İZMİR (A.A) - Ali Rıza Karasu - Doğadan toplanan kıymetli
taşlar, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin
ellerinde takıya dönüştürülüyor. Üniversiteli mücevherciler yetiştiren
yüksekokul, elmas, renkli taşlar ve inci gibi takıları bilimsel olarak
inceleyerek sertifikalandıran Türkiyenin tek akredite laboratuvarını da
bünyesinde barındırıyor.
DEÜ Kuyumculuk ve Takı Tasarım Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat
Hatipoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversiteli mücevherciler
yetiştirdiklerini, öğrencilerin doğadan aldıkları bir süstaşını işleyerek, bir
yüzüğün veya bir takının parçası haline getirdiklerini belirtti.
İşleyerek değere dönüştürdükleri taşları, öğrencilerle yaptıkları arazi
gezilerinde topladıklarını ifade eden Hatipoğlu, Değerli taşlara hayat vermenin
yanı sıra, mücevher sektöründe kullanılan taşların doğal mı yapay mı, renk
tedavisi görüp görmediğinin tespitini yapıyoruz dedi.
Mücevher yapımının üç ayağı olan tasarım, metal ve taş işleme alanlarında
Adan Zye eğitim verdiklerini belirten Hatipoğlu, okuldan mezun olan
öğrencilerin işsizlik gibi bir sıkıntılarının bulunmadığını ifade etti.
Hatipoğlu, şunları söyledi:
Burada yetişen öğrencilerimiz, gemoloji yani mücevher taşları inceleme
konusunda hem teorik hem pratik bilgilerle yetişiyor. Öğrencilerimiz, gemolojik
incelemenin yanı sıra mücevher tasarımı, mücevher yapımı ve bunların satışı
konusunda da gerekli bilgilerle donatılarak eğitiliyor. Mücevher sektöründe
alaylı yetişenlerinin yanında mektepli yetişenler, teknolojiyi en iyi kullanarak
hizmet vermeye başladılar.
Eğitime başladıkları 1983-84 yılından bu yana takı tasarım sektörüne binin
üzerinde yetişmiş eleman sunduklarını anlatan Hatipoğlu, mücevher sektörünün
hemen her kademesinde kendi okullarından yetişmiş elemanın bulunduğunu dile
getirdi.
-Türkiyede 70 milyar dolarlık süstaşı kristali var-
Türkiyenin süstaşı alanında zengin ülkelerden biri olduğunu belirten
Hatipoğlu, dünyada toplam kullanılan 300 tür mücevher taşından 37 tanesinin
Türkiyede bulunduğunu söyledi.
Bunlardan diaspor (zultanit), kammererit (kromlu klinoklor) ve türkiyenit
(mor jade) süstaşlarının dünyada sadece Türkiyede bulunduğunu anlatan Murat
Hatipoğlu, Türkiyedeki 5-6 tür süstaşlarının hesaplanmış ekonomik değiri 28
milyar dolar dolardır. Türkiyedeki tüm rezervi düşündüğümüzde 70 milyar dolara
yakın bir ham süstaşı kristalimiz bulunmaktadır. Bunların değerlendirilmesi ülke
ekonomisi için elzemdir diye konuştu.
-Kıymetli taşları kimliklendiriyoruz-
Hatipoğlu, Türkiyedeki üniversiteler arasında elmas, renkli mücevher
taşları ve inci konusunda uluslararası akredite tek laboratuvarın DEÜ İzmir
Meslek Yüksek Okulu bünyesinde bulunduğunu kaydetti.
Laboratuvarda mücevher sektöründe kullanılan süstaşlarını gerçek anlamda
kimliklendirdiklerini kaydeden Hatipoğlu, Türkiyede mücevher sektöründe
kullanılan her taşın doğal mı yapay mı olduğunun, bunların renk tedavisi görüp
görmediğinin tespitini yaptıklarını dile getirdi.
Süstaşlarının sertifikalandırılması gözle mümkün olmadığını anlatan
Hatipoğlu, şöyle konuştu:
Basit gemolojik aletlerden tutun en komplike fiziksel cihazlar
kullanılarak elde edilen veriler sonucunda bu taşların incelenmesi
tamamlanmaktadır. Tüketici aldığı taşların doğadan çıkmış, hiç bir işlem görmemiş
ender ürünler olmasını ister. Yapılan talep karşılığında arz yeterli olmayınca,
doğal taşların birebir aynısı laboratuvar şartlarında imal edilerek doğalmış gibi
piyasaya sürülüyor. Sentetik olanla gerçek süstaşının ayırt edilmesi önemli bir
teknolojik unsur sonucunda ortaya çıkabiliyor. Dokuz Eylül Gemoloji Test
Laboratuvarı (DGL), bir milli laboratuvar olarak Türkiyede kullanılan veya
getirilen her türlü ham ya da işlenmiş değerli taşların muayenesini yaparak,
bunların doğallığı, bunlara renk veya saflık tedavisi yapılıp yapılmadığı,
laboratuvarda üretilip üretilmediğini ayırt etmesinin yanı sıra doğal olanların
da kesin kimliklendirmesini yapmaktadır.
-Elmas ve Kıymetli Taşlar Borsasına altyapı hizmeti verebiliriz-
Yüksekokul bünyesindeki Dokuz Eylül Gemoloji Test Laboratuvarının (DGL)
süstaşı alanında Türkiyenin uluslararası akredite tek laboratuvarı olduğunu
ifade eden Murat Hatipoğlu, 5 Nisanda Borsa İstanbul bünyesinde faaliyete
geçecek Elmas ve Kıymetli Taşlar Borsasına laboratuvar altyapı hizmeti
verebileceklerini söyledi.
Laboratuvarın yeterli teknik altyapısının bulunduğuna işaret eden Hatipoğlu,
şunları kaydetti:
Elmas ve Mücevher Taşları Borsasının işleyebilmesinde en önemli unsur
burada işlem görecek taşların neler olduğunu ve ne yapıda olduğunun bilimsel
olarak sertifikalandırılmasıyla mümkündür. Tahminimiz yıllık 2-3 milyar dolarlık
işlem hacminin gerçekleşeceği, devletin kazancının da 300-400 milyon dolar
olacağı geniş hacimli bir borsa olacak. Böyle bir borsada sahte ya da yapay bir
taşın doğalmış gibi işlem görmesi tahkime açık olması sebebiyle önemli oranda bir
eksiklik oluşturur ve tazminata yol açabilir. Bu yüzden her taşın öncelikle
bilimsel altyapısı incelenerek sertifikalandırılması elzemdir. Sertifikalandırma
olmazsa ülkedeki taş sektörü güven kazanamaz.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı