KAYSERİ (A.A) - Musa Özyürek - Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu
Bölgesi Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin
İzmir Mitingindeki sözlerine ilişkin, "Bir kişi bile Devlet Bahçelinin bu
sözünü duydum, harekete geçtim derse Bahçeli için bunun vebali ve sorumluluğu ne
olacak-" dedi.
Taşgetiren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Devlet Bahçelinin İzmir
Mitinginde, "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları sonrasında "63 aklı
karışık bu sesten ürkmelidir" sözüne tepki gösterdi.
Bahçelinin "ürksün" demekten neyi kastettiğini anlamadığını ifade eden
Taşgetiren, "Devlet Bey bize yönelik bir saldırı olacağını en baştan beri
düşünüyor ve o saldırıyı mı kast ederek ürküp, korkup kenara çekilmemizi söylemiş
oluyor- Gerçekten bir siyasetçinin, siyasi parti temsilcisinin sorumluluk
çerçevesinde böyle bir şey söylemesini, söyleyebileceğini aklım almıyor. Bir kişi
bile Ben Devlet Bahçelinin bu sözlerini duydum ve harekete geçtim derse
Bahçeli için bunun vebali ve sorumluluğu ne olacak-" diye konuştu.
"Keşke bu tarz bir sürecin içerisine girilmeseydi" diyen Taşgetiren, şunları
söyledi:
"Sayın Bahçeli Çözüm Sürecinin başından beri tehdit dili kullanmayı tercih
ediyor, bunlar sağlık alameti değil. Ülkücü camia geçmişte bu tür tahrikler
sebebiyle çok ağır bedeller ödedi. Biraz nezaket dışı kabul etmesem bunların
provokasyon olduğunu ifade edeceğim ama sayın Bahçeliye onu da yakıştıramıyorum.
İtirazlarını dilediği kadar söylesin ama tehdit dili olmaz. Daha sağlıklı bir dil
kullanılmalı. Bu onlardan etkilenecek Ülkücü çocukları da ateşin içine atmak
demektir. Geçmişte 12 Eylül gibi dönemlerde çok acı çekti. O çocuklar Mamakta
ömür törpüledi. Bilmiyorum, Devlet Bey belki o acıları tatmadı ama ülkücü camia
bunları gayet iyi bilir. Dolayısıyla bu tür provokasyonların içine girmemek
lazım."
-"Halk, Türkiye herhangi bir kayba uğrar mı- diye merak ediyor"-
Taşgetiren, gezdikleri illerde vatandaşlar, sivil toplum kuruluşu
temsilcileri, akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldiklerini belirterek,
"Halk, en çok bu süreçte Türkiye herhangi bir kayba uğrar mı- diye merak ediyor
ve bize bu soruyu yöneltiyor. Acaba terör örgütü yan çizer mi- Yeniden
silahlanır Türkiyeye yönelir mi- Bayrağımıza bir şey olur mu- Neden birden bire
terör örgütü 30 yıldır yürüttüğü mücadeleyi bıraktı-, Onlara bir şey mi söz
verildi- gibi sorular var. Bu soruları biz bildiğimiz çerçevede cevaplamaya
çalışıyoruz. Öncelikle Türkiyede ve bu coğrafyada silahlı bir örgütün miadını
doldurduğunu söylüyoruz" ifadelerini kullandı.
Artık silahlı hareketin geleceğinin olmadığını vurgulayan Taşgetiren, şöyle
devam etti:
"Devlet, daha fazla insan ölsün istemiyoruz diyor. Bu da devletin kendi
halkına karşı son derece barışçı duruşudur. Daha fazla insan ölsün, daha fazla
eve acı gelsin. Bu Kürt olsun, Türk olsun devlet bunu istemez. Silahı bırakın,
silahsız bir ortam olsun. Herkes düşüncesini özgürce söylesin. İnsanlarımıza
dertlerimizi anlatalım ve genel olarak Türkiyedeki herkesin daha insanca
haklardan yararlandığı bir devlet toplum ilişkisi oluşsun. Bu bizim düşüncemiz,
bunları da gittiğimiz yerlerde ifade ettik. Hem kaygılar hem de öneriler
sunuldu."
Çözüm Sürecinin başarıya ulaşması durumunda Türkiyenin çocuklarını,
gençlerini kazanacağını dile getiren Taşgetiren, "Sosyalizm dedik, şu dedik, bu
dedik. 1960lı yıllardan bu yana çok fazla genç toprağa düştü ancak Türkiye bu
sürecin başarılı olması durumunda gençlerini kazanır, evlere cenaze gelmez. Sonra
iç barışı kazanır. İç barış, Türkiyenin bundan sonraki dünyada yürüyüşü için son
derece önemli bir şey. Onun için iç barıştan, birbirimizi sevmekten Türkiyenin
içini tahkim etmekten başka bir çaremiz yok" diye konuştu.
Yayıncı: Ersin Altınsoy