SİVAS (A.A) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Devletin,
milletin karşısına silahla çıkan cevabını silahla alacaktır dedi.
Yılmaz, Cumhuriyet Üniversitesinin 2012-2013 Akademik Yılı Açılış
Töreninde yaptığı konuşmada, nitelikli insan gücünün elde edilmesinde
üniversitelerin çok büyük katkısının olduğunu söyledi.
Üniversitelerin Avrupa ve dünya ile yarış içerisinde olduğunu ifade eden
Yılmaz, mezun öğrencilerin de dünya ile yarış içinde olması gerektiğini
vurguladı.
Yılmaz, üniversitelerin özgür düşüncelerin ifade edildiği yerler olduğunu
belirterek, Özgür fikirler burada hayat bulur, olgunlaşır. Fikri hür, vicdanı
hür gençler istiyoruz. Bizlerin de öncelikli görevi özgürlükleri korumak ve hayat
bulacağı ortamları oluşturmaktır. Özgürlükler ancak güvenliğin olduğu yerde
yaşanır ve içi doldurulur. Tabi bu arada biz burada huzur içerisinde rahatça
özgürlüklerimizi kullanalım diye hayatlarını veren şehitlerimize Allahtan rahmet
diliyorum diye konuştu.
Şehit ailelerinin zor günlerinde milletçe onların yanında olunması ve
acılarının paylaşılmasının öncelikli insani ve milli görev olduğunu dile getiren
Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:
Terör birilerinin nemalandığı, rantını yediği bir sektör haline
geldiğinde, ona yol açan asıl etkenleri ortadan kaldırsanız da terör bir şekilde
varlığını sürdürür. Terörün gerekçesi olarak gösterilen talepler yerine
getirilmiş olsa bile terör örgütü hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eder.
Çünkü terör birileri için artık bir meslek, bir geçim kapısı, Kürt insanının
sırtından rant edinme vasıtası haline gelmiştir. Terör örgütünü açılım da
durdurmaz, demokratikleşme de... Ancak şu noktayı özellikle vurgulamak gerekiyor.
Terör örgütünü açılım durdurmaz, fakat onun insan kaynaklarını giderek azaltır,
ona katılımı azaltır, uzun vadede durdurur. Bugün sorun terör örgütünün nasıl
tasfiye edileceği sorunudur. Bugün sorun tasfiye sonucunda örgüt yöneticileri
olan tasfiye memurlarına ne pay verileceği sorunudur. Şundan emin olun ki
milletten aldığı destekle bu hükümet, milletin zerre kadar hakkına halel
getirecek hiçbir çalışma yapmaz.
Demokratikleşme yolunda atılan adımların terör örgütünün amacının üzüm
yemek değil bağcıyı dövmek olduğu gerçeğini yalın bir biçimde gözler önüne
serdiğine dikkati çeken Yılmaz, Bu bile terörle mücadelenin psikolojik boyutu
açısından önemli bir başarıdır. Bugün artık terörün, Kürt insanının menfaati ve
huzuru değil, birilerinin rant hedefleri olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır dedi.
-Terörle mücadelede kararlılık vurgusu-
Terör örgütünü taşeron olarak kullanıldığına vurgu yapan Yılmaz, şöyle devam
etti:
Bu örgüt operasyonlarını yürütenler, kendi elemanlarıyla Türkiyeye karşı
bir terör eylemi yapmak isteseler her profesyonel elemanın onlara maliyeti en az
5 ile 10 bin dolar tutar. Ama bu ülke veya komşu ülkelerdeki eğitimsiz ve
dünyadan habersiz Kürt çocuklarını kullandıklarında onlara aylık maliyeti 50,
bilemedin 100 dolardır. Kendi profesyonel elemanını kaybettiğinde bunun toplumsal
bir etkisi olacaktır, taşeronların patronlarına. Ama terör ele başlarına aldanan
genç vatandaşımız öldüğünde onların ardındaki güçlerin bir kaybı yok, PKKnın
tepesindekiler için de yok. Onların umurunda da değil. Bir yandan hukuka bağlı
insan hak ve hürriyetlerini öne alan anlayışla, diğer yandan da silaha sarılan
eşkıyaya hak ettiği cevabı verecek şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
Devletin, milletin karşısına silahla çıkan cevabını silahla alacaktır. Terörle
mücadelenin bizim için ayrılmaz iki boyutu var. Biri suçlu ile suçsuzu ayırma
hassasiyeti, diğeri kararlılık, terörle mücadelede asla gevşeklik göstermemek.
Biz hükümet olarak bu ikisini hayata geçirme azmi içindeyiz. Bir taraftan hiçbir
masumu incitmeme diğer taraftan da teröre taviz vermeme kararlılığı içindeyiz.
Terör var diye demokratikleşme yolundaki adımlardan da vazgeçmeyeceğiz. Güvenlik
yoksa özgürlüklerde risk altındadır, tam olarak kullanılamaz, hatta yok olur.
Amacımız hem ekmeği büyütmek hem özgürlükleri artırmak.
Muhabir: Önder Felek/Cemal Coşkun
Yayıncı: Osman Kurt