BURSA (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Sekreteri
Levent Korkut, "silahların susmasının barışın oluşturulması için fırsat" olduğunu
belirtti.
Korkut ve Grup Üyesi Yücel Sayman, Yenişehirin Çeltikçi köyünde, ağırlıklı
olarak Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfadan gelen mevsimlik tarım işçilerinin
barındığı çadırlara ziyarette bulundu.
Yaklaşık bin tarım işçisinin kaldığı çadırları gezen Korkut ve Sayman,
işçiler ve çocuklarının sorunlarını, taleplerini dinledi. İşçiler, barışın yanı
sıra çadırların bulunduğu alana tuvalet ve banyo olanağı sağlanmasını, çocuklar
ise okula gidebilmeyi istediklerini ifade etti.
Korkut da konuşmasında, en anlamlı toplantılardan birini çadır kentte
yaptıklarını belirterek, sorunun kalbine giden yolu, burada keşfedeceklerini
söyledi. Toplumun aslında birbirini tam olarak anlamadığını dile getiren Korkut,
bir süredir devam eden çözüm süreci sayesinde 4 aydır çatışmasızlık ortamı
yaşandığını ve bunu çok önemsediklerini, sürece ilişkin olumsuz görüş
bildirenlerin sayısının da giderek azaldığını belirtti.
Korkut, özellikle 1990lı yıllarda binlerce, yüz binlerce kişinin kendi
yaşadıkları alanlardan, köylerinden mahrum bırakıldığını hatırlatarak, köylerin
boşaltılmasının önemli sonuçlar doğurduğuna dikkati çekti. Buradaki çadır kentte
devam eden yaşamın insani bir durum olmadığını ancak Mersinde de İzmirde de
aynı şeylerin gözlemlenebileceğini dile getiren Korkut, şöyle konuştu:
"Bu güneydoğudaki alanların boşaltılması, bir aralar sorunu çözer gibi
algılandı. Halbuki tam tersi sorunlarımızı daha da fazlalaştırdı. İnsanlar, kendi
yurtlarından, topraklarından, evlerinden oldular. Belki de kendi ekonomilerini
yaşayabilecek durumdayken, bu ekonomileri ortadan kalktı. Kendi ailelerine
bakabilecek durumdayken bu da ortadan kalktı. Şimdi bizim temel görevimiz, bunu
yeniden yapılandırmak, oluşturmak olmalı. Şahsi olarak demiyorum, devlet olarak
görevimiz. Tabii ki yeniden yapılandırma, bu acıları sarmadan olmaz. Kimler
mağdur olmuşsa bütün mağdurların bu mağduriyetlerinin giderilmesi ve onlara
insanca bir yaşamın sunulması gerekir. Barış, sadece silahların susması değildir.
Silahlar niye konuştu- Onun nedenlerini bulmaktır. Silahların susması, aslında
bir fırsattır. Barışın oluşturulmasının fırsatıdır."
Korkut, bu tür mağduriyetlerin giderilmesi için sosyal politikaların şart
olduğunu ifade ederek, özellikle son dönemde bu yöndeki seslerin daha yüksek
çıkması gerektiğini kaydetti.
Grup üyesi Yücel Sayman da çadır kentteki yaşam koşullarını gördüğünde
dilinin tutulduğunu söyledi. Gittikleri bütün toplantılarda insanların barış ve
barışın sağlanmasıyla ilgili sorular sorduklarını anımsatan Sayman, "İlk defa
burada barış, beni çok etkileyen bir şekilde tanımlandı. Çıkan sonuç, burada
söylenen şu: Barış, benim kendi toprağıma dönmemdir. Orada çalışmam, orada okula
gitmem, orada parkta oynamamdır. Yani, Barış, bizzat benim, kendimin denildi.
Onun için de bu barışı çok istiyorum, en anlamlı yer burası" değerlendirmesinde
bulundu.
Muhabir: Haluk Yücel / Büşra Nur Özcan
Yayıncı: İbrahim Uyar