RİZE (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Başkanı Yusuf
Şevki Hakyemez, "Ben hükümetin bölünmez bütünlük ve şehitler konusunda en az
bizim kadar hassas olduğu kanaatindeyim" dedi.
Hakyemez ve beraberindeki grup sekreteri Fatma Benli ile grup üyeleri Ahmet
Gündoğdu, Şemsi Bayraktar, Bendevi Palandöken, Oral Çalışlar ve Yıldıray Oğur,
Rizede bir otelde düzenlenen toplantıda sivil toplum kuruluşları, meslek grubu
ve sendika temsilcileri ve yerel basın çalışanlarıyla bir araya geldi.
Katılımcılar, grup başkanı ve üyelerin açılış konuşmalarının ardından çözüm
sürecine dair görüşlerini aktardılar.
Katılımcılardan Ahmet Kavalcı, çözüm süreci dolayısıyla Başbakan Recep
Tayyip Erdoğana dua edilmesi gerektiğini dile getirerek, "Bir komşum var, Kıbrıs
gazisi Hasan. 39 senedir hala yatarken Allah Allah diye bağırıyor, acı çekiyor,
terliyor. Artık neslimiz askerden geldikten sonra bunalıma girmesin. Türkiye,
Rize Vansız, Gaziantepsiz, Şanlıurfasız olamaz. Yoksa biz aç kalırız, oralar
bizim topraklarımız. Ne yapmamız lazımsa yapalım. Benim bir şeyim yok ama sorunun
çözümü için ne gerekiyorsa vermeye hazırım" diye konuştu.
İsmail Şalvaroğlu, askerlik için öncelikle Karadeniz insanının doğuya
gittiğini ifade ederek, "Terörü bitirelim. Rizeli akıllıdır, akıllı olmasak
bizden başbakan çıkar mı- Adam gelmiş elinde dosya, başka konuları okuyor.
Bırakın bunları, çözüm sürecini konuşalım" dedi.
Mahmut Dabak, "Karşımızdaki heyet Türkiyedir. Bu şekilde kabul ediyoruz.
Herkes bu ülkede birileri tarafından itildi kakıldı. Gelinen nokta itibariyle
evde çıkan yangına su sıkılıyor. Biz bu yangına su sıkan ekibi alkışlamalıyız.
Ölüye rahmet gelsin de nereden gelirse gelsin" diye konuştu.
Eski bakanlardan Tuncay Mataracı ise "Eğer Türkiyede terör duracaksa,
anneler ağlamayacaksa kim yaparsa yapsın, ben ona teşekkür ederim. İnanıyorum ki
bu süreç olumlu olarak devam edecektir. Buna her aklı selim katkıda bulunacak ve
taşın altına elini koyacaktır" dedi.
Katılımcılardan Osman Erdoğan, Hakyemez ve grup üyelerine, eşinin bahçeden
topladığı çiçekleri verdi.
Hakyemez, Erdoğana teşekkür ederek, "Biz Karadenizde çiçekle karşılanmaya
alışkın değiliz" dedi.
Çözüm sürecine ilişkin yürütülen çalışmalarda Rizenin 17. il olmasına
rağmen yeni duyduğu söylemler olduğunu ve faydalı bir toplantı geçirdiklerini
vurgulayan Hakyemez, şunları kaydetti:
"Burada söylediğimiz her şeyi 17 ilde de söyledik, eğer başka yerde farklı
bir şey söylersek o zaman bizi eleştirebilirsiniz. Şehit ailelerine, şehitlere
yönelik bakış açımızda hiçbir değişiklik olmamıştır. Bu ayrı bir meseledir,
gönlümüzdeki yerleri çok farklıdır. Bundan sonra anaların ağlamaması, insanların
birbirini öldürmemesi farklı bir meseledir. Para almadan bu heyette yer
aldığımıza kimse inanmıyor, inanmazlar tabi. İnansalar bizim gibi düşünürler,
biz inanıyoruz ve yapıyoruz. Bu iş para ile yapılmayacak kadar ulvi bir iştir.
Bir memleket meselesidir. Bunu böyle gördüğümüz için varız. Toplantılarda
bildiklerimizi söylüyoruz, bilmediklerimizi zaten bilmiyoruz. Açıkçası komisyonda
yer alan kişi olarak çok fazlada bir şey bilmek istemiyorum. Yüzde 50 oy almış
bir hükümete güveniyorum. Ben hükümetin bölünmez bütünlük ve şehitler konusunda
en az bizim kadar hassas olduğu kanaatindeyim. Bu işin içine girerken,
Dolmabahçedeki toplantıya giderken hükümet bize bir şeyler söyleyecek diye
düşündüm ama ne bu konuda ne de yönteme dair bir şey söylenmedi. 17 ilde bu
toplantıları yapmış biri olarak şimdi iyi ki de söylenmedi diyorum."
-"Birlikte yaşamanın çaresini aramalıyız"-
Grup üyesi Bayraktar, misyonlarının, sorunun çözümüne katkı sağlamak için
hassasiyetleri belirlemek olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Misyonumuz hükümetin süreçle alakalı bir planının hayata geçirilmesine
yardımcı olmak değil. Bizim misyonumuz elbette sürece inanmakla beraber sizleri
dinlemek, hassasiyetlerinizi öğrenmektir. Hükümet endişelerinizi dikkate alır
veya almaz. Almazsa sizin tutumunuz ne olur, alırsa ne olur- Türkiye bölünecek,
biz de buna çanak tutmaya gelmişiz gibi bir ifadenin kullanılması bizi üzdü.
Bizim de hassasiyetlerimiz var, sizin gibi doğusuyla batısıyla yüzde 90ın
üzerinde insanımız bölünmeye karşı olacak da bu ülkeyi birileri mi bölecek- Bu
eşyanın tabiatına aykırı. Misyonumuzun iyi anlaşılması lazım, haksız yere
birtakım ithamlara maruz kalıyoruz. Süreç başarıya ulaşırsa o bölgedeki doğal
kaynaklarımızın rasyonel kullanılması Türkiyeye yarar sağlayacaktır."
Grup üyesi Gündoğdu ise "Bizim Başbakana Başbakan akan kanı durdur
dedemiz lazımken, Başbakan akan kanı durduralım diyor. O zaman birileri
durdurmayalım mı demek istiyor diye bunu sormak gerekiyor" dedi.
Başkanlık sisteminin bu süreçte tartışılmasını lüzumsuz bulduğunu ifade eden
Gündoğdu, "Bizim terörün bir daha iklim bulmamasını konuşmamız lazım. Biz
birlikte yaşamamak için kaşımak yerine birlikte yaşamanın çaresini aramalıyız"
diye konuştu.
Grup sekreteri Benli, birtakım kaygıların, sıkıntıların doğal olduğunu
söyleyerek, "Bu kaygıların gerçekleşmemesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz.
Eğer güçlüyseniz hiç kimse sizi bölemez. Eğer oyun oynayan değil, oyun
kurucuysanız istediği kadar insanların sizin üzerinizde menfaati olsun kimse size
bir şey yapamaz."
Grup üyesi Çalışlar, Türkiyenin uzun yıllardan beri ilk kez kendine
güvendiğini ve "ben bu sorunu çözerim" dediğini savunarak, "O nedenle kendimize
güvenmeliyiz" dedi.
Grup üyesi Oğur ise "Süreç başarısız olursa ne olur- Ne olacak, yeniden
başladığımız yere döneriz. Olan, hayatını kaybeden insanlara olur" diyerek, bu
sorunu ancak toplumun duyarlılıklarını yansıtacak bir iktidarın çözeceğini ifade
etti. Oğur, "Bence toplum böyle olduğu için iktidar bu topluma güvenerek bu adımı
attı. Toplum artık bağırış çağırıştan sıkıldığı ve böyle bir olgunluk düzeyine
ulaştığı için iktidar da bu topluma güvenerek böyle bir adım attı. Vatansever
hiçbirini rahatsız edecek bir durum yok. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni
olmaz" görüşüne yer verdi.
Çözüm sürecine ilişkin toplantı 4 saat 33 dakika sürdü. 350 kişinin davet
edildiği toplantıda 33 kişi sürece ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Toplantının adından Grup Başkanı Hakyemez ve üyeler, katılımcılarla
birlikte yemekte bir araya geldi.
Muhabir: Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Murat Kaban