ORDU (A.A) - Hayati Akçay - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz
Bölgesi Grubu Üyesi Ahmet Gündoğdu, "Artık bu millet televizyon karşısına
geçtiğinde, eline kına yakarak gönderdiğimiz Mehmetçiğimizin şehit haberini
duymak istemiyor" dedi.
Gündoğdu, AA muhabirine, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kendisine heyette ilk görev yerinin Marmara Bölgesi olarak tevdi edildiğini
hatırlatan Gündoğdu, süreci "kaygılı, karşı çıkanlar ve yüzde 100 destek
verenler" olarak üçe ayırdığını belirtti.
Türkiyede önceki yıllara göre bir değişim ve hareketliliğin olduğunu ifade
eden Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Çözüm sürecine yüzde 100 destek verenler, Türkiyenin 30 yıllık teröristle
mücadele tarihinden haberdar olup terörle mücadelede devletin, hükümetin,
Meclisin ve siyasi partilerin atması gereken adımlar nelerdir sorusuna az çok
hazırlıkla cevap veren insanlar. Onları daha inanmış görüyoruz. Kaygılı destek
verenler, evet bu sorun bitmeli diyor ama teröristle şehitlerimizin
değerlendirmesinde terörist de mi bundan yararlanacak gibi doğal kaygıları var.
Bu kaygılarla evet bu sorun bitmeli diyenler var. Bir de ne olursa olsun karşı
koyanlar var. Karşı koyanlara baktığımızda onların çok da çözümü düşündüklerini
sanmıyorum ya da kendilerinin bunu düşündüğünü sanmıyorum."
-"Konuşabiliyorsak bu sorun çözülebilir"-
Çözüm sürecinde konuşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Gündoğdu, şunları
söyledi:
"Benim birçok ilde gördüğüm büyük bir çoğunluk, bu iş çözülsün diyor. Eğer
konuşabiliyorsak, hangi görüşten olursa olsun bu sorun çözülebilir. 5 yıl, 10 yıl
ve 20 yıl önceki Türkiyeye baktığımızda bugün çok enteresan bir tablo ile karşı
karşıyayız. Bir değişim var, bir hareketlilik var. Beni de ümitlendiren bir tablo
var. Vatandaş bu süreçte başkanlık sisteminin konuşulmasından rahatsızlık duyuyor
ama bu sorun da çözülmeli diyor. Hangi konuda kaygısı varsa ona çok sert
tepkisini koyuyor ama çözümü de istiyor. Yeni anayasa olmalı ama yeni anayasa
olmasa da bu sorun çözülmeli diyor. Halkımızın bilinç düzeyi birçok siyasetçiyi
geride bırakmış ve ileri geçmiş konumda. Biz gittiğimiz illerde hep bunu gördük."
-"Kaygılı olanların da ciddi destek verdiğini düşünüyorum"-
Sürece kaygılı olanların da ciddi destek verdiğini anlatan Gündoğdu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz kaygılı olanların ortaya koyduğu kaygı tablosunda iki şeyin
karıştırıldığını gördük. Teröriste ne verdik de silah bırakıyor diye. PKK
yanlıları da ne aldık da silah bırakıyoruz diyor. Başbakan da çıkıp diyor ki
tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek dil. Bunları tek tek sayıyor. Bütün
bunlar bir araya getirildiğinde teröristle mücadele devletin işidir. Güvenlik
kuvvetlerinin işidir. Orduda ya da Batmanda terör olduğu sürece güvenlik
kuvvetleri görevini yapacaktır. Hiçbir zafiyet yoktur ama bugün devleti,
Genelkurmayı, milleti, hükümeti ve halkın büyük bir çoğunluğu bu sorunu
konuşarak çözelim diyorsa bu teröristle mücadelenin ötesinde terörle mücadelede
bir bataklığı kurutma mücadelesidir ve çabasıdır. Ben bu çabaya destek olanları
görüyorum. Kaygılı olanların da ciddi destek verdiğini düşünüyorum."
-"Bu millet Mehmetçiğimizin şehit haberini duymak istemiyor"-
Ahmet Gündoğdu, heyet çalışmalarına değinerek, şunları kaydetti:
"Biz, bu vatanın yaşadığı acı tablodan kurtulması için bedel ödemek için
yola çıkmış insanlarız. 19 yaşında bir dul kadın, 2 aylık evliyken eşi
Güneydoğuda şehit olmuş, ben yanıyorum bu acıyı bitirin diyor. 1997 yılında
oğlunu Hakkaride şehit vermiş bir asteğmen babası hacı amca, bu bitsin, biz
yandık başkaları yanmasın diyor. Dolayısıyla bu acıyı yaşayanlar da bitmesini
istiyor. Artık bu millet televizyon karşısına geçtiğinde, eline kına yakarak
gönderdiğimiz Mehmetçiğimizin şehit haberini duymak istemiyor. Güneydoğuya
gönderdiği memur evladının orada can güvenliği sorunu yaşamasını istemiyor."
Yayıncı: Orhan Topal