim edip, izzetti ikbal ile çekileceğiz Babu hükümetten.
Nazım Hikmet böyle söylüyor.
Kılıçdaroğlu, Serik ilçesinde de vatandaşlara hitap etti.
Türkiyenin birisinin hatırıyla, sopasıyla kurulmadığını ifade eden
Kılıçdaroğlu, Türk halkının özgürlüğüne ve bağımsızlığına düşkün bir ülke
olduğunu kaydetti.
Türkiyenin bugün kurbanlık koyunu, samanı ithal edecek hale geldiğini öne
süren Kılıçdaroğlu, İyi yönetim için Türkiyede her şey var. Tek eksik siyasi
irade. Siyasi irade de adam gibi bir adam olduğu takdirde Türkiye daha iyi
yönetilir diye konuştu.
Tüm vatandaşları CHPye davet eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Kimsenin önünde diz çökmeyecek, sapına kadar demokrat olacak, sapına kadar
özgürlükçü olacak, batının egemen güçlerinin Ortadoğudaki taşeronluğunu
üstlenmeyecek, herkese iş güç üretecek, Ortadoğuya canlı hayvan ihraç edecek,
saman ithal etmeyen, kendi ürettiği ürünleri bütün ülkelere ihraç edece bir
iktidara ihtiyacımız var. Bu iktidarın adını siz bulun, ben söylemeyeceğim.
Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu