DİYARBAKIR (A.A) - Sema Kaplan - Kadavra ve kadavra laboratuvarı
bulunmadığı için 17 yıldır maket üzerinde eğitim verilen Dicle Üniversitesi (DÜ)
Tıp Fakültesi, hazırlanan proje ile hem kadavraya hem de kadavra laboratuvarına
kavuştu.
DÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vatan Kavak
tarafından hazırlanan ve DÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünce
(DÜBAP) onaylanan, Kadavra Uygulama ve Araştırma Projesi 2 yılda hayata
geçirilerek, üniversiteye gelişmiş bir kadavra laboratuvarı kuruldu.
135 bin lira bütçeli proje ile hurda deposu olarak kullanılan atıl bir oda
düzenlenerek, alınan kadavra saklama havuzu, diseksiyon masası ve kadavra taşıma
aracı ile laboratuvara dönüştürüldü.
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinden kadavra temin edilmesi ile de
laboratuvar tam donanımlı şekilde eğitime hazır hale geldi.
DÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vatan Kavak, oluşturulan kadavra laboratuvarında
Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencilerine kadavra üzerinde ilk eğitimi verdi.
-Kadavrasız bir tıp eğitimi eksik sayılır-
Doç. Dr. Kavak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tıp eğitiminin temel
taşının anatomi, anatomi eğitiminin de olmazsa olmazının kadavra uygulamaları
olduğunu söyledi.
DÜde 17 yıl önce kullanılan kadavra laboratuvarının zamanla kullanılamaz
hale geldiğini, bu nedenle tıp, diş hekimliği fakülteleri ile anatomi bölümü ve
sağlık bilimleri öğrencilerinin yıllardır maket üzerinde eğitim gördüğünü ifade
eden Kavak, kadavra üzerinde yapılan çalışmaların geçmişi çok eski olmasına
rağmen, henüz hiçbir teknolojik gelişme ve uygulamanın tıp öğreniminde kadavra
çalışmasının yerini alamadığını belirtti.
Kadavrasız bir tıp eğitimi eksik sayılır diyen Kavak, şöyle devam etti:
Üniversitemizdeki bu eksikliği gidermek için hazırladığım proje kapsamında
Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraçın da desteği ile öncelikle kurulacak
laboratuvarın inşaat kısmını tamamladık. Kadavra saklama havuzu, diseksiyon
masası ve kadavra taşıma aracının alınmasının ardından işin en zor kısmı kadavra
temin edilmeseydi. Türkiyede geleneksel düşünceler, örf, adet ve bazı dini
mülahazalar nedeni ile kadavra sıkıntısı yaşanıyor. Büyükşehirlerde cenazesine
sahip çıkmayanlar olabiliyor. Ancak bizim bölgemizde bu geçerli değil. Bu nedenle
kadavra sorununu, üniversitelerle temas kurarak çözmeye çalıştık. Bu kapsamda
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinden bir meslektaşımın desteği ile
fakültelerindeki 4 kadavradan biri üniversitemize gönderildi.
-Maket üzerinde eğitime son-
Doç. Dr. Kavak, üniversitede öğrencilerin anatomi eğitimi sürecinde
kadavraya dokunmadan maketler üzerindeki bilgilerle klinik bilimlere geçiş
yaptığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Maket üzerinden eğitim hiçbir zaman kadavra üzerindeki eğitimin yerini
tutmaz. Yaklaşık 17 yıldır öğrencilerimiz kadavra görmeden mezun oluyordu. Şimdi
öğrencilerimiz 2. sınıfta kadavraya dokunacak, organları ve damarları görerek
bunlar arasındaki ilişkiyi anlayacak ve bunu hissettiğinde de hekim olduğunun
tadına varacak. Hekim olduğunun tadına varan öğrenci üst sınıflara geldiğinde
canlı üzerinde yapacağı hatayı minimuma indirecek. Kadavra diseksiyon
uygulamaları öğrencilere canlı üzerindeki uygulamaları esnasında olası hataları
minimuma indirme becerilerini kazandıracak.
-Anatomi eğitiminin kalitesi artacak-
Doç. Dr. Kavak, öğrencilerin dışında klinik bilimlerde çalışan uzmanlık
öğrencileri ve akademisyenlerin de kurulacak bu laboratuvarda ilgilendikleri konu
ve sahalarda üç boyutlu çalışma yapabileceklerini söyledi.
Ayrıca Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık, Hemşirelik Sağlık Yüksek Okulu,
Sağlık Hizmetleri Yüksek Okulu, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ile ileride
anatomi eğitimi verilmesi düşünülen biyoloji lisans programlarında eğitim gören
öğrencilerin de anatomi eğitimi uygulamalarında laboratuvardan faydalanacağına
dikkati çeken Kavak, Bu laboratuvar DÜde anatomi alanında eğitimin kalitesini
artıracak. Laboratuvarın oluşturulmasında destek sunan Rektör Prof. Dr. Saraç
başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hedefim, anatomi
ressamı olarak hareketli anatomi filmleri ve animasyonları oluşturarak anatomi
öğrencilerinin bu derse yönelik algılarını artırmaktır diye konuştu.
-Tıp eğitimi denilince akla önce kadavra gelir-
DÜ Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencilerinden Suriyeli Esat Barut, ilk kez
kadavra gördüğünü, meslek gereği eğitim sürecinde kadavraya dokunmanın önemli
olduğunu söyledi.
Barut, bugüne kadar kırık dökük maketler üzerinde eğitim gördüklerini, ancak
bazı üniversitelerde 3-4 kişiye bir kadavra düştüğünü ifade ederek, Bizde ise
kadavraya dokunmadan mezun olan doktorlar var. Artık maket yerine doğrudan insan
vücudunda eğitim almak bizim için çok yararlı olacak dedi.
Murat Ekinci, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden yatay geçiş ile
DÜye geldiğini anlatarak, geldiği üniversitede 3 kadavra bulunduğunu ve bu
nedenle kadavra eğitimi aldığını söyledi.
Ekinci, maket üzerindeki eğitimin bir süre sonra unutulduğunu, ancak kadavra
üzerinde öğrenilen bilginin unutulmadığını anlatarak, Kadavra üzerinde eğitim
bizim olduğu kadar cerrah olacak arkadaşlarımızın da eğitiminde bir adım olacak.
Hocalarımıza bize bu imkanı verdikleri için teşekkür ediyoruz diye konuştu.
-Öğrenciler için bu büyük kazanım olacak-
Fidan Salduz ise 2. sınıfta eğitim almaları gereken kadavrayı yıl sonuna
doğru görme fırsatı bulduklarını, yine de bir üst sınıfa geçmeden kadavra
üzerinde eğitim alacağı için kendisini şanslı hissettiğini belirtti.
Yeni öğrencilerin bu eğitimden yoksun kalmayacağını ifade eden Salduz, Tıp
eğitimi denilince akla önce kadavra gelir. Biz bu eğitimden yoksun kalmıştık.
Ancak bizden sonraki öğrenciler için bu büyük kazanım olacak. Kadavra üzerinde
eğitim alma fırsatı sunduğundan hocamıza teşekkür ediyoruz dedi.
Yayıncı: A. Fatih Tekcan