DİYARBAKIR (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Siyasi
Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, çözüm süreci
konusunda, "Biz iktidar olarak taşın altına sadece elimizi değil, gövdemizi de
koyduk" dedi.
Batmandan Diyarbakıra gelen Akdoğan, beraberinde AK Parti Milletvekilleri
Süleyman Hamzaoğulları, Mine Lök Beyaz ve Oya Eronat ile tarihi İçkalede sivil
toplum örgütlerinin temsilcileriyle düzenlenen toplantıya katıldı.
Toplantı öncesi konuşan Akdoğan, Türkiyenin onlarca yıldır, on binlerce
insanın hayatını kaybettiği son derece acılı, sancılı ve kanlı bir süreci
yaşadığını belirterek, bu sorunun Türkiyeye yakışmadığını söyledi.
-"Bu sorundan artık kurtulmamız gerekiyor"
Akan kan ve gözyaşının çok büyük bir toplumsal travma ürettiğini kaydeden
Akdoğan, bunun Türkiyeye ayak bağı olduğunu dile getirdi.
"Bundan kurtulmak hepimizin meselesidir" diyen Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bu yüzden bütün toplum kesimleriyle bir araya gelerek, en geniş katılımla
bu süreci devam ettirmeye çalışıyoruz. Akil İnsanlar Heyeti, il il bütün
Türkiyeyi dolaşıyor, AK Parti teşkilatları ve oluşturduğumuz heyetler, bütün
bölgelerde değerlendirmeler yapıyor, hemen hemen her gün arkadaşlarımız
vatandaşı, sivil toplum kuruluşlarını dinliyor. Bu süreci hep beraber nasıl
neticelendirebilirizin arayışı içerisindeyiz.
Dün de söyledim, artık silahsız kuvvetler devrede olmak durumda. Sivil
toplum örgütlerine, kanaat önderlerine, vakıflara, derneklere ve cemaatlere çok
büyük görev düşüyor. Biz iktidar olarak taşın altına sadece elimizi değil,
gövdemizi de koyduk ama bütün toplum kesimlerin bu sürece destek vermesini
istiyoruz. Bu hepimizin sorunu. Bu sorun, Türkiyenin birlik ve bütünlüğü,
toplumsal huzuru ve iç barışı, 2023 hedeflerine ulaşması ve bölgesel etkinliğini
geliştirmesi açısından çok büyük önem taşıyor. Bugünün Türkiyesine yakışmayan bu
sorundan artık kurtulmamız gerekiyor. Türkiyenin birlik ve bütünlüğünü
geliştirebilmemiz, kardeşliğimizi pekiştirmemiz de bu sorunu geride bırakmamızı
gerektiriyor. Bunu sadece terör meselesinden kurtulmak, onu geride bırakmak
olarak algılamayalım. Bu bir demokratik Türkiyeye inşa etme sürecidir. Özellikle
12 Eylül referandumu ve 22 Temmuz seçimleri demokratik bir devrimdi."
-"Dünkü tavır tam bir statükocu tavırdır"
Milletvekili Akdoğan, daha ileri demokrasiye ulaşabilmek için başlattıkları
sürecin toplumda büyük bir umuda dönüştüğünü vurgulayarak, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Bu noktada elbette muhalefetin desteği de katkısı da önem taşıyor. Toplumda
büyük bir umut var ama bu umudun karşılığını siyasi aktörlerde yeteri kadar
göremiyoruz. Bazı gazeteci arkadaşlar Sayın Kılıçdaroğlunun yaptığı açıklamaları
soruyorlar. Ben de onlara dedim ki; CHP sözcülerinin açıklamalarını yorumlamadan
48 saat bekliyorum, ondan sonra değerlendirme yapıyorum. Çünkü 24-48 saat
içerisinde söylemleri değişebiliyor,, vazgeçebiliyorlar. Birileri çıkıp bu onun
kişisel görüşüdür diyebiliyor, farklı sesler çıkabiliyor. Bu yüzden biraz daha
bekleyip, ondan sonra yorum yapmak daha doğru olur. Fakat mış gibi yapmak,
siyaset yapmak değildir. Bu yeni bir sorun değil, onlarca yıldır devam bir sorun.
Artık bunlar mış gibi yaparak, siyaset yapıyormuş gibi davranarak, baş
edilebilecek meseleler değildir. Dünkü tavır tam bir statükocu tavırdır. Bu sorun
sadece iktidarın cesur, kararlı adımlar atmasıyla çözülemez. Bütün siyasi
aktörler bu konuda gerçekçi, rasyonel ve milletin hissiyatını yansıtan bir tavır
tutunmak durumundadır."
Muhabir: Özgür Ayaydın
Yayıncı: Behçet Güngör