VAN (A.A) - Necat Hasar-Özkan Bilgin - Terör olayları nedeniyle
uzun yıllar çıkılması yasaklanan yayla ve meraların, çözüm süreci ile
hayvancılığa açılması besicileri umutlandırdı.
Çözüm süreci kapsamında, terör örgütü üyelerinin silah bırakıp ülke dışına
çıkacak olması Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan insanlarda
umutların yeşermesini sağladı.
Yaşanan olaylar nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiği bölgede,
uzun yıllar güvenlik gerekçesiyle çıkılamayan yayla ve meralardaki yasağın
kalkması en fazla besicileri sevindirdi.
Geçmiş dönemlerde ülkenin canlı hayvan ve et ihtiyacını karşılayan, komşu
ülkelere et ihraç eden bölge illeri, terörün bitmesiyle yeniden hayvancılıkta söz
sahibi olmak isterken, bölgedeki çobanlar, havaların ısınmasıyla kış mevsiminde
ahırlarda besledikleri büyük ve küçükbaş hayvanları çayır ve meralara çıkarmaya
başladı.
Çözüm sürecinin ardından herhangi bir güvenlik kaygısı taşımadıklarını
belirten çobanlar, son günlerde yaşanan gelişmelerin en fazla kendilerini memnun
ettiğini söyledi.
Van Ticaret Borsası Organize Hayvancılık Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı
Feridun Irak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör olaylarının birçok sektörü
olumsuz yönde etkilediği gibi hayvancılığa da büyük darbe vurduğunu iade ederek,
çözüm sürecine tüm kesimlerin destek vermesi gerektiğini kaydetti.
Yayla, mera ve çayırların uzun yıllar yasaklı olması nedeniyle insanların
kırsal alanlarda hayvancılık yapamadığını anımsatan Irak, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerindeki en büyük sektörden biri olan hayvancılığın, ülkede esen
olumlu hava ile yeniden hayat bulacağına inandığını bildirdi.
Irak, 30 yıl öncesine kadar komşu ülkelere et ve canlı hayvan ihraç eden
Türkiyenin, ithalatçı konuma geldiğine işaret ederek, "Çözüm süreci ile yayla,
çayır ve meralara çıkılması hayvancılığımızın gelişmesine ve yeniden ihracatçı
bir ülke olmamıza önemli katkı sağlayacaktır" dedi.
Globalleşen dünyada diğer ülkelerle rekabet etme yolunun, yatırımların doğru
yerde yapılmasıyla mümkün olacağını anlatan Irak, şöyle konuştu:
"Allah bu coğrafyayı, hayvancılık yapılsın diye yaratmış. Bunun tersine
kararlar almak hiç kimseye fayda getirmez. Hayvancılıkta olmazsa olmaz iki faktör
vardır. Bunlardan biri çayır ve meralarımız, diğeri hayvancılığı yapacağınız
bölgedeki iklim şartlarıdır. Allah, Türkiyede çayır ve meraların tümünü Doğu
Anadolu Bölgesine vermiş. Bizlerin de bunu iyi değerlendirmesi gerekiyor."
Son dönemlerde hayvancılık konusunda önemli desteklemeler yapıldığının
altını çizen Irak, desteklerin devam etmesi ve yatırımların da doğru bölgelere
yapılmasıyla Türkiyenin dünyanın güçlü ülkeleri arasına girebileceğini söyledi.
-"Yayla ve mera yasakları hayvancılığı bitirme noktasına getirdi"-
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
Nurhan Dayan ise 1980li yıllardan sonra bölgede hayvancılığın büyük darbe
aldığını vurgulayarak, mera ve yaylalarda uygulanan yasakların, hayvancılığı
bitirme noktasına getirdiğini belirtti.
Yasağın uygulandığı ilk günden bu yana mera ve yaylaların kapatılmasına
karşı olduklarını dile getiren Dayan, "Bu yanlış bir politikaydı. Hükümetin
başlattığı barış sürecini bu nedenle canı gönülden destekliyoruz. Yaşanan süreçle
hayvancılık canlanacak ve maliyetlerde düşüş olacak" diye konuştu.
Dayan, ülkedeki mera ve yaylaların yüzde 63ünün Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde bulunduğuna dikkati çekerek, çözüm süreci ile hayvancılığın deposu
konumunda bulunan bölgenin çağ atlayacağını ifade etti.
Van İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz da sürece ve
Başbakan Erdoğana gönülden destek verdiklerini açıklayarak, 30 yıldan bu yana
devam eden olaylar nedeniyle insanların, hayvancılığı bırakmak mecburiyetinde
kaldığını kaydetti.
Yayla ve meralardaki yasağın kalkmasıyla hayvancılığın yeniden canlanacağına
inandığını anlatan Yılmaz, insanlarda barış adına yeşeren umutların hayvancılıkta
da kendini gösterdiğini belirtti.
-"Yayla ve meralar, hayvancılığın olmazsa olmazıdır"-
Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Birlik Başkanı Nihat Çelik ise yayla ve
meraların, hayvancılığın olmazsa olmazı olduğuna değinerek, şöyle dedi:
"Güvenlik açısından meralarımız otlatmacılığa, yaylacılığa kapatılmıştı. Biz
meralarımızdan yeteri kadar istifade edemediğimiz için maliyet hızla artmaktaydı.
Dolayısıyla bölgemizde yaşayan insanlar, hayvancılığı kar amaçlı değil köylerinde
kalabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek için yapıyordu. Yaylaların açılması bölge
için büyük önem arz etmektedir."
Besici Metin Görentaş da çözüm sürecinin en kısa zamanda sonuçlanması
gerektiğine değinerek, sürecin bütün topluma önemli getiri sağlayacağını anlattı.
Görentaş, "Hayvanların yaylaya çıkmasının engellenmesi yetiştiriciler için
büyük bir sorundu. Özelikle son yıllarda bölgede kuraklık yaşanıyordu. Bu dönemde
yaylaların ve meraların serbest olması biz hayvan yetiştiricileri açısından
faydalı olacak" ifadelerini kullandı.
Yayıncı: Levent Harman