HAKKARİ (A.A) - Hakkaride bulunan Akil İnsanlar Doğu Anadolu
Bölgesi Heyeti, vatandaşlarla bir araya geldi.
Atatürk Kültür Merkezindeki "Halk Buluşması"nda, Heyet Başkanı Can Paker ile
üyeler Ayhan Ogan, Mehmet Uçum, Zübeyde Teker ve Mahmut Arslan, barış süreçle
ilgili düşüncelerini ve yapacakları çalışmaları anlattı.
Heyet üyelerinden sonra söz alan vatandaşlar, yıllardır Hakkari halkının
geri bırakıldığını öne sürerek, yaşanan süreçle kente bakış açısının
değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kürtlerden çok Türklerin barışa inandırılması gerektiğini belirten
konuşmacılar, yaşadıkları acıları unutamayacaklarını ama barış için her şeyi bir
kenara bıraktıklarını dile getirdi.
Sıkıntıların tekrar yaşanmaması için gereken desteği vereceklerini
vurgulayan vatandaşlar, barışın son umut olduğunu, heba edilmemesi gerektiğini
belirtti. Toplantıya katılan ve öğretmen olduğunu söyleyen bir kadın da babasının
anlattığı Zilan katliamı ve Ağrı isyanlarıyla ilgili hikayeleri dinleyerek
büyüdüğünü söyledi.
Hakkariye geldiğinde öğrencilerin kendilerini ifade edemediklerine tanıklık
ettiğini anlatan öğretmen, "Hakkaride savaş alanı gibi bir görüntü var. Çocukken
annemiz bir hata işlediğimizde bizi polisle askerle korkuturdu. Bu kirli savaşın
en büyük mağdurları kadınlar ve çocuklar. Çocuklara resim yaptırdığımızda, hep
silah ve savaş resimleri çizdiklerini görüyorum" diye konuştu.
-Heyet Başkanı Paker-
Vatandaşların taleplerini dinledikten sonra söz alan heyet başkanı Paker, 90
yıldır acı yaşayan insanların güvence istemesinin en doğal hakları olduğunu
belirtti.
"Barış sürecinden sonra da Kürt sorunun çözümü devam edecek" diyen Paker,
Kürt sorununun sosyolojik, ekonomik ve kültürel bir sorun olduğunu vurguladı.
Paker, barış sürecinin, her süreç gibi karşılıklı güven istediğine
değinerek, karşılıklı güven olmazsa sürecin daha zor ilerleyeceğine dikkati
çekti.
Türkiyenin, yıllarca askerler ve bürokratlar tarafından yönetildiğini
kaydeden Paker, şöyle konuştu:
"Ülkeyi yıllarca halkın seçtikleri değil, atanmışlar yönetti. Bu süreç artık
bitti. Onun için barış sürecini konuşabiliyoruz. Tek güvencemiz toplumun artık
değişmiş olması. Barış mücadelesini beraber yapacağız. Kürt sorunun en önemli
boyutu insan haklarının tam olmaması. Ana dilde eğitim talebi çok haklı bir talep
ve bunu ileteceğiz. Sıkıntılı sürecin devam etmemesi için harekete geçtik. Biz bu
barışa inanmasaydık zaten burada olamazdık."
Bazı kişilerin heyete yönelik eleştirilerinin tamamına katılmadığını
söyleyen Abdurrahman Kurt ise fikirlerin farklı olabileceğini ancak bir arada
olmanın önemli olduğunu söyledi.
Umutları ve heyecanları birleştirmek için Hakkaride olduklarını belirten
Kurt, sürecin silahların bırakıldığı, demokratik sürecin başladığı bir dönem
olduğunu kaydetti.
Heyet üyesi Ayhan Ogan da bir şey görmeyince meselenin sıcaklığını da
anlamadıklarına işaret ederek, sürecin, akan kanı durduracak şekilde sonuçlanması
için herkesin çalışması gerektiğinin altını çizdi.
"Bu milletin egemenlik hakkını elde etme zamanı gelmiştir" diyen Ogan,
bundan sonraki dönemde, kimsenin Kürtü, dilini ve geleneklerini inkar
edemeyeceğini belirtti.
Muhabir: Cemal Aşan / Levent Harman
Yayıncı: İbrahim Uyar