ÇANKIRI (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu
Başkanı Ahmet Taşgetiren, "Türkiyenin doğusunda batısında, doğusunda duygu
kırılmaları oluşmuş" dedi.
Başkan Taşgetiren, Başkanvekili Beril Dedeoğlu, Sekreter Cemal Uşşak, grup
üyeleri Erol Göka, Doğu Ergil, Hilal Kaplan, Celalettin Can ve Vahap Coşkun,
Çankırıda bir otelde basın mensuplarının çözüm sürecine ilişkin görüşlerini
dinledi.
Taşgetiren, toplantıda yaptığı konuşmada, Çankırının ziyaret ettikleri 11.
vilayet olduğunu belirterek, bu ziyaretlerde alınan güvenlik tedbirlerinin çok
arzuladıkları bir şey olmadığını söyledi.
Bazı illerde gerçekleştirilen bir takım gösteriler nedeniyle, iletişim
kurmak için geldikleri ortamların iletişimin kurulamadığı ortamlara dönüştüğünü
ifade eden Taşgetiren, Çankırının sokaklarında gezmek, insanları dinlemek ve
evlere girmek istediklerini anlattı.
Taşgetiren, Türkiyede 30 yıldan bu yana yaşanan bir sancı, genç insanların
canını alan kanlı bir süreç yaşandığını vurgulayarak, "Türkiyenin doğusunda
batısında, doğusunda duygu kırılmaları oluşmuş. Batıda konuştuğumuz doğuda,
doğuda konuştuğumuz batıda sıkıntı yaratabiliyor" dedi.
Daha önceki illerden birinde 1993 yılında oğulları şehit olmuş bir aileyi
ziyaret ettiklerinde, şehidin annesinin "Süreç 1993 yılında başlasaydı da oğlum
canlı geri dönseydi" dediğini aktaran Taşgetiren, anne ve babaların şehit anne ve
babası olduk diye teselli imkanı bulabildiklerini vurguladı. Yaşanan 30 yıllık
süreçte şehitler geldiğini, dağdan da ölümlerin indiğini aktaran Taşgetiren,
bunların memleketin bütün kimyasını etkilediğini söyledi.
Taşgetiren, yaşanan süreçte medya ve muhalefetin duruşunun önemli olduğuna
dikkati çekerek, medyanın sürece karşı pozitif durmasını istedi.
Grup üyesi Doğu Ergil de yaşanan sürecin başarılı olması için toplumun
arkasında durmasının önemine işaret ederek, "Bu işi çözelim artık. Bu savaş
dışarıdan gelen düşman ordusuyla 30 yıldır sürmüyor. Yurttaşlar birbirine
kırdırılıyor. O halde bir sistem sorunu var" diye konuştu.
Ergil, devletin karşısındaki silahlı örgütün ortadan kaldırılmasıyla sorunun
ortadan kalkmayacağını savunarak, örgütü doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması
gerektiğini bildirdi.
Çekilmenin bir sürecin başlangıcı olduğunu aktaran Ergil, şöyle konuştu:
"Hepimizin bir arada yaşaması için gerekli şartların oluşturulması lazım.
Anayasayı yapabiliyor mu bu ülke- Anayasasını yapamayan bir ülke, kendi içinde
barışı sağlamakta çok zorluk çeker. Barış, birlikte yaşamanın protokole
bağlamaktır. Bu da anayasa yapmaktır."
-"Medyayı çok ciddi bir çalışma süreci bekliyor"-
Grup Üyesi Erol Göka ise Türkiyenin bu husumetle 30 yıldır uğraştığını
vurgulayarak, girilen sürecin çok uzun ve çok mücadele gerektiren bir yol
olduğunu belirtti.
Bu süreçte herkesin "Ben ne yapabilirim" demesi gerektiğini anlatan Göka,
"Medyayı çok ciddi bir çalışma süreci bekliyor. Medya olmadan başarı olmaz"
dedi.
Göka, yaşanan sürecin Başbakanın cesareti sayesinde başladığını,
Başbakanın bu sürece kendi siyasi geleceğini koymuş durumda olduğunu öne sürdü.
