ÇANAKKALE (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiyenin,
mukayese edilemeyecek kadar çok önemli başarılara imza attığını belirterek, Biz
bugün bununla yetinmiyoruz. Bugün diyoruz ki; Türkiyenin gelmiş olduğu nokta
önemli ama yetmez dedi. Çağlayan, Türkiyeyi, Adeta 300 kilometre hız sınırı
yapabilecek, 300 beygirlik bir otomobile benzetti.
Bakan Çağlayan, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasında (ÇTSO) düzenlenen
Yeni teşvik sistemi bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, planlı,
programlı bir ziyaret gerçekleştirdiği böylesine önemli bir ilde, önemli bir
gündemin olduğu dönemde bu toplantıyı yaptığını söyledi.
Çağlayan, yeni teşvik sistemi ile ilgili tanıtım toplantılarının ilkini
Türkiyenin en fakir şehri olan Muşta, ardından Şanlıurfada, daha sonra da
Vanda gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Çağlayan, Türkiyenin en doğusuna
gittiklerini, bugün de en batısına, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Mehmetçiğin,
adeta bir bağımsızlık savaşının beşiği olan ve 5 bin yıllık tarihe sahip, Türkiye
açısından son derece hem stratejik hem ekonomik anlamda öneme sahip olan
Çanakkalede gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Teşvik tanıtımlarını sadece Türkiye ile sınırlı tutmadıklarını, Çin,
Japonya, Güney Kore başta olmak üzere Avrupanın birçok ülkesinde Amerikada, da
gerçekleştirdiklerini belirten Çağlayan, geçen hafta Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile önemli seyahatleri gerçekleştirdiklerini anlattı.
Azerbaycan, Ukrayna ve Bosna Hersekte, gerek ekonomik girişimlerin
artırılması ve yeni teşvik sisteminin tanıtılması noktasında, bakanlar ve iş
alemiyle bir araya geldiklerini ifade eden Çağlayan, ardından Avusturyaya
gittiğini kaydetti.
-Avusturyanın Türkiye ilgisi-
Avusturyanın dünyaca ünlü ve önemli firmalarının Türkiyede yeni teşvik
sistemi ile beraber yeni yatırım yapma plan ve hedefleri konusunda önemli
temaslarının olduğunu açıklayan Çağlayan, Avusturya firmalarının Türkiyeye
gösterdiği ilgi ve alakayı bir kez de yerinde tespit ettiklerini bildirdi.
Avusturyanın yaş ortalamasının 47ye gelmiş bir ülke olduğuna dikkati çeken
Çağlayan, bu ülkede haftalık çalışma saatinin sadece 37, nüfusünün ise 8,5 milyon
olduğunu bildirdi.
Bizim Avrupadaki, dünyadaki Türk varlığımız neredeyse 6 milyon diyen
Çağlayan, Avusturyanın geçen yıl Türkiyeye en fazla yatırım yapan ülkeler
arasında, birinci olduğunu söyledi.
Bu yılın 7 ayında Avusturya firmalarının ülkeye en fazla yatırım yapan
ikinci ülke olduğunu dile getiren Çağlayan, 2002den sonra hükümetleri döneminde
başlayan uluslararası yatırımların Türkiyeye çekilmesi noktasında, Avusturyanın
bugüne kadar 8,5 milyar dolar yatırımını Türkiyeye yaptığını ve Türkiyede
ikinci uluslararası yatırımcı olan bir ülke unvanına sahip olduğunu kaydetti.
Avusturyanın, Avrupanın içinde bulunduğu resesyondan çıkışının, yaşlanan
nüfusun ve ülkesindeki durgunluktan çıkışının en önemli, en doğru adresini
Türkiye olarak gördüğünü kaydeden Çağlayan, 2005-2011 arasındaki 6 yıllık süre
içerisinde bu ülkenin tüm dünyadaki yatırım stoklarının, 154 milyar dolar
olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan, aynı dönemde bu ülkenin Türkiyeye yaptığı
yatırımın 85 kat artığına dikkati çekti.
