Çözüm süreci

Çözüm süreci -Milli Savunma Bakanı Yılmaz: -"Ülkenin maddi kaybını hesap etmek kolay, peki toplam acısını nasıl hesap edeceğiz- Ülkenin her tarafında, terör yüzünden hayatını kaybetmiş gencecik insanların mezarları var. Yetim


SİVAS (A.A) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Ülkenin maddi kaybını hesap etmek kolay, peki toplam acısını nasıl hesap edeceğiz- Ülkenin her tarafında, terör yüzünden hayatını kaybetmiş gencecik insanların mezarları var. Yetim kalan çocuklar, dul kalan eşler, yüreği yanan analar, babalar bunları ölçebilmek mümkün mü-" dedi.
     Yılmaz, Sivas Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen partisinin İl Danışma Meclisi Toplantısında, terör sorununun çözülmeden "büyük Türkiye" idealinde mesafe alınamayacağını söyledi.
     Terörün sadece bugünün sorunu olmadığını ifade eden Yılmaz, terör nedeniyle 30 yılda 40 binden fazla ülke evladının hayatını kaybettiğini, maddi kaybın ise hesap edilemeyecek kadar büyük olduğunu belirtti.
     Çözüm sürecine değinen ve bu süreçte sorumluluk sahibi herkesin ayrıştırıcı ve kışkırtıcı davranışlardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
     "Terörün ülkeye faturasının en az 300 milyar dolar olduğunu söyleyenler var. Bu rakamın 400-500 milyar dolar olduğunu söyleyen de var. Gerçek miktar hangisi olursa olsun bir ülke için bu miktar çok fazla. Bu para, yatırım için harcansa işsizlik kalmaz, herkese iş, her köye de yol olur. Bir de yaşanan acılar, anaların dinmeyen gözyaşları, öksüz kalan çocukların feryadı, baba hasreti var. Ülkenin maddi kaybını hesap etmek kolay, peki toplam acısını nasıl hesap edeceğiz- Ülkenin her tarafında, terör yüzünden hayatını kaybetmiş gencecik insanların mezarları var. Yetim kalan çocuklar, dul kalan eşler, yüreği yanan analar, babalar bunları ölçebilmek mümkün mü- Şimdi çözüm zamanı. 75 milyon bir arada yaşayacağız. Ülkenin her köşesinin ve bu ülkede yaşayan herkesin huzura ihtiyacı var."
    
     -"Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız"-
    
     Yılmaz, değişim ve dönüşüm süreci yaşandığını, memleketin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine barışın gelmesi içim çalıştıklarını aktardı.
     Milli Birlik ve Kardeşlik projesi başlattıklarını anımsatan Yılmaz, "Bu süreç, bahar ayında ülkemizi yeni bir aşamaya, yeni bir umuda getirmiştir. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, hepimiz ay yıldızlı bayrağın gölgesinde yaşamaktan mutluluk duyuyoruz. Hepimiz, İstiklal Marşını yürekten seviyoruz, ezanı bu ülkedeki Türk varlığının gücü olarak görüyoruz" diye konuştu.
     Bayrağı, İstiklal Marşını ve ezanı herkesin veya makul bir çoğunluğun sevdiğini dile getiren Yılmaz, "Fakat ülke içinde de herkesten sürekli Türküm demesini istemek, Kürtüm, Çerkezim, Boşnakım, Gürcüyüm, Arnavutum, Avarım, Abhazım, Arapım, Romanım dediği zaman ona hain muamelesi yapmak doğru değildir. Türk milleti, bunların toplamıdır. Çerkezim, Türkmenim, Yörüküm, Kürtüm dememiz normaldir, hatta kaçınılmazdır" ifadesini kullandı.
    
     -"Hakan Şükür, Arnavutum dedi diye neredeyse çarmıha gerilecekti"-
    
     Yılmaz, "Türklük elden gidiyor, ya da Türklük isteriz" diye feryat edenlerin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
     "Herkes ne ise onu söylesin, soyunu inkar etmek zorunda kalmasın, kim ne ise bilelim. Sivasta birbirimize Sivaslıyım demek zorunda kalmayalım. Gemerekliyim, Suşehriliyim, Ulaşlıyım da diyebilelim. Böyle dedi diye de kimseye Sivaslılığa ihanet etti yaftasını yapıştırmayalım. Ulaşlıyım diyen insan İstanbula gittiği zaman zaten Sivaslıyım diyor. Bu coğrafyada yaşayan da Avrupaya gittiğinde Türkiyeliyim, Türküm diyor, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ve bize bu yeterlidir. Hepimizin tanıdığı milli formayı giymiş, Türk bayrağını yurt dışında onurla taşımış milletvekili arkadaşımız Hakan Şükür, Arnavutum dedi diye neredeyse çarmıha gerilecekti. Sonunda İstiklal Marşı şairimiz Arnavut Mehmet Akif Ersoy kadar Türküm açıklamasıyla sözlerine açıklık getirdi."
     Kendinden emin kişinin başkasının inancından ve fikrinden korkmayacağını söyleyen Yılmaz, bu tür tavırların insanlık onuruna yakışmayacağını ve kavgayı artıracağını vurguladı.
     Yılmaz, barış, refah ve huzur için milletin duasına ve desteğine talip olduklarını dile getirdi.
     Konuşmasının son bölümünde duygulandığı görülen Yılmaz, "Yükümüz ağır, işimiz çetin. Rabbim bize yükümüzü taşıyacak güç versin. Allah iki cihanda yüzünüzü ak etsin. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi.
    
     Muhabir: Serhat Zafer - Merve Topuz / Önder Felek
     Yayıncı: Ersin Altınsoy

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER