DİYARBAKIR (A.A) - Dicle Üniversitesinin (DÜ) kadınlara yönelik
yaptığı araştırmanın sonuçları aile sosyologları ve psikologlarının En çok
ayrılma kararının alındığı ve en çok tartışmanın yaşandığı günün Sevgililer
Günü olduğu kuramını destekledi.
Sosyal Araştırmalar Merkezince 14 Şubat Sevgililer Gününde karşılanmayan
beklentilerin aile yapısı üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışma
kapsamında, toplumun her kesiminden 500 kadın ile Kürtçe bilen Diyarbakırlı
üniversite öğrencilerince yüz yüze görüşüldü.
DÜ Sosyal Araştırmalar Merkezi Sosyoloji Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr.
Sabri Eyigün, araştırma sonuçlarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında,
Sevgililer Gününün toplumun büyük bir kesimini ilgilendirmesi nedeniyle aile
barışını ilgilendirdiğini söyledi.
Prof. Dr. Eyigün, aile barışını etkilemesi nedeniyle Sevgililer Gününün
toplumsal barış süreci kadar önemli olduğunu vurgulayarak, Yaşanan sosyo
kültürel ve ekonomik etkenler evliliğe bakışı etkileyerek, beklentileri
yükseltti. Bu beklentiler tam olarak karşılanmayınca hüsran ile sonuçlanıyor ve
ciddi biçimde aile krizi yaşanıyor. Sosyolog ve psikologların araştırmalarına
göre en çok ayrılma kararının alındığı ve en çok tartışmanın yaşandığı gün
Sevgililer Günü. Bir gün eğer en çok boşanma kararının alındığı gün ise, eğer bir
gün en çok tartışmanın yaşandığı gün ise bu gün gerçekten tüm dünyanın evrensel
bir sorunudur dedi.
-Birçok tartışma ve kriz Sevgililer Gününde yaşanıyor-
Prof. Dr. Eyigün, cezbedici alışveriş reklamları ve ilanlarının kadınlarda
büyük bir Sevgililer Günü beklentisi oluşturduğunu erkeklerin ise o oranda buna
direnç gösterdiğini söyledi.
Eşinden hediye almayan kadının kendisine değer verilmediğini ve
sevilmediğini düşündüğüne dikkati çeken Eyigün, Kadında meydana gelen hayal
kırıklığı ve hüsran evlenmeden önceki sorunları bile aklına getiriyor. Birçok
tartışma ve kriz Sevgililer Gününde yaşanıyor. Kadının ilacı ilgidir. Kadınlar
çok saftır, erkeğin birkaç sözüne kanar, erkekler daha saftır birkaç güzel sözle
kadının gönlünü kazanmak varken birkaç sözü kadından esirger diye boşuna
söylenmemiş. Sabah evden çıkarken birkaç güzel söz, öğle saatlerinde onu
düşündüğünüze dair atılan bir mesaj, akşam sarf edilen güzel birkaç söz kadınlar
ve dolayısıyla aile yapısı üzerinde bir hediyeden daha büyük etki yaratıyor
diye konuştu.
-Anneler gününde kapitalist, sevgililer gününde sosyalist-
Prof. Dr. Eyigün, gerçekleştirdikleri ankette, kadınların büyük bölümünün
mutsuz olduğunu ifade ettikleri ve anketörlere, biz evlendik siz evlenmeyin
diye tavsiyede bulunduğunu söyledi.
Bazı kadınların evliliği boyunca eşinden hediye almadığını, bazı kadınların
ise kuması olduğunu ifade ettiklerini anlatan Eyigün şöyle dedi:
Kadınların büyük bir kısmı, eşleri tarafından aldatıldıklarına inanıyor.
Kayınvalidesini kıskanan kadınlar var. Bir kadın, eşim anneler gününde
kapitalist, Sevgililer Gününde sosyalist demiş. Yani annesine hediye alırken
israf olarak görmüyor, sevgililer gününde hediye almayı gavur icadı olarak
gördüğünü belirtmiş. Kadınlar tek olduklarında eşlerinin hediye almadığını itiraf
ediyor fakat komşularının yanında utanarak eşlerinin hediye aldığını söylüyor.
