ÇANAKKALE (A.A) - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kafamızın
arkasında hiç gizli, saklı bir ajanda arayışı yok. Cumhuriyet Türkiyesini kendi
kültüründen, tarihinden, değerlerinden, manevi birikimlerinden, inanç kalitesi ve
zenginliğinden beslenen nesillerin omuzların üzerinde, yüzyıllar sonrasına
taşılabilecek bir süreci inşa etmenin mücadelesini veriyoruz dedi.
Bakan Kılıç, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin (ÇOMÜ) yeni akademik
yılı açılış törenine katılmak için geldiği üniversitede ilk olarak Rektör Prof.
Dr. Sedat Laçineri ziyaret etti. Kılıç ile beraberindekiler ziyaretin ardından,
İletişim Fakültesi ile Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesinin ek binasının
temelini attı.
Daha sonra Troia Kültür Merkezindeki akademik yıl açılış törenine katılan
Bakan Kılıçın konuşmaya başladığı sırada bir grup öğrenci Hoşgeldin Suat Abi
pankartı açtı. Kılıç bunun üzerine Pankartı açanlar da açmayanlar da dahil
sevgili genç kardeşlerim sizleri en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum
dedi.
Yaklaşık 38 bin öğrencisiyle ÇOMÜnün büyük bir marka olduğunu ifade eden
Bakan Kılıç, salonun dolu olmayışıyla ilgili, Acaba dedim ne olur ne olmaz
diye, bazı gençler kapıdan geriye mi çevrildi- Eğer böyle bir durum varsa kapıdan
geri dönenlerden peşinen özür dilerim. Çünkü bu kadar kalabalık bir üniversitede
bu salon mutlaka dolu olmalıydı gençlerle diye düşünüyorum. Var mı öyle bir şey
bilmiyorum. Ben tedbiren bu cümleyi kayda geçirmiş oldum şeklinde konuştu.
Kılıç, bakanlık olarak yurtlar, spor tesisleri yapmaya, gençlerin daha
kaliteli ortamlarda eğitim almasını sağlamaya gayret ettiklerini belirterek,
şöyle konuştu:
Bütün bunlarla birlikte sizlerin daha sağlıklı yaşamasına, sportif
becerilerinizi, kabiliyetlerinizi ortaya koymanıza, inşa ettiğimiz güçlü
yarınlarımız için umudumuz gençliktedir sloganıyla hareket ediyor ve Cumhuriyet
Türkiyesinin gelecek namına neyi varsa tamamını yeni nesillerin üzerine inşa
etmek için gecelerimizi adeta gündüzlerimize katarak sizler için üretime devam
ediyoruz. Bütün bunları yaparken hedeflerimiz açık ve net. Kafamızın arkasında
hiç gizli saklı bir ajanda arayışı yok. Cumhuriyet Türkiyesini kendi
kültüründen, tarihinden, değerlerinden, manevi birikimlerinden, inanç kalitesi ve
zenginliğinden beslenen nesillerin omuzları üzerinde, yüzyıllar sonrasına
taşılabilecek bir süreci inşa etmenin mücadelesini veriyoruz.
Çanakkale olmasıydı muhtemelen Samsun, Ankara, Kayseri, Sivas, Erzurum,
Muğla ve Antalya olmayabilirdi diyen Bakan Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Çanakkale geçilmez kılınarak Türk milletinin yönelebilecek her türlü
işgal girişimi karşısında, hangi imanla, sarsılmaz iradeyle, düşman unsurları kaç
milleti bünyesinde barındırıyor olursa olsun, düşman ordularının donatıldığı
silahların kalitesi, markası, çapı, ebadı, teknolojisi ne olursa olsun Türk
milletinin gerektiğinde süngüsüyle, gerektiğinde göğüs göğüse ama tarifi imkansız
bir imanla kendi toprağını koruyabilecek güç ve dirayette olduğu şu karşı
yarımadada dünyanın bütün milletlerine ilan edildi ve öğretildi. Böyle bir
coğrafyada eğitim öğretime devam ediyor olmanın sizlere yüklediği çok büyük
manevi sorumluluğu var. Bu tarih her yerde yok. Bu zenginlik ülkemizin her
vilayetinin sahip olduğu bir zenginlik değil. 100 binden fazla şehidin kanlarıyla
sulanmış, mübarek bedenlerini bünyesinde barındıran topraklar Türkiyenin her
yerinde olmayabilir. Varsa da abideleri belirgin, bu kadar yeryüzünde ve bu kadar
gözümüzün önünde bulunmayabilir.
