GAZİANTEP (A.A) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başta Osmanlı
tarihi olmak üzere geçmişin, son yıllarda büyük merak ve ilgi konusu olmaya
başladığını belirterek, Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde
tarihin hep canlandırıldığını ve tarihin esin kaynağı olduğunu hep beraber
görüyoruz. Bu tabii ki çok sevinilecek bir şey dedi.
Gül, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreninde yaptığı
konuşmada, kültür, sanat ve bilim dünyasıyla ilgili toplantıların en büyük
mutluluk duyduğu toplantılar olduğunu belirterek, Türkiyenin en seçkin, sanat,
kültür ve bilim adamlarıyla bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduğunu
ifade etti.
Bu yıl ödül alan sanat, kültür ve bilim insanlarının, kitaplarını ve
yazılarını okudukları kişiler olduğunu dile getiren Gül, Burada yaptığımız şey
bu büyük başarıları tanıdığımızı, gördüğümüzü ifade etmek için bu ödülleri
veriyoruz diye konuştu.
Türkiyenin son yıllarda, son dönemde büyük bir değişim içerisinde olduğunu
kaydederek, bu büyük değişimin altında şüphesiz ki siyasi, ekonomik ve hukuk
alanındaki çok köklü reformlar bulunduğunu belirtti.
Gül, Bu reformlar ülkeyi o kadar çok değiştirdi ki Türkiye içerisinde
hepimize çok büyük bir güven gelmeye başladı. Türkiye dışında da Türkiyenin
algılanması, Türkiyenin imajı çok pozitif şekilde hiçbir dönemde görülmediği
kadar arttı. Bu bir gerçek. Bu bir yaşanan ve herkesin ifade ettiği ve hepimizin
çok övündüğü bir gelişme ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
Bu değişimlerin neticesinde, sağlıktan eğitime, ulaştırmadan ticari
alanlara her alana, hangi alana bakarsanız bakın, çok büyük başarılar var.
Bunlarla tabii ki övünmek hakkımız. Tabii ki bunlarla gurur duymak en tabii
hakkımız. Ama şu da bir gerçek ki ülkeleri, hep medeniyetlerin bu başarılarını
taçlandıran esas başarılar kültür, sanat, bilim alanındaki kazanımlarla
gerçekleşmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak biz böyle bir değişim süreci devam
ederken ki bu süreç muhakkak ki devam etmesi gereken, durması gerekmeyen bir
süreçtir. Çünkü mükemmel olmak için ne kadar çok çalışırsanız, ne kadar çok devam
ederseniz o kadar azdır. Mükemmeliyetin bir sonu yoktur.
Türkiye olarak sanat, kültür, bilim alanına şimdi çok daha fazla önem
vermenin, onu öne çıkartmanın zamanı çoktan gelmiş vaziyette. Türkiye gibi birçok
medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bu topraklarda bırakılan kültür mirasları,
bugün hepimizin zenginliği olarak nasıl görüyorsak, bizim de şimdi bu dönemde
Türk milleti olarak bırakacağımız, sadece kendi insanlarımıza değil, kendi
ülkemize değil, bütün insanlığa hediye edeceğimiz, muhakkak ki sanat, kültür,
bilim başarıları söz konusu olacaktır. Bunlar hiçbir zaman yerli olarak
kalmamaktadır. Bunlar artık belli bir noktadan sonra evrenselleşmektedir. Nitekim
tarihe baktığımızda öyle ülkeler, öyle milletler gelip geçmiştir ki bazıları
büyük orduları olmuştur, çok güçlü ekonomileri olmuştur, ama neticede dönemler
gelmiş geçmiş, bunlar bugün bazıları yok olmuş, bazıları çok zayıflamış ama
insanlığa kattıkları kültür, sanat ve bilim eserleri bütün insanlığın mirası
olarak devam ederken, o milletlere de hep referans olarak verilmeye
başlanmıştır.
-Türkiyede kültür ve sanatın önemi giderek daha fazla anlaşıldı-
Abdullah Gül, bu açıdan, kültür ve sanatın, Türkiyede öneminin giderek çok
daha fazla anlaşıldığını görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti.
Bütün bu faaliyetlerin çok büyük bir kısmının İstanbul gibi çok büyük bir
şehirde gerçekleştiğini anımsatan Gül, küresel şöhreti ve şehirleri olmayan
ülkelerin, küresel bir şekilde algılanmalarının çok zor olacağını vurguladı.
İstanbulun bu bakımdan kendi sınırlarını çok aştığını, birçok ülkenin ve
milletin adeta göz bebeği olduğunu, herkesin gelmek ve yaşamak istediği bir şehir
olduğunu aktaran Gül, İstanbulun son yıllarda kültürel faaliyetlerde ve
canlılıkta çok büyük bir merkez haline geldiğini söyledi.
Son yıllarda sergiler, toplantılar, buluşmalar, müzeler gibi büyük
faaliyetlerin gerçekleştiğini aktaran Gül, bütün bunların, büyük bir birikim
olarak Türkiyenin belki de en gurur duyacağı alanlardan birisi olduğunu anlattı.
Gül, Türkiyedeki bu faaliyetler çoğaldığından, bunlar arasında ödül vermek
söz konusu olduğunda, kime ve nereye ödül verileceği konusunda zorluklar
yaşandığını kaydetti.
Zeugma Antik Kentinde, yer altındaki zenginliğin, arkeologlar ve Gaziantep
Büyükşehir Belediyesi ortak çalışmasıyla ortaya çıkartıldığını anlatan Gül,
oluşturulan müzenin, turistlerin akın ettiği bir destinasyon olduğunu dile
getirdi.
Selim İlerinin ise edebiyatı bir hayat biçimine dönüştürdüğünü belirten
Gül, İlerinin edebiyat aşkını İstanbul tutkusuyla harmanlayıp, kişisel
anılarını, şehrin geçmişiyle bir araya getirdiğini aktardı.
Ahmet Hatipoğlunun da klasik Türk musikisini, tasavvuf musikisini öne
çıkartan, çok değerli eserler kazandıran bir şahsiyet olduğunu ifade eden Gül,
devlet nazarında musikiye verdikleri önem açısından Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk
Musikisi Korosunu da kurduklarını anlattı.
-Geçmiş son yıllarda büyük merak ve ilgi konusu olmaya başladı-
Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmişin, son yıllarda büyük merak ve ilgi
konusu olmaya başladığını vurgulayan Gül, Artık sinemalarda, filmlerde,
dizilerde, hikayelerde tarihin hep canlandırıldığını ve tarihin esin kaynağı
olduğunu hep beraber görüyoruz. Bu tabii ki çok sevinilecek bir şey dedi.
Güncel olayları zengin tarih birikimiyle yoğurup özgün bir tarih söylemi
geliştirerek, Türk tarihini evrensel bir boyuta taşıması dolayısıyla Şükrü
Hanioğluna bu alanda ödül verildiğini hatırlatan Gül, Tarih tekerrürden ibaret
sözü var biliyorsunuz. Bugünlerden siyasi, sosyal birçok önemli olayları hep
beraber yaşıyoruz. Bunların bir kısmı problemler şeklinde tabii karşımıza
çıkıyor. Bütün bunların başarılı bir şekilde çözümü, aşılması, önümüzde sorun
olmaktan kurtulması için tarihten çok güzel bazen derslerin alınması gerekiyor
ifadesini kullandı.
Hanioğlunun da bu konuda yazılarıyla dikkati çektiğini ve bunları takip
ettiğini anımsatan Gül, Ümit ederim ki devlet kademesindeki bütün yetkililer,
siyasiler ve fikir adamları bunları çok iyi şekilde takip eder. Geçmişte de
karşılaştığımız birçok sorun, bugün başka bir şekilde karşımıza çıkıyor. O zaman
alınan tedbirlerin neticeleri nedir, bunları tahlil etme, görme açısından tarih
gerçekten bize bugün çok güzel rehberlik yapabilir ve yapmalıdır da diye
konuştu.
Ödüle layık görülenlere seslenen Gül, Aslında bu başarılarla biz sizin
çalışmalarınızı takdir ettiğimizi gösteriyoruz. Ama aslında siz çalışmalarınızla
bütün milletimizi, Türk milletini onurlandırıyorsunuz, en büyük hediyeleri
veriyorsunuz ve bütün milletimiz adına da çok büyük bir gurur kaynağı
oluyorsunuz dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, uluslararası ödüllerin, Türk kültür, sanat ve bilim
adamları tarafından kazanılmasından da çok gurur duyduklarını dile getirdi.
-Ödül kazananlar-
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Zeugma Antik Kenti ve Müzesinin
çeşitli uluslararası ödülleri aldığını anımsatarak, Ama bugün aldığımız ödül,
bütün bunlardan, hepsinden, bizim için son derece önemli, çok büyük bir onur
diye konuştu.
Zeugmanın çok özel bir kazı çalışması olduğunu vurgulayan Günay, kıt
kaynaklar içinde Türkiyenin hiçbir tarih dönemini ve inanç dönemini ayırmadan,
hiçbir medeniyet kalıntısını görmezden gelmeden hepsine sahip çıktıklarını ve
bunları insanlığın bir emaneti sayarak geleceğe taşımaya çalıştıklarını söyledi.
Mustafa Kemal Atatürkün Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür sözünü
bir temenniden gerçekliğe kavuşturmaya çalıştıklarını dile getiren Günay,
Zeugma Müzesi tamamlandıktan sonra çok duygulandığını ve müze içinde oturup
ağladığını kaydetti.
Ahmet Hatipoğlu ise tasavvuf musikisi alanında, 60 yılı bulan çalışmalarının
üstün hizmet ödülüne layık görülmesinin kendisini ve bu alana hizmet verenleri
derinden etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu da kendisine verilen son derece değerli ödülün,
tarihe bakış anlamında, Türkiyenin geçirdiği dönüşümün bir sonucu olduğunu
düşündüğünü dile getirdi.
Layık görüldükleri ödülün saygın bir ödül olduğunu belirten Selim İleri ise
Hak etmediğim onurlandırışınıza çok teşekkür ederim dedi.
Ödül törenine, Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte katıldı.
Törende, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin,
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, milletvekilleri, çeşitli sivil toplum kuruluşu
temsilcileri, kültür ve sanat insanları ile Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı
Ahmet Tekin de aralarında bulunduğu medya üst düzey yöneticileri de hazır
bulundu.
Ödül töreninde, İstanbul Sazendeleri adlı grup tarafından müzik
dinletisi de gerçekleştirildi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Gül, ödüle layık görülenlerle fotoğraf
çektirdi.
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı-Yusuf Çelebi
Yayıncı: Selçuk Aval