Almanyanın Baden Württemberg Eyaletinin başkenti Stuttgartta dün yeni
teşvik sistemi toplantılarına katıldığını hatırlatan Çağlayan, bu eyaletin
Almanyanın 16 eyaleti içerisinde ekonomisi en güçlü olan eyalet olduğunu
kaydetti.
Zafer Çağlayan, Almanyadaki en büyük ihracatı bu eyaletinin toplam dış
ticaret hacminin şu anda 435 milyar dolar olduğunu söyledi.
Çağlayan, Bizim toplam dış ticaret hacmimiz, geçen sene 376 milyar
dolardı. Baden Württemberg Eyaleti, öyle bir eyalet ki Almanyanın dünyaca ünlü
bin firmasının 276sı bu eyalette ve bu eyaletin olduğu Stuttgart da
konuşlanmış dedi.
-Türkiye, adeta 300 kilometre hız sınırı yapabilecek, 300 beygirlik bir
otomobile benzer-
Türkiyenin siyasi istikrarı sağlamış olmasının, 2023 hedeflerinin bir
mutabakat şeklinde toplumun her kesimi tarafından benimsendiğini ve önemsendiğini
vurgulayan çağlayan, dünyanın tüm ülkelerinde de Türkiyeye karşı ilgi ve alaka
ile 2023 strateji ve hedeflerinin konuşulduğunu duymaktan mutluluk duyduklarını
ifade etti.
Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Önemli olan bu ilgi ve alakayı ekonomik bir kazanıma dönüştürmektir.
Türkiye son 10 yılda çok önemli başarılar kat etmiştir. Bunları söylerken
ekonomiyi, üretimi, yatırımı, istihdamı, işsizliği, dış ticareti, üretmeyi,
üretmenin zorluğunu... Bunların hiçbirisini defterlerden, kitaplardan
televizyonlardan öğrenmedim. Ben bu işin mutfağından gelen bir arkadaşınızım.
Gerek işçi olarak çalıştığım dönemde, gerek 27 yıl sanayicilik yaptığım ve
Ankarada sanayi odası başkanlığı yaptığım dönemlerde, ben bunları bizzat
yaşadım. Gerçekten Türkiye mukayese edilmeyecek kadar çok önemli başarılara imza
attı. Biz bugün bunla yetinmiyoruz. Bugün diyoruz ki; Türkiyenin gelmiş olduğu
nokta önemli, ama yetmez. Daha gidecek çok mesafemiz, kat edeceğimiz çok yolumuz
var. Türkiye, adeta 300 kilometre hız sınırı yapabilecek, 300 beygirlik bir
otomobile benzer. Geçmişte bu gücünü, bu hızını kullanamadı, kullandırmadılar.
Gerek siyasi istikrarsızlık, gerek ekonomik istikrarsızlık, gerekse özel sektörle
kamunun diyaloğunda yaşanan problemlerden dolayı.
Bizim özel sektöre gereken destek verilirse, bu işin asıl oyuncusu haline
getirilirse, bizim özel sektörü tutana aşk olsun diyen Çağlayan, son 10 yılda
dünyadaki toplam yabancı yatırımların iki kat artığını söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerde yabancı sermaye yatırımlarının 3 kat artığına
işaret eden Çağlayan, Evelallah bizim ülkemiz de gelişmekte olan bir ülke olma
hasebiyle de bizim ülkemizde artış oranı neredeyse 10 kata yakın bir seviyeye
gelmiştir dedi.
Çağlayan, 1923-2003 yılları arasında Türkiye Cumhuriyetine gelen toplam
uluslararası doğrudan yatırım miktarının sadece 14,5 milyar dolar belirterek,
bugüne gelindiğinde aradan geçen 8,5-9 yıllık süre içinde ilave gelen toplam
doğrudan yatırımın, 120 milyar dolara dayandığını söyledi.
80 yılda gelen 14,5 milyar dolar, ama buna karşılık 8,5 yılda gelen 120
milyar dolar diyen Çağlayan, bu 120 milyar dolarlık uluslararası yatırıma
bakıldığı bunun sanayide, hizmetler, turizm ve perakende sektörlerinde olmak
üzere dengeli bir şekilde dağıldığını kaydetti.
(Sürecek)
Muhabir: Fikriye Susam Uyar
Yayıncı: Kamuran Akkuş