Kılıç, Gelibolu Yarımadasındaki şehit mezarlarına bakılarak nasıl bir
milletin fertleri olunduğuna ilişkin tasavvurların şekillendirilmesi gerektiğine
işaret ederek, şunları kaydetti:
Bu üniversitenin öğrencisi 38 bin genç kardeşimiz, siyasi görüşü,
ideolojisi ne olursa olsun, Türkiyenin hangi bölgesinden gelirse gelsin, etnik
ya da başka biçimde kendini nereye ait hissediyor olursa olsun, Çanakkaleye
gelmeden önce ve Çanakkaleye geldikten sonra hayatı iki temel evre halinde
şekillenmiş olmalı. Her yıl 10 bin mezun veriyorsa Çanakkale üniversitesi, her
yıl Türkiyenin Çanakkale dışındaki 80 vilayetine 10 bin tane kültür, medeniyet,
din, iman, inanç taşıyıcısının dağıldığını ve yayıldığını bizim biliyor ve buna
inanıyor olmamız lazım.
-Şu Cumhuriyet Türkiyesinin gücüne bakın-
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, konuşmasında bakanlık olarak yaptıkları
çalışmalara da değindi.
Bakanlık olarak çok büyük hamleler yapıp, adımlar attıklarını dile getiren
Kılıç, şöyle konuştu:
Bu yıl Türkiye genelinde 398 tane spor tesisini ülkemizin gençlerine
kazandırmaya gayret ediyoruz. Yine bu yıl Türkiyenin değişik yerlerinde 183 tane
yüksek öğrenim öğrenci yurdunu bu ülkenin üniversite öğrencisine kazandırmanın
gayretini yürütüyoruz. Sadece gençlik ve spor alanında 1 yıllık bütçemiz yaklaşık
8 milyar lira. Batılı gelişmiş memleketlerin dünyayı sarsan ekonomik krizler
nedeniyle memur maaşlarını ödemede bile güçlükler çektiği bir dönemde, biz bugün
itibariyle Türkiyede 1 milyon 173 bin üniversite öğrencisine her ay 260 lira
burs veya kredi ödemesi yapıyoruz. Bunun yaklaşık 400 bini bir daha geri
ödenmemek üzere verilen burslar. Şu Cumhuriyet Türkiyesinin gücüne bakın.
Yurtlarımızda bugün itibariyle barınan öğrenci sayısı 291 bin kişi. 2003
tarihinde bu rakam 165 bin yatak kapasitesi, 120 bin öğrenciydi. Koğuş sistemi
benimsendiği için geçmişte yatak kapasitesi dolmuyordu. Ama şimdi 1 ve 3 kişilik
yurt modeline geçildiğinden dolayı ve yurtlarımızda kalan her öğrencimize her ay
180 lira düzenli yemek katkısı verildiğinden dolayı yaklaşık yüzde 100e varan
bir doluluk oranıyla çalışıyoruz.
Konuşmanın ardından Rektör Prof. Dr. Laçiner, Bakan Kılıça Şehitler
Abidesinin maketini hediye etti.
Törene, Vali Güngör Azim Tuna, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Celal
Karakaş, öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Muhabir: Mehmet Bayer
Yayıncı: Doğan Sarıtaş