DİYARBAKIR (A.A) - Özgür Ayaydın/Meral Özdemir - Çözüm sürecinin
başlamasıyla birlikte çok sayıda firma, Diyarbakıra yatırım yapmak için
girişimlerde bulundu.
Yıllarca yaşanan şiddet olayları nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki vatandaşlar, çözüm süreciyle ilgili gelişmeleri
yakından izliyor. Bölge halkının ana gündem maddesini çözüm süreci oluştururken,
herkes sürecin başarıya ulaşması için temenni de bulunup dua ediyor.
Güvenlik sorunu nedeniyle değişik zamanlarda çıkarılan teşvik uygulamalarına
rağmen Diyarbakıra yatırım konusunda çok da istekli olmayan girişimciler, çözüm
sürecinin başlamasıyla birlikte Diyarbakıra yatırım yapma kararı aldı. Son 2
ayda aralarında yabancı firmaların da bulunduğu 52 şirket, Diyarbakır Organize
Sanayi Bölgesinde (OSB) fabrika kurmak için resmi başvuru yaptı. Yanı sıra
Sheraton, Intercontinental, Nova İbis, Rixos ve Divan oteller zincirlerinin de
Diyarbakıra yatırım için çalışma yürütüğü bildirildi.
-Süreç, çok büyük moral ve motivasyon getirdi-
Diyarbakır Organize Sanayi ve İş Adamları Derneği (DOSİAD) Başkanı Aziz
Özkılıç, AA muhabirine, Diyarbakırın son 30 yılda yaşanan şiddet olayları
sebebiyle sanayileşemediği gibi başta İstanbul olmak üzere batı bölgelerine
sermaye göçü verdiğini söyledi. Buna bağlı olarak Diyarbakırın işsizlik
sorununun her geçen gün büyüdüğünü bildiren Özkılıç, şiddet olaylarının
girişimcilerin kente yatırım yapmasını engellediğini vurguladı.
Özkılıç, hükümetin başlattığı çözüm sürecinin tüm bölge halkını çok mutlu
kıldığını ifade ederek, Süreç çok büyük moral ve motivasyon getirdi. Hepimiz
heyecan içerisindeyiz. Herkes çok sevinçli dedi.
Çözüm sürecinin başlamasıyla il dışındaki girişimcilerin Diyarbakıra
yatırım konusunda daha istekli olduğu kaydeden Özkılıç, şöyle konuştu:
Çözüm sürecinin konuşulması bile yatırım talebini sağladı. Diyarbakır
Organize Sanayi Bölgesine son 2 ayda 52 firma fabrika kurmak için resmi başvuru
yaptı. Bu firmalar arasında Kanada, Danimarka ve Fransadan şirketler de yer
alıyor. Bir süre önce çıkarılan teşvik uygulamasının ardından çoğunluğu
Diyarbakırdan olan 158 girişimci yer talebinde bulunmuştu. Ancak çözüm sürecinin
gündeme gelmesiyle batı bölgeleri ile yurt dışından yatırımcılar da organize
sanayi bölgesinden kendilerine arsa tahsis edilmesini istedi. Elektronik ürün
üretimi yapacak ve 500 kişiyi istihdam edeceğini taahhüt eden bir İstanbul
firmasıyla yine 500 kişinin çalışacağı bir iplik fabrikası kuracak Kahramanmaraş
firmalarına yer tahsisi yaptık. OSBnin birinci etabında yer kalmadığı için arsa
tahsisi yapamıyoruz. 2 bin dönümlük ilave alan çalışmamız hızlı şekilde devam
ediyor. Alt yapı çalışmasının da tamamlanmasının ardından bu yıl içerisinde
girişimcilere yer tahsisinde bulunacağız.
Çözüm süreci ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın çabasını takdirle
karşıladıklarını dile getiren Özkılıç, Çözüm sürecinin olumlu havası anında
bize yansıdı. Silahlar susarsa Diyarbakırı kimse tutamaz. Barış, bölge için en
büyük teşvik olacak. Çünkü çatışma nedeniyle yatırımcı kaçıyordu. Barış
sağlanırsa Diyarbakır kent merkezinin nüfusu 5 yıl sonra 3 milyona ulaşır diye
konuştu.
Özkılıç, turizm yatırımları konusunda çok sayıda firmanın Diyarbakıra
gelmeye başladığını belirterek, Sheraton, Intercontinental, Nova İbis, Rixos ve
Divan otel gruplarının Diyarbakırda otel yapmak için çalışma yürüttüğünü
sözlerine ekledi.
Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Burç Baysal da, çözüm
sürecinin başarıyla sonuçlanmasının Diyarbakır başta olmak üzere Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kalkınmasını sağlayacağını vurgulayarak,
Ortadoğunun çekim merkeziyiz. Süreç başarıya oluşursa kısa sürede kalkınma
olacaktır. Bugüne kadar girişimcilerimiz batı bölgesine yatırım yapıyordu. Huzur
ve güven ortamı sağlanırsa girişimcilerimiz başka bölgelere gitmeyecek. Aksine
başka bölgeden firmalar yatırım için buraya gelecek. Çünkü Diyarbakır birçok
sektörde büyük fırsatları barındırıyor. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması
Diyarbakırı uçurur dedi.
