VAN (A.A) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Şehitler üzerinden siyaset yapmak ve bu çözümsüzlükle beslenmek anlaşılır gibi değil dedi.
     Vanda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Sezgin Tanrıkulu ile Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, kentteki temaslarının ardından Ferit Melen Havaalanında basın toplantısı yaptı.
     CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran, milletvekili Hüseyin Aygünün kaçırılması ve serbest bırakılması sonrası yaşanan süreci eleştirerek, kimsenin olayın aslına odaklanmadığını söyledi.
     İnsanların olayın neden, niçin, nasıl ve kim tarafından yapıldığının peşinde olmadığını belirten Oran, herkesin bu olay üzerinden siyaset yapmaya çalıştığını ifade etti.
     Oran, AK Parti cephesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere herkesin bu olayı bekliyorduk diye değerlendirmede bulunduğunu bildirerek, Aygünün kaçırılma olayının üzerinden 24 saat geçtikten sonra AK Parti, hükümet ve iktidar cephesinden açıklama yapıldığını, bölgeye de 48 saat sonra gelindiğini kaydetti.
     Böylesi bir tavrı vurdumduymazlık olarak nitelendiren Oran, Böyle bir olay karşısında iktidar partisinin basiretsizlik ve beceriksizliğini bir tarafa koyuyorum, bu vurdumduymazlık gerçekten son derece üzücü bir şey diye konuştu.
    
    
     -Elitaşın açıklamalarına tepki-
    
     AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelikin, Birkaç Mehmet ölmesiyle parlamento, TBMM toplanmaz sözlerini anımsatan Oran, şunları söyledi:
     Yani böyle bir şeyi söyleyen kişinin yerinde durmaması lazım. Şehitler üzerinden siyaset yapmak ve bu çözümsüzlükle beslenmek anlaşılır gibi değil. Şamil Tayyarın, Bülent Gediklinin açıklamaları gerçekten utanmazlık, armazlık. Yine dün Grup Başkanvekili Mustafa Elitaşın açıklamaları son derece yanlış. Ankaraya gider gitmez kendisiyle ilgili de hukuki süreci başlatacağız. İşin aslı, hükümetin bu olayda yapması gereken bir kere ayıbını temizlemesi gerekiyor. Halen bu kaçırma operasyonunu yapanlar serbest dolaşıyor. Mustafa Elitaşa da bu konuda gerekli dersi hukuk kanadıyla bizim vereceğimizi söylemek istiyorum.
     Parlamentonun, TBMMnin hem dış politikada bir savaş tehdidiyle ilgili, hem de iç tehdit olan terör tehdidi ile ilgili yapılan toplantıda gurup sözcüsü olan Mustafa Elitaş, gözcülük, erketelik yapmasını biliyor, ama toplantıya katılmıyor. Ondan sonra da utanmadan gelip CHPye bırakın geçmiş olsun demeyi, bir de bel altından son derece çirkin, izansız ve edepsiz bir şekilde vuruyor. Dinle siyaset yapan Adalet ve Kalkınma Partisi, bu ramazan ayında bile maalesef her türlü siyaseti yapıyor, dini siyasete alet ediyor. Bu olaylardan da maalesef besleniyor.
    
     -Marmara depreminin yıl dönümü-
    
     17 Ağustosun Marmara depreminin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Oran, aradan 13 yıl geçmesine rağmen yaraların halen sarılamadığını, önlem ve tedbirlerin alınamadığını dile getirdi.
     Oran, Vanda da yaklaşık bir yıl önce deprem felaketi yaşandığına ve cennet şehrin bir anda cehenneme dönüştüğüne değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:
     Ama hem Van merkezde, hem de gezdiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara, depremden ders alınamamış, önlem alınamamış olması ve burada yaşayan vatandaşların mağduriyetidir. Maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiyede adalet ve kalkınmayı 11 yıldır sağlayamadı. Adalet ve Kalkınma Partisi Vana adaleti getirememiş, kalkınmayı sağlayamamış. Burada insanlar son derece zor durumda. Sosyal hayat ölmüş vaziyette.
     Kentteki temasları esnasında bazı vatandaşların kendisine, AK Parti İl Kongresinde İl Başkanı Abdullah Arasın Başbakan Recep Tayyip Erdoğana, Van depreminde yaşamını yitiren Yunusun fotoğrafı olan tabloyu hediye ettiği sırada çekilen fotoğrafı verdiğini anlatan Oran, Bakın dün vatandaş elimize şu resmi tutuşturdu. Dedi ki, AKPnin Vana bakışı bu. İlk deprem olduğu zaman sağ olarak kurtulan ve sonra hayatını kaybeden Yusufun (Yunus) fotoğrafını, kongrede bir milletvekili, yetkililer Başbakana veriyorlar. Başbakanın ve milletvekillerinin yüzündeki tebessüme bakın. Yani gülerek bir birlerine bu resmi verebiliyorlar ifadelerini kullandı.
     Oran, TOKİ tarafından yaptırılan deprem konutlarının rant aracı olarak değerlendirildiğini öne sürerek, bunun yanlı bir anlayış olduğunu ve devletin buradaki insanlara kalacak, barınacak yer sağlaması gerektiğini belirtti.
     TOKİnin yüksek fiyat ve üzerine ciddi faiz uygulayarak vatandaşlara kalacak yer temin ettiğini savunan Oran, depremden sonraki mağduriyete ve ihtiyaca rağmen vatandaşların TOKİden ev almak istemediğini, kentte yapılan konutların yüzde 10u kadar başvurunun söz konusu olduğunu sözlerine ekledi.
     CHP heyeti, basın toplantısının ardından uçakla İstanbula gitti.
    
     Muhabir: Sıtkı Yıldız
     Yayıncı: Levent Harman