DİYARBAKIR (A.A) - Fransanın başkenti Pariste öldürülen Sakine
Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez için Diyarbakırda düzenlenen törende
sağduyunun hakim olması, barış mesajlarının verilmesi ve törenin olaysız geçmesi,
farklı çevrelerde aynı olumlu tepkilere neden oldu.
YURTSAV Şehit Gazi Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet Büyükburç, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemlerde gelişen süreçle ilgili yaklaşık
20-25 ilin şehit ailesi derneği ile görüşme yaptığını söyledi.
Büyükburç, En ücradaki korucu ailesi ile de İzmirdeki şehit babası ve
dernek başkanlarıyla da görüştüm. Yaptığım görüşmede, şehit aileleri olarak bu
kan duracaksa bizim başlatılan süreci desteklememe gibi bir lüksümüz yok. Çünkü
yıllardır bu pis oyunda hep insanlarımız kaybetti. Evlatlarımız gitti. Bu kanın
durmasını herkesten fazla istiyoruz, yüce Rabbimden isteğimiz budur diye
konuştu.
Tek istekleri ve arzularının akan kardeş kanının durması olduğunu, son
dönemde gelişen sürece destek verdiklerini vurgulayan Büyükburç, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
Tabii ki destek vereceğiz, insanlarımız niye ölsün, niye birbirini
öldürsün. Nereye kadar, ne zamana kadar- Allah rızası için barış kadar güzel bir
şey olabilir mi- Savaş, kan, gözyaşı, nefret kime ne kazandırmış- Biz akan kardeş
kanının durmasını herkesten fazla istiyoruz. Çünkü biz gençlerimizin artık
ölmesini istemiyoruz. Bölgedeki kanaat önderlerine şunu diyoruz, bu kanın durması
için ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Çünkü 40 yıldır süren ortam kime ne
kazandırdı- Olan gençlerimize, geride kalan yetim çocuklarımıza, bacılarımıza
oldu. Teröre giden paralarla bugün belki yeni bir Doğu ve Güneydoğu imar
edilebilirdi. Yeni sürece sonuna kadar destek veriyoruz. Kan dursa kötü bir şey
mi olur-
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, cenaze töreninin tutum
olarak gereken olgunlukta geçtiğini, bunun da barış sürecini olumlu
etkileyeceğini söyledi.
Bugün de cenaze merasimine yarışır bir şekilde definlerinin olacağına ve
tarafların gereken olgunluğu göstereceğine inandığını anlatan Çoban, kolluk
kuvvetlerinin de uzak durması ve müdahale etmemesinin olası olayları ve eylemleri
engellediğini bildirdi.
Şiddet ortamı olmadan törenin yapılması süreç açısından anlamlıdır. Barışa
olan desteğini BDP camiası da göstermiştir. Bu tutumun sürdürülmesi
gerekmektedir diyen Çoban, gereken desteğin taraflarca verildiğine inandığını
belirtti.
-Toplumun bir mesajıydı-
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise herhangi bir provokasyon olmadan çok
büyük bir olgunluk ve disiplin içerisinde tamamen barışçıl bir şekilde törenin
yapılmasının memnuniyet verici, başlatılan barış sürecine zarar vermeden sona
ermesinin çok güzel olduğunu söyledi.
Tören ile aslında toplumun barışa olan özlemi, bu konuya ilişkin duyarlılığı
ve sorumluluğunun sergilendiğini, barışın ve başlatılan sürecin önemine ilişkin
büyük bir sorumluluk ortaya koyulduğunu dile getiren Elçi, toplumun sergilediği
davranışın, duyarlılığın ve beklentilerin yetkililer tarafından görülmesi
gerektiğini belirtti.
Elçi, Tören, sürecin barışçıl bir şekilde sona ermesi ve Türkiye
toplumunun artık bu sorunu çözmesine ilişkin bir mesajıydı dedi.
-Güvenlik güçleri sağduyulu davrandı-
Kendileri için önemli olan konunun, törende herhangi bir olayın çıkmaması
olduğuna işaret eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci
Bilici, güvenlik güçlerinin sağduyulu davranması, herhangi bir müdahale olmaması,
yasaklama getirilmemesiyle herhangi bir sorun çıkmadığını gördüklerini bildirdi.
Önemli olan bundan sonraki süreçte de güvenlik güçlerinin yaklaşımıdır.
Kitlenin tamamı Kürt meselesinin demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülmesini
istediklerini gösterdi. Herhangi bir intikam duygusu içerisine girmeden şiddet
dışı yöntemlerle bu sorunun çözümü, diyalog ve müzakereyi deklare etti. Bu da çok
önemlidir. Kesinlikle askeri ve siyasi operasyonların durdurulması gerekiyor.
Bunlar sürece zarar veriyor. Bu süreci, gelişebilecek provokasyonlara karşı,
sonuna kadar muhataplarıyla götürülmesi lazım diyen Bilici, böyle olmasını
umduklarını aktardı.
-Sağduyu barışa olan ümidi ve ihtiyacı gösterdi-
Azadi İnisiyatifi üyesi avukat Muhammet Akar, dün gerçekleştirilen cenaze
törenine toplumun yaklaşımını görmek için gittiğini ifade ederek, toplanan
kalabalıkta ortak duygunun, barışa olan özlem olduğunu gördüğünü aktardı.
Sadece Diyarbakırda değil, Edirneden Hakkariye kadar tüm Türkiyenin bu