Yeni anayasada nasıl bir mutabakat sağlanması gerektiği konusunda herkesin
kafa yorması gerektiğini aktaran Göka, "Hepimizin çok uyanık ve farkında olması
gereken dönemler yaşıyoruz" diye konuştu.
Grup üyesi Hilal Kaplan da ölen PKKlıların 3-4 nesil önceki atalarının
Çanakkale şehitliğinde yattığını ifade ederek, aradan geçen 90 yılda nasıl bu
durumlara gelindiğinin üzerine düşülmesi gerektiğini söyledi.
Kaplan, kamuoyunda dillendirilen "Öcalanın serbest bırakılacağı" yönündeki
bir durumun, halkın büyük çoğunluğunun ikna olmaması durumunda olabilecek bir şey
olmadığını söyledi.
-"Türkiyede ayrılmak isteyen Kürtler yüzde 5-6"-
Grup sekreteri Cemal Uşşak ise 30 senede 40 bin insanın heder olduğu bir
sürecin sonuna gelindiğini aktararak, silah bırakıldıktan sonra birilerinin
Türkiyeyi bölmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Yapılan bir araştırmada, Türkiyede ayrılmak isteyen Kürtlerin yüzde 5-6
arasında kaldığının ortaya çıktığını aktaran Uşşak, "Irak Kürtlerinin Ankaraya
baktığı bir dönemde Türkiyenin Kürtleri, Türkiyeden kopmayı niye düşünsün ki"
dedi.
Grup Üyesi Vahap Coşkun da çözüm sürecine toplumun önemli bir kesiminin
destek verdiğini vurgulayarak, Türkiyede çok büyük bir strateji değişikliğinin
olduğunu söyledi.
Türkiyede Kürtlerle barışarak büyüme dönemine girildiğini savunan Coşkun,
"Türkiyenin bir bölünme tehlikesi yoktur. Türkiyede bölünmekten bahsedenler,
Türkiyenin değişmesinden, ayrıcalıklarını kaybetmekten korkanlardır. Kürtlerin
böyle bir talebi yoktur" ifadesini kullandı.
Coşkun, hiç bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin ülkenin bölünmesinin içinde
olduğu bir süreç içinde olamayacağını, bunun düşünmenin abesle iştigal olduğunu
vurguladı.
Grup Başkanvekili Beril Dedeoğlu da Türkiyenin dünyadaki konumunun
güçlendiğini vurgulayarak, bu nedenle böyle bir ülkenin herhangi bir şey için
pazarlık yapmasının gerekmediğini kaydetti.
-"30 yıldır akan kanın durması acildir"
Heyet, daha sonra Çankırıda bir otelde sivil toplum kuruluşu temsilcileri
ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Grup Başkanı Taşgetiren, burada yaptığı konuşmada, "Çözüm süreci"
denildiğinde ortada bir problemin olduğunun anlaşıldığını belirterek, ülkede 30
yıldır kan akmasına, genç insanların hayatını kaybetmesine yol açan sorunun
bulunduğunu söyledi.
Sistemden kaynaklanan sorunlar yaşandığının söylenebileceğini anlatan
Taşgetiren, "30 yıldır akan kanın durması acildir. Bu, ülkemize de kan
kaybettiriyor, ayrışmalara yol açıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım" diye
konuştu.
-"Yaranın sarılması lazım"-
Taşgetiren, yaptıkları toplantılarda, insanların kaygılarını dile
getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türkiyenin bu yarasının sarılması lazım. Vatandaşlarımızın kaygılarını not
alıyoruz. Perşembe günü sayın Başbakan ile görüşeceğiz. Çankırı ziyaret ettiğimiz
11inci ilimiz. Aldığımız notları Başbakana ileteceğiz. 2 ay sonunda da bir
rapor hazırlayacağız. Anadolu insanı ne düşünüyor, bunları rapor halinde
Başbakana ve hükümete sunacağız. Onlar, bu heyetin çalışmalarından önemli
sonuçlar bekliyorlar. İllerimizin nabzına ilişkin bilgileri de iletiyoruz."
Toplantı, vatandaşların görüşlerinin alınmasıyla devam ediyor.
Muhabir: Erdinç Aksoy-Sinan Özmüş
Yayıncı: Atakan Çelik