ÇANAKKALE (A.A) - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)
Maden Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Erkan Yersel, Önemli olan çok bor
kaynağımızın olması değil. Önemli olan ne kadar çıkartabiliyoruz, kullanım
alanını ne kadar genişletebiliyoruz. Bunlar önemli dedi.
Yersel, yaptığı yazılı açıklamada, bor üretiminde Türkiyenin dünyada ilk
sırada yer aldığını, ancak uç ürün bor üretimi konusunda ABDnin daha önde
olduğunu bildirdi.
ABDnin uç üründe Türkiyeden önde olmasının sebebinin, söz konusu ülkede
Ar-Ge çalışmalarının yoğunluğundan kaynaklandığını dile getiren Yersel, Bizden
daha fazla kaynak ayırabiliyorlar. Türkiyede yüzde 1 kaynak ayırıyorsanız, ABD
yüzde 10 ayırıyor. ABDden başka Rusya, Çin, Şili de bor yataklarına sahip
dedi.
Yersel, Türkiyenin yetişmiş teknik eleman, araştırma kurumları ve
üniversiteler açısından zengin olduğuna işaret ederek, Bu konuyla sırf Etibank
uğraşmıyor. TÜBİTAK, Marmara Araştırma Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi
Kimya Mühendisliği bölümü de uğraşıyor. En zengin yataklar bizde, ama
baktığınızda çok büyük rakamlar dönmüyor. Bor açısından satışlara baktığınızda
800 milyar lira gibi rakam görüyorsunuz. Önemli olan çok bor kaynağımızın olması
değil, önemli olan ne kadar çıkartabiliyoruz. Kullanım alanını ne kadar
genişletebiliyoruz. Bunlar önemli diye konuştu.
Yaklaşık 40 sene içinde bor ile üretimi gerçekleştirilen hidrojen
enerjisinin alternatif enerji olacağını dile getiren Yersel, şunları
kaydetti:
Bor petrole alternatif olan hidrojen enerjisinde kullanılıyor. Şuan
Türkiyenin meselesi 2040ların meselesi. Petrol, doğal gaz kaynakları azalıyor.
Bunların 30-40 sene içinde tükeneceği söyleniyor. Alternatif enerji olarak
hidrojen enerjisi görülüyor. Bunda da bor kullanılıyor. Bor hidrür dediğimiz
ürünle birlikte hidrojen enerjisi üretimi tehlikesiz oluyor. Yangın
çıkartmıyorsunuz. Bordan faydalanarak hidrojen enerjisini üretirken depolayıcı
görevi görüyor. Bugün hidrojen enerjisi ekonomik değil. Petrolün, doğal gazın üç
katı fiyatında. Günümüzde onu stoklamak da çok zor. Hem buna uygun motor sistemi
yok. Araçların sistemi benzine, dizele göre ayarlı. Arabaya hidrojen gazını
yüklemek de kolay değil. Ama teknolojilerin buna hazır olması gerekiyor. Oto
sanayi, petrol sanayi direniyor. Çünkü karşısında temiz bir enerji var.
Bozcaadada ve İstanbul Eyüpte hidrojen enerjisi tesisleri var, deneme
aşamasındalar. Bu konuda çalışmalar yapılıyor.
Muhabir: Mehmet Bayer
Yayıncı: Haluk Yüksel