-İşsizlik sorunu azalır-
Doğu Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED)
Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu ise bölgedeki güvenlik algısının olumsuzluğu
nedeniyle bugüne kadar bölgenin kalkınamadığını belirterek, Çözüm süreci
bölgede büyük rahatlama sağladı. Şiddetten arınmış algısı hemen yatırımı
getirecektir. Çözüm süreci başarıya ulaşırsa kalkınma açısından kısa sürede büyük
gelişme yaşanacaktır. Tarım, hayvancılık ve enerji açısından büyük potansiyele
sahip bölge eğitim, sağlık ve turizm alanında Ortadoğunun merkezi olur. Buna
bağlı olarak da işsizlik sorunu azalır dedi.
-Bölgeye turist akacak
Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) Başkanı Erhan Akalın,
çözüm süreciyle bölge turizminde patlama yaşanacağını söyledi.
Diyarbakırda 3-4 yeni otelin inşa edildiğini, çözüm süreci tamamlandığında
otel sayısının daha çok artacağını belirten Akalın, Dolayısıyla güvenli bir
ortama turistler de çok büyük rağbet göstereceklerdir. Çünkü Güneydoğu Anadoluda
çok büyük turizm potansiyeli var. Güvenli olduğu takdirde bölgeye turist akacak
dedi.
Akalın, güvenlik gerekçesiyle bölgeye yabancı turistin yanı sıra yerli
turistin bile gelmekten çekindiğini, az sayıda turistin geldiğini ifade ederek,
şunları söyledi:
Bu sorun çözülürse hem turizm hem de ticari hayatta büyük patlama olacak.
Söz konusu sorundan dolayı yöre insanı da bölgede yatırım yapmıyor. Hilton ve
Divan grubu Diyarbakırda otel yapımına başladı. İnsanlar şu anda bir bekleme
sürecindeler. Ben 6 kuşak Diyarbakırlıyım. Eskiden Mardinden, Bitlisten,
Siirtten tüccarlar gelip Diyarbakırdan alışveriş yaparlardı. Diyarbakır bir
ticari merkezdi. Barış sürecinde bu tekrar yeniden filizlenip yeşerecek.
Sermayenin aradığı yegane kriter huzurdur. Son 30 yıl bölge için büyük kayıp
yılları oldu. Ne ticari yatırımlar yeteri kadar yapıldı ne de turizm açısından
aşama kaydedildi. Bu nedenle herkes taşın altına elini koymalı. Barış için
gerekli katkıları sağlamalıdır. Çözüm süreci herkes için yararlıdır. Bunun
Türkiye için de getirisi büyük olacaktır. Ülkeler gençleşmek için çaba harcarken,
biz gençlerimizi kaybediyoruz. Artık bunun son bulmasını istiyoruz
-Ülke hepimizin-
Diyarbakır Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Kenan Aksu ise Diyarbakırın
peygamberler ve sahabelere ev sahipliği yapmasıyla Mekke ve Medineden sonra 3.
mukaddes şehir olarak tanımlandığını söyledi.
Başta Diyarbakır olmak üzere bölgede çan ve ezan sesinin birbirine
karışmasıyla yüzyıllardır hoşgörünün hakim olduğunu anlatan Aksu, bölgede Kürt,
Türk, Ermeni, Süryani gibi farklı milletlerin barış içinde birlikte yaşadığını
kaydetti.
Türkiyede barış olmaması için hiç bir neden yok. Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığının öne çıkması lazım. Hepimiz Türkiyeliyiz. Hepimiz bu ülkenin
vatandaşıyız, ülke hepimizin diyen Aksu, duygularını şöyle dile getirdi:
Onun için barışın olmasını bu bölge daha çok istiyor. İnsanlar, 30 yıldan
fazladır hep kan, ölüm gördü. Kimse bu olayları tasvip etmiyor. Ama ülkemizin
batısının da aynı düşünmesi lazım. Bu heyecanı yaşaması lazım. Bu heyecan
barıştır. Barış zaten olması gerekendir. Bu topraklar zaten hoşgörü
topraklarıdır. Çözüm sürecini destekliyoruz.
-Çözüm süreci, doğudaki turizm kapısının açılmasını sağlayacak
Aksu, çözüm süreciyle bölgenin turizmde adeta patlama yaşayacağını,
Türkiyenin turizm alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri olacağını
belirterek, Deniz, kum her yerde var. Ama bu denli zengin kültürel doku ve
maneviyat hiç bir bölgede buradaki kadar zengin değil. Dolayısıyla bu potansiyel
açığa çıkacak. Çözüm süreci Türkiyenin doğudaki turizm kapısının açılması
demektir. Süreçle birlikte Diyarbakırı ve bölgeyi kimseyi tutamaz. Uyuyan dev
adeta uyanacak dedi.
-Çözüm süreci, bütün bölgeye umut verdi-
Mardin Kültür Turizm ve Tanıtım Derneği Başkanı Şeyhmus Dinçer de, turizmde
güvenliğin öncelikli olduğunu vurgulayarak, Çözüm sürecinin konuşulması
karamsar havayı dağıtmaya yetti. Çözüm süreci, bütün bölgeye umut verdi dedi.
Şimdiden Mardinde nisan, mayıs ayları için seyahat acentelerinin yoğun
görüşmeler yaptığını aktaran Dinçer, Eylemsizlik kararı alınacak mı-
Alınmayacak mı- şeklinde mayıs ve nisan için acenteler beklemedeler. Çünkü
herkesin ajandasında mutlaka Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa var. Ama güvenlik ile
ilgili problemlerden dolayı hep ertelemişler. Şimdi büyük firmalar tanıtım
çalışmalarını yapmak için görüşme yapıyorlar. İnşallah bu süreçle birlikte iyi
destinasyonlar da sağlanırsa, bölgenin önünü kimse tutamayacak. Bu sorun
çözülsün, huzur gelsin, bölge turizmle parlayacak diye konuştu.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu