ANTALYA (A.A) - Hatice Özdemir - Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz
Bölgesi Grubu Sekreteri Tarık Çelenk, bölge insanının çözüm sürecinde BDPnin,
Abdullah Öcalanın, Kandilin ön planda olması, çok demeç vermelerinden
rahatsızlık duyduklarını, açıklamaları devlet yetkililerinin yapmasını
istediklerini söyledi.
Çelenk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hafta sonunu Antalyada
geçirdiğini, farklı görüşlere sahip iş adamları, Kürt kökenli ve ülkücü
hassasiyeti yansıtan öğrenci gruplarıyla bir araya geldiğini kaydetti.
Akil İnsanlar Heyeti üyelerinin halkla heyet halinde veya birebir görüşmeler
yaptıklarını anlatan Çelenk, bu görüşmelerde çözüm sürecine soğuk bakan,
"amaları" çok olan insanları tercih ettiklerini belirtti. Süreçten sonra toplumda
bazı fay hatları oluşabileceği düşüncesinden hareket ettiklerini ve insanlarda bu
yöndeki sinyallerini almaya çalıştıklarını dile getiren Çelenk, özellikle birebir
görüşmeler esnasında karşılıklı güven oluştuğunu vurguladı.
Vatandaşların görüşünün ideolojik eğilimleri ve fikir hassasiyetlerine göre
değiştiğine işaret eden Çelenk, şöyle konuştu:
"Bölge insanı süreç ile ilgili çalışmaları bilmek istiyor. BDPnin,
Öcalanın, Kandilin ön planda olmasından, çok demeç vermelerinden rahatsızlar.
Bu konuda açıklama yapılacaksa devlet yetkililerinin yapmasını istiyorlar.
İnsanlar çözüm sürecindeki yol haritasını, bazı detayları BDP tarafının değil,
devletin açıklamasını, sürecin, krizin yönetiminin devlette olduğunun
sinyallerini almak istiyor. Biz ortada yapılmış herhangi bir pazarlığın ya da
verilmiş bir taahhüdün olmadığını, bunun sadece bir müzakere olduğunu
söylüyoruz."
Çelenk, çözüm süreciyle ilgili Akil İnsanlar Heyeti gruplarının seslerinin
daha gür çıkabileceğini, Başbakan Erdoğan ya da ilgili bakanların açıklama
yapabileceğini dile getirdi. Siyasi parti liderlerinin açıklamaları sonrasında
vatandaşların politize olmuş kesiminin kutuplaştığını, kutuplaşmayan kesimin de
süreci tamamen AK Partinin ve karşıtlarının süreci şeklinde algıladığına dikkati
çeken Çelenk, bu durumun sahada çalışan akil insanların işini zorlaştırdığını
vurguladı.
-"Anadilde eğitimi özel sektör yapmalı" fikri-
Çelenk, süreç geliştikçe insanlarda "Türk kimliğine saldırı, aşağılama
bulunduğu" yönünde algı oluştuğuna işaret etti. Yıllar önce Türkiyenin
doğusundaki bu yöndeki algının şimdi tamamen batıya kaydığını ifade eden Çelenk,
bunun önemli bir hassasiyet olduğunu dile getirdi.
Sürecin anayasayla yürümesi gerektiği yönünde çok büyük talep olduğunu
anlatan Çelenk, "İnsanlar, sürecin Iraktaki gibi etnik tanımlar yapan anayasayla
değil, demokratik, bireysel hakları tanıyan anayasa bazında olması gerektiğini
savunuyor. Anadilde eğitim, bu bölgedeki milliyetçi kesimler tarafından kaygıyla
karşılanıyor. Anadilde eğitimin olması gerektiği ama bunu özel sektörün yapması,
devletin karışmaması gerektiği yönünde görüş var" dedi.
-Siirtli aileye yapılan ziyaret-
Görüşmeler sırasında şehit ailelerinin yanı sıra bazı aileleri de ziyaret
ettiklerini, özellikle bir ziyaretin kendilerini çok etkilediğini ifade eden
Çelenk, şöyle devam etti:
"Siirtli bir aileye yaptığımız ziyarette, ailenin hemşire kızlarının
helikopterin düşmesi sonucu öldüğünü, helikopterdeki askerler şehit sayılırken
kızlarının şehit kabul edilmediğini öğrendik. Helikopterin içindeki herkes şehit
kabul ediliyor, ailelerine maaş bağlanıyor. Sadece o hemşire hanım şehit
kapsamına alınmıyor. 15 yıldır ailesi acılı. Siirtli bir aile bu. (Bizim kızımız
niye şehit kabul edilmedi) diye onur meselesi yapıyor. Bunlar da çok önemli ve
dikkat edilmesi gereken konular."
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu