DİYARBAKIR (A.A) - Diyarbakırdaki girişimcilerin teşvik
uygulamaları ile banka kredilerden yeterince yararlanamadığı bildirildi.
Dicle Toplum Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, Güneydoğu
Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, 1913 yılına kadar
dayanan teşvik uygulamalarının asıl amacının bölgeler arası gelişmişlik farkını
gidermek olmasına rağmen çıkarılan teşviklerin sağlıklı ve objektif bir ölçüm
yapılmadan sunulması nedeniyle bölgeler arası kalkınmışlık farkını gideremediğini
söyledi.
Bugün gelişmiş ülkelerde de bölgeler ve kentler arası gelişmişlik farkının
bulunduğunu bildiren Kaya, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında İstanbul ile
Muş arasındaki farkın 11 katın üzerinde olduğunu kaydetti.
Kaya, faaliyet gösteren sanayi ve hizmet firmalarının teşvik ve hibe alma
hususundaki deneyimlerini ve aldıkları desteklerin etkileri ile firmalara kredi
veren bankaların kredi kullandırma konusundaki yaklaşımını belirlemek üzere 300
KOBİ işletmecisi ve 40 bankanın müdürleri ile görüşme yaptıklarını ifade ederek,
şöyle konuştu:
Diyarbakırdaki firmaların yatırım teşvik uygulamasından çok
yararlanmadıkları, bunun yerine firmaların daha çok banka kredisi, hibe ve
KOSGEBe yöneldiği görüldü. Araştırmaya konu olan hiç bir firma AB fonları ve
hibelerden faydalanmamıştır. Bankacıların yüzde 45i KOBİlerin kredi kullanımda
sıkıntı yaşamasının en önemli nedenlerinin, yöneticilerinin profesyonel olmaması,
muhasebe sisteminin yetersiz olması, değişen koşullara uyum sağlayamamaları ve
gelenekçi yapıya sahip olmalarını belirtti. Yüzde 93ü ipotek alımlarında
yaşanılan en önemli sorunun gayrimenkullerin imar durumu ve yapısının mevzuata
uygun olmaması olduğunu belirtti.
Başkan Kaya, bölgesel kalkınmanın sağlanması ve bölgeler arasındaki
gelişmişlik farklarının giderilmesi için bölgenin yapısına uygun, özgün bir
teşvik desteğinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Teşvik uygulamalarının başarıya ulaşamamasının en önemli nedenlerinden
birinin öz kaynak ve sermaye yetersizliği olduğunu dile getiren Kaya, sözlerini
şöyle sürdürdü:
Bu nedenle öz kaynak ve sermaye desteği önemli bir teşvik aracı olarak
hayata geçirilmelidir. Bölgenin rekabet edebilirliği için ham maddeye uzaklık,
pazara uzaklık ve enerji temel kriterlerdir. Bölgenin rekabet gücünün
geliştirilmesi için söz konusu kriterlerin bölge için avantajlı hale getirilmesi
gerekmektedir. Teşvik sistemi ve sunulan destekler tek başına bölgenin kalkınması
için yeterli değildir. Bölgede yatırım için uygun koşulların oluşturulması,
yatırım altyapısının geliştirilmesi gerekmektedir. Verilen teşvik ve desteklerin
yerelden verilmesi ve yerelden takibi ve denetiminin yapılacağı bir yapının
kurulması gerekmektedir. Bölgede bankaların olumsuz uygulamalarını takip etmek ve
önlemek amacıyla BDDKnın bölge yapılanması oluşturulmalıdır. İmar sorunu
kredinin önündeki en önemli engellerden biridir. Belediyeler bu konuda çalışma
yapmalıdır.
Bölgedeki firmaların özellikle banka kredileri kullanmada büyük sıkıntı
yaşadıklarını, bu nedenle bazı büyük firmaların merkezini Ankara ve İstanbula
taşıdığını bildirerek, Büyük 4-5 firma yakın tarihte merkezini Ankara ve
İstanbula taşıdı. Bunun tek nedeni firmaların orada daha kolay ve yüksek
miktarda banka kredisi kullanabilmesidir dedi.
Muhabir: Özgür Ayaydın
Yayıncı: Behçet Güngör