Çözüm süreci

Çözüm süreci -Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, Kayseride akademisyen ve öğrencilerle buluştu -Heyet Başkanı Taşgetiren: -"Türkiye inşallah bu sürecin sonunda, sulhun, barışın, özgürlüğün hakim olduğu bir iklime kavuşur


KAYSERİ (A.A) - Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, Kayseride akademisyen ve öğrencilerle buluştu.
     Heyet Başkanı Ahmet Taşgetiren, Başkan Vekili Beril Dedeoğlu, heyet üyeleri Erol Göka, Hilal Kaplan, Celalettin Can, Vahap Coşkun, Doğu Ergil, Mustafa Kumlu ve Cemal Uşşak, Melikşah Üniversitesinde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldi.
     Taşgetiren, burada yaptığı konuşmada, heyetin tam kadro Kayseriye geldiğini, Doğu Ergilin ilk defa burada kervana katıldığını söyledi.
     Türkiyede 30 yıldır kanayan bir sorun olduğunu ifade eden Taşgetiren, şöyle devam etti:
     "Ülke olarak bir hayli can kaybımız oldu, çok büyük ölçeklerde ekonomik kayıplarımız oldu. Bu sorunun çok daha önceleri çözülmesi, en azından kanın durması, toplum olarak yaşanan sorunların barış ortamında, siyasal ortamda ifade edilebilmesi temenni edilirdi. Belki ülkenin sistem planındaki bir takım sorunlar yani özgürlükler noktasındaki sıkıntılar, başka sorunlar işin çatışma noktasına kadar gelmesine yol açtı. Gerçekten büyük acılar yaşadık. Bu acıların toplumda bıraktığı ciddi sancılar var. Gittikçe, sadece ölenlerin ya da öldürenlerin sorunu olmaktan çıktı, bütün ülkenin sorunu haline geldi. Şimdi Türkiye, Ankara, bu sorunun öncelikle silahların bıraktırılması boyutu, silahın devreden çıkması boyutundan başlamak üzere, bu çatışma ortamının sona ermesine gayret ediyor. Böyle bir süreci başlatmış bulunuyor. Bu noktada bizlerden de, daha sivil bir inisiyatif olarak, toplumla siyasetin dışında bir boyutta bir süreci paylaşmamız talebi geldi. Biz de bunu bir görev telakki ettik."
     Taşgetiren, heyet üyelerinin her birinin farklı işleri olduğunu belirterek, bir yandan bu işlerini sürdürürken, diğer yandan da sürecin sağlıklı geçirilmesi noktasında üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını anlattı.
    
     -"Her düşünce eleştiri olsa bile sürece katkıdır"-
    
     Bu sürecin başarıyla sonuçlanmasını istediklerini vurgulayan Taşgetiren, şöyle konuştu:
     "Türkiyede sorun yaşanan hiçbir toplum kesimi kalmasın istiyoruz, özgürlük sorunu, insan hakları sorunu yaşayan hiçbir toplum kesimi kalmasın istiyoruz. Öncelikle de çatışmalar dursun, kan dursun, toplumun hiçbir kesiminden kan akmasın, analar ağlamasın... Bunlar çoğaltılabilir. Analar üzerinden giden şeyler de çoğaltılabilir. Memleketimizde analar ağladı, ağlıyor. Önceki gün Karamanda bir şehit ailesine gittik. 21 yıl olmuş. Bu acılar insanların içinde depreşip duruyor. Buna rağmen dua ettiğini ifade etti. (Barış olsun, sulh olsun, kan akmasın) diye dua etti. Böyle bir rolümüz, görevimiz var. Türkiye inşallah bu sürecin sonunda sulhun, barışın, özgürlüğün hakim olduğu bir iklime kavuşur. Başka şeyleri konuşuruz, hayatı iyileştirmeyi konuşuruz, Türkiyenin dünya liginde çok daha üst seviyelere gelmesini konuşuruz gibi temennilerimiz var. Sizler de katılın istiyoruz. Evleri, dernekleri, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyoruz. Buradaki her düşünce eleştiri olsa bile sürece katkıdır."
     Taşgetiren, bu süreçte edindikleri kaygıları, hassasiyetleri, eleştirileri not etiklerini dile getirerek, görev süresinin sonunda bunları bir rapor halinde ilgililere sunacaklarını sözlerine ekledi.
    
     -silahlar aradan çıksın,fikirler konuşsun
    
     Hilal Kaplan ise, sürecin başarıyla sonuçlanmasının PKKnın silahsızlanması anlamına geldiğini anlattı.
     Kaplan, şöyle devam etti:
     "Burada bir handikap var. Yasa dışı örgütler içerisinde illa ki bazı gruplar ayrılarak silahlı mücadele devam etme kararı alabiliyorlar. Mesela IRAnın ardından Real IRA diye bir örgüt çıktı. Fakat Real IRA toplum katında taban bulamadı, aşırı marjinalleşti. Şu anda da yok denecek seviyede. Dolayısıyla süreç başarıya ulaşmasına rağmen olabilirse böyle bir şey olabilir. Bunu da illa olur anlamında söylemiyorum ama hiçbirimiz bundan bir saat sonra ne olacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla hiçbirimiz birşeyin garantisini veremeyiz burada. Eğer süreç başarıyla tamamlanırsa, saldırı olma ihtimali bu anlamda düşük.Sürecin ana fay hattı şuradan geçiyor: Silahlar aradan çıksın, fikirler konuşsun."
     Erol Göka ise dertlerin büyük olduğunu kabul ettiklerini ancak, toplumun bu sorunları çözecek kadar yetkin olduğunu kaydetti.
     Cemal Uşşak, medyanın bugüne dek görevini yerine getirmediğini, sansasyonel yayınlar yaptığı savunarak, bu süreçte de sansasyonel haberler yapmaya devam ettiklerini öne sürdü.
     Vahap Coşkun ise Dicle Üniversitesindeki olaylara değinerek, Klasik öğrenci çatışması olarak başladı ama birileri toplumsal grupların çatışması haline getirmeye çalıştı. 1990lı yıllardaki PKK-Hizbullah çatışmasını akıllara getirmeye çalıştı. O yıllara döneceğimizi düşünmüyorum. Zaten olayların çıktığı ilk günden itibaren sivil toplum kuruluşları devreye girdiler. Ancak, bu tür süreçler kırılgandır ve bu olaylar kullanılabilir diye konuştu.
     Söyleşinin ardından Melikşah Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tankut Yalçınöz, Ahmet Taşgetirene üniversitenin ambleminin bulunduğu çini tabak hediye etti.
    
     Muhabir: Orhan Canbulatel / İsmail İçer
     Yayıncı: Ömer Erim Baştimar

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER