MALATYA (A.A) - Tuba Karahan - Yurt ve yuvalarda kalan
çocukların, apartman katında aile ortamını yaşamaları ve komşuluk ilişkilerini
geliştirmeleri için kurulan Çocuk Evlerinde Bakıcı Baba dönemi başladı.
Malatyada erkek çocukların kaldığı 2 çocuk evinde görev yapan 4 bakıcı baba,
çocukların baba figürüne duydukları özlemi gideriyor.
Akşama kadar bakıcı anneleriyle zaman geçiren çocuklar, daha sonra görevi
devralan babalarının hazırladığı sofralarda yemeğe oturuyor. Zaman zaman
babaların yemek de yaptığı evlerde kalan çocuklar, misafir ağırladıkları
dönemlerde ya da özel günlerinde akşam yemeklerini hem bakıcı babaları hem de
anneleriyle birlikte yiyebiliyor.
Baba ve anneleriyle birlikte oluşturdukları program çerçevesinde okuldaki
eğitimlerine destek olabilmek adına öğretmen kökenli babalarıyla ders çalışan ve
eksikliklerini gideren çocuklar, onlarla oyun oynayıp, maç izleyerek nitelikli
zaman geçirebiliyor.
Özellikle hafta sonlarını bütün gün babalarıyla geçiren çocuklar, onlarla
tiyatroya, sinemaya gidiyor, birlikte yüzüyor, piknik yapıyor.
-Sağlıklı bir ortam, sağlıklı bir yöntem-
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hidayet Bozkurt, AA muhabirine
açıklamada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yeni açılım politikası
çerçevesinde Bakıcı Baba çalışması başlattıklarını belirtti.
Bakıcı Anne tanımının yaygın olduğu kurumlarda Bakıcı Baba
formülünün geliştirildiğini kaydeden Bozkurt, erkek çalışanların da çocuk
evlerinde istihdam edildiğini söyledi. Kurumun vizyon değişikliği kapsamında
yakın zamanda oluşturulan Çocuk Evlerinin yeni bir çalışma yöntemi olduğunu
anımsatan Bozkurt, Kendi evlerimizdeki çocukların sağlıklı bir şekilde
büyümeleri için nasıl bir çaba içine giriyorsak, aynı şekilde kurumlarda kalan
çocuklarımız için de böyle bir çalışma başlatmış olduk. Normal bir ailenin
çocuğuyla diğer kurumlarda kalan çocuklar arasında hiçbir fark yok. Hatta onların
daha çok artıları olmaya başladı dedi.
Çocukların öğretmen kökenli bakıcı anne ve babalarla birlikte kaldığını dile
getiren Bozkurt, Çok sağlıklı bir ortamda, sağlıklı bir yöntemle erkek
çocuklarımız da bu şekilde topluma kazandırılmış olacak. Türkiyede sanatsal,
sportif, kültürel anlamda ve eğitimde derece yapabilecek çocuklar yetiştirmeye
başladık. Çocuklarımızın bu anlamda hiçbir eksiği, ihtiyacı yok. Bunun en büyük
katkısı bakıcı anne ve bakıcı babalarımızın kendi alanlarında uzman olan
kişilerden ihdas edilmiş olması diye konuştu.
-Kendi çocuklarımdan ayırt edemiyorum-
Lisede eğitim gören 7 çocuğun kaldığı erkek çocuk evinde 10 aydır çocuklara
bakıcı babalık yapan kimya öğretmenliği mezunu İbrahim Akbaş, çocuklarla pek çok
sosyal etkinlik yaptıklarını belirtti. Havalar sıcak olduğunda çocuklarla
pikniğe, zaman zaman tiyatro ve sinemaya gittiklerini anlatan Akbaş, bazen halı
sahada maç yaptıklarını bazen de kentteki karşılaşmaları birlikte izlediklerini
söyledi. Günlük programları dahilinde çocuklarla televizyon izlediklerini ya da
etüt yaparak onların okullarındaki eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını dile
getiren Akbaş, Burada çalışmak, bu çocuklara baba olabilmek, böyle bir işi
yapıyor olmak çok güzel. Yorucu tarafları da var ama özellikle manevi olarak
yaşadığımız duygular bizi tatmin ediyor diye konuştu.
Yaklaşık 1,5 aydır çocuk evinde çalışan 2 çocuk babası resim öğretmeni Özer
Cici de yeni başladığı işte yaşadığı duyguları, Benim kendi çocuklarım da var
onlardan ayırt edemiyorum bu çocukları. Çok güzel bir duygu sözleriyle ifade
etti.
-Tarif edilemez, çok farklı bir duygu-
Bir başka evde 12-14 yaş aralığındaki 6 çocuğa yaklaşık 4 aydır bakıcı
babalık yapan Miraç Kayhan da önceleri çocukların kendilerine öğretmen gibi
yaklaştığını ve hoca diye hitap ettiğini, ancak daha sonra bunu aşarak
kendilerine baba ya da genç oldukları için zaman zaman ağabey dediklerini
belirtti.
Hafta için akşam saatlerinde bakıcı annelerden görevi devralarak çocuklarla
zaman geçirdiklerini dile getiren Kayhan, onların akşam yemeklerini
hazırladıklarını, birlikte yemek yedikten sonra da genellikle derslerine yardımcı
olduklarını söyledi. Bütün gece uyumayarak çocuklara bir zarar gelmemesi için bir
nevi nöbet tuttuklarını ifade eden Kayhan, sabah da okul saatlerine göre bazı
çocukları hazırlayarak okula gönderdiklerini anlattı. Hafta sonları çocuklarla
sosyal etkinliklere katıldıklarını bildiren Kayhan, çocukların baba figürüne olan
ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını belirtti.
Yaklaşık 4 aydır kurumda kalan çocuklarla birlikte olduğunu dile getiren
Türkçe Öğretmenliği mezunu Hakkı Özkafa da kurum çalışanı ağabeyinin de
desteğiyle geldiği çocuk evinde çocukları gördükten sonra çok sevdiğini ve işe
başvurduğunu anlattı.
Bazen çocukların kendilerine ailelerini anlattığını aktaran Özkafa, Zaman
zaman duygulanıyoruz onlarla birlikte. Elimizden geldiğince onlara yardımcı
olmaya çalışıyoruz. Tarif edilemez, çok farklı bir duygu. Bu çocuklarla bir
şeyler yapabilmek çok zevkli. Yeri gelince ciddileşiyoruz, çocuklara yol
göstermeye çalışıyoruz. Yeri gelince de onlarla çocuk oluyoruz diye konuştu.
Özkafa, üniversite mezunu arkadaşlarına da yaptığı işi tavsiye ettiğini,
onların da buna sıcak yaklaştığını sözlerine ekledi.
Yayıncı: Cemal Coşkun