Anket sonucuna göre, kadınların yüzde 72si alınacak hediyenin evle ilgili değil,
kendisini ilgilendirmesini istiyor. Yüzde 29u eşinin bu özel günde hediye
almamasını önemsenmediği şeklinde yorumluyor. Kadınların yüzde 55i sevgililer
gününde eşine kırgın ve küskün, yüzde 40ı da o gün önemsenmediğini ve
sevilmediğini düşünüyor. Yüzde 48,3ü o gün altın ya da pırlanta istiyor. Yüzde
79,2si eşinin kendisine geçmişte bu özel günde hediye aldığını belirtiyor.
Hediye alınmayan kadınlardan önem verilmediğini düşünenlerin sayısı çok yüksek.
Eşinin hediye almasını kendisinin mutluluğu için olduğunu düşünenlerin oranı
yüzde 34. Eşleri Sevgililer Gününü unutup hediye almadığında kadınların yüzde
26sı kalbinin kırıldığını ve küstüğünü söylüyor. Sevgililer Gününün
kutlanmasını önemli bulanlar yüzde 53,8 alınan hediyenin manevi değerine önem
verenler yüzde 67.5
-Kadınlar o gün hediye almayı hak gibi görüyor-
Prof. Dr. Eyigün, kadınların yüzde 80inin Sevgililer Gününde hediye
beklentisi taşıdığını, ancak bunun yüzde 25inin beklentisinin karşılandığını
söyledi.
Kadınların yüzde 55inin bu nedenle eşine kırgın, küskün olduğunu, o günü
huzursuz geçirdiğini ifade eden Eyigün, Kadınlar o gün hediye almayı hak gibi
görüyor. Alınmayan hediye, kadınları duygusal şiddete sürüklüyor ve öfke,
kızgınlık, bağırma ile küskünlüklere sebebiyet veriyor. Kadınlar bir bakıma
Sevgililer Gününde eşinin sevgisini sınıyor. Kadının sevgi dili hediye
olduğundan hediye alınmadığı zaman bunu sevgisizliğin bir ölçüsü olarak
algılıyor dedi.
-Sevgililer günü manevi sevgiye dönüşmeli-
Prof. Dr. Eyigün, Sevgililer Gününün maddiyatla ölçülmeden çiftlerin
birbirlerine sevgilerini manevi olarak hissettirdikleri gün olması gerektiğini
söyledi. Eyigün, şunları kaydetti:
Sevgililer Gününü kaldıramayız ama o günü maddiyata indirgemeyi
kaldırabiliriz. Sevgililer Günü manevi sevgiye dönüşmeli. Çünkü kadınlarda sevgi
açlığı var. Özellikle bölge kadınında sevgi açlığı söz konusu. Çünkü sevgiyi
göstermek veya söylemek bu bölgede ayıp gibi algılanıyor. Erkeğin Güneydoğuda
sevgi dili farklı. Kadınlar Güneydoğunun bulunduğu sosyoekonomik durumun
getirdiği anlayıştan daha ileride Avrupalı gibi düşünürken erkekler Güneydoğu
gerçeğinden de geride. Hediye alma ve sevgiyi gösterme biçimi hala geleneksel.
Eyigün, bölgedeki evlilikleri etkileyen en önemli unsurların başında göçün
geldiğine de dikkati çekerek, göçün aile içi huzursuzluğa, ailede ilişkilerin
azalmasına ve büyük bir travmaya yol açtığını vurguladı. Eyigün, Göç ile erkeğe
büyük sorumluluk yükleniyor ve evin ekonomik sorumluluğu erkeğe ait hale geliyor.
Bu da erkekleri agresif yapıyor diye konuştu.
Eyigün, anketi gerçekleştiren kız öğrencilerin anket uyguladıkları
kadınların tavsiyesi ve evliliğin stresinden bahsetmeleri üzerine evlenmemeye
karar verdiklerini belirttiklerini sözlerine ekledi.
Muhabir: Sema Kaplan - Veysel Narlayan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu