DİYARBAKIR (A.A) - Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektör
Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım,
Diliyorum geçmekte olduğumuz bu kritik süreçte herhangi bir yol kazası
yaşanmaz dedi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsünce, DÜ Kongre Merkezinde
Uluslararası Kürt Dili Konferansı düzenlendi. Konferansta Kürtçe başladığı
konuşmasına Türkçe olarak devam eden Prof. Dr. Yıldırım, Kürt düşünür ve
mutasavvıf Ahmed-i Haninin Kürt diline resmi onay mührü vurulmadığı sürece
Kürt dili sürekli kıymetsiz, değersiz, öbür diller içerisinde yerini almadan
yoluna devam edecek sözüne atıfta bulundu.
Zaman içinde bu onaya kavuşmak için Kürt aydınları tarafından ısrarla
Kürtçenin eğitim dili olması yönünde duygularını dile getirildiğini belirten
Yıldırım, Biz de bu duygulara tercüman olmak için MAÜde bir şeyler yapmaya
çalışıyoruz. Artuklu Üniversitesindeki bu oluşum, Kürt dilinin hem 4 yıllık
lisans, hemde yüksek lisans düzeyinde ilk kez temsil edilmektedir. Artuklunun
çabaları neticesinde Kürtçenin hem Kurmanci hem Zazaki lehçeleri, Milli
Eğitimin resmi okullarında ders kitabı, eğitim dili olarak yerini almıştır
dedi.
Prof. Dr. Yıldırım, Artukludaki Kürdoloji biriminin her iki lehçede mümkün
olabildiğince içerik açısından objektif ve akademik eserler ortaya çıkarmaya
çalıştığını, bu kapsamda 5-6 yayın gerçekleştirdiklerini belirtti.
Özellikle Kürtçenin teknik terimler sözlüğü terminolojisi alanında yoğun
olarak çalışma yürüttüklerini anlatan Yıldırım, şunları söyledi:
Ancak bazı sıkıntılar var. Sıkıntılarımızdan bir tanesi; normal olan
siyasetin aslında, akademiyayı takip etmesi. Yani üniversitenin siyasetin önünü
açması, biraz daha gerçeklere sevk etmesiydi. Fakat, Türkiyede tersine bir durum
işliyor. Siyaset, yani iktidar veya muhalefet fark etmiyor. Örneğin bir şeyin
önünü açmak istiyor. Bir seçmeli Kürtçe dersini ortaya koyuyor. Sonra yavaş yavaş
ana dilde eğitimin konuşulduğu ortamlar oluşturuluyor. Fakat bakıyorsun ki
Türkiyedeki üniversitelerde çıt yok. Yani şimdiye kadar bir kaç üniversite bir
araya gelip bizde hiç olmazsa siyasetin gerisinde olmadığımızı ispatlamak için
ana dilde eğitim kampanyasını başlatamaz mıyız diye kendi içlerinde bunu
sorgulamalarını bekliyordum. Fakat tek tipçi kadrolaşma yönüne gitmekten galiba
bunu düşünmeye zaman bulamıyorlar. Onun için ben bir çağrıda bulunuyorum.
Üniversitelerimizin katkı ve destek vermelerini bekliyorum. Gelin, böyle bir
kampanyayı barış ve demokratik koşullar içerisinde başlatalım. O zaman
göreceksiniz ki üniversiteler asli görevlerini yerine getirmiş olurlar.
Dili, içinde bulunduğumuz siyasi koşullardan ayrı tutamazsınız diyen
Yıldırım, başlatılan çözüm sürecine, çeşitli kesimlerden destek verildiği halde
üniversitelerin hala sessiz kaldığını savundu.
Yıldırım, bu işin bayraktarlığını yapması gerekenlerin üniversiteler
olduğunu ifade ederek, Ama henüz iş işten geçmiş değil. Lütfen diyorum, çok
önemli bir dönemeç olan bu şansı kaçırmayalım diye konuştu.
-Mem u Zin çevirisine eleştiri-
Kültür Bakanlığının Mem u Zinin Çevirisine Eleştirel Bir Yaklaşım
konulu kitabına değinen Yıldırım, şunları söyledi:
Devlet bir adım atıyor. Kültür Bakanlığı gibi devletin bir bakanlığı, Mem
u Zin gibi muhteşem bir eseri tercüme ettiriyor. Hepimiz buna çok sevindik. İlk
kez bir çeviri yapılıyor. Fakat inceleyince, çeviri öyle bir akademisyene
verilmiş ki adam Kürtçe bilmiyor ve Kürtçenin varlığını kabul etmiyor. Yarısına
kadar inceledim, baktım ki Mem u Zin Kültür Bakanlığı tarafından yapılan
çevirisinin yarısı, Mehmet Emin Bozaslanın 1960lı yıllarda yaptığı çevirinin
bir intihalidir. Açık söylüyorum intihaldir. Bir çok beyiti aynı. Bazı beyitlerde
de sadece kelimelerde öncelik ve sonralık vardır. Yarısına kadar inceledim bu
kitabı yazdım. Ayrıca intihalden kaçayım derken de öyle fahiş hatalara düşürmüş
ki inanılacak gibi değil.
Yıldırım, iddiaların aksine Kürtçe bölümlerine öğrenci alırken hakkaniyetli
davrandıklarını belirterek, Artuklu, bütün kültürleri bünyesinde barındırıyor.
Diliyoruz geçmekte olduğumuz bu kritik süreçte herhangi bir yol kazası yaşanmaz.
Ülkemiz Kürtüyle, Türküyle, başbakanımızın dediği gibi Lazıyla, Çerkeziyle,
Romanıyla inşallah hep birlikte düzlüğe çıkarız. Bu noktada siyaset, akademiya
ile birbirine destek versin. Birbirine yardımcı olsun. Bu şansı hem dil
noktasında hem de ülkenin geneli noktasında sancısız atlatalım dedi.
Konferansta daha sonra Amsterdam Üniversitesinden Prof. Dr. Michiel
Leezenberg, ABD Maryland Üniversitesinden Prof.Dr. Zuzan Barvwari ile ABDden
internet üzerinden bağlanan Prof. Dr. Michael Chyet konuşmalarını Kürtçe olarak
yaptı.
Muhabir: Meral Özdemir - Ahmet Kaplan
Yayıncı: Behçet Güngör