ANTALYA (A.A) - CHP İl Başkanı Özer Ülken, CHP iktidarında
camilerin satıldığı yönündeki idialarla ilgili Öyle ki binlerce caminin cemaati
bile yoktu. Çoğu bakımsız ve haraptı. Bu nedenle ihtiyaç fazlası camiler gayet
titiz bir çalışmayla belirlendi. Bunlar dönüştürülerek ya satıldı ya da başka
amaçlar için kullanıldı dedi.
Özer Ülken, yaptığı yazılı açıklamada, CHPnin iktidar olduğu dönemde bazı
camilerin satıldığı yönündeki iddialara yanıt verdi. Cami satışının sadece CHP
döneminde değil, Adnan Menderes döneminde de yaşandığını savunan Ülken, bugün
yaşamayan insanların kendi koşularında vatan ve millet için yaptıkları
hizmetlerin konuşulmasını eleştirdi.
Araştırmacı Sinan Meydanın yayınladığı bilgilere dikkati çeken Özer Ülken,
bu bilgilere göre 1927 yılında Türkiye genelinde 14 bin 425 okula karşılık 28 bin
705 cami olduğuna işaret etti. Ülken, açıklamasında, Öyle ki binlerce caminin
cemaati bile yoktu. Çoğu bakımsız ve haraptı. Bu nedenle ihtiyaç fazlası camiler
gayet titiz bir çalışmayla belirlendi. Bunlar dönüştürülerek ya satıldı ya da
başka amaçlar için kullanıldı dedi.
Bu satışların tamamının CHPnin iktidar olduğu 1926-1950 arasında
yapılmadığına da değinen Özer Ülken, önemli bir bölümünün de Adnan Menderesin
başbakanlığındaki Demokrat Parti iktidarında gerçekleştirildiğini ileri sürdü.
Olayın, günün koşullarında değerlendirilmesini isteyen Ülken, açıklamasında,
CHP, ülkemiz tarihinde yaşanan, o günün koşullarında gerçekleştirilen bu ve
bunun gibi konuları ülke gündemine taşımayacaktır ifadesini kullandı.
Ülken, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
İnönü, İkinci Dünya Savaşının devam ettiği 1939-1946 yılları arasında,
olası bir saldırıda, camilerin hedef alınmayacağını düşünerek, aralarında Hz.
Muhammedin sancağı, kılıcı, Hırka-i Saadeti, Hz. Osmanın kanlı Kuran-ı Kerimi
gibi kutsal emanetler ve tarihi eşyaları camilere taşıtmıştır. Ayrıca Topkapı
Sarayındaki kutsal emanetler, bu emanetlerle ilgilenen görevlilerle birlikte
Niğdeye götürülerek, oradaki bazı camilere konulmuştur. Bütün bunların yapılış
amacı, bu emanetlerin gelecek kuşaklara düzgün ve eksiksiz şekilde bırakılması
çabasıdır.
(MUH-GÜÇ-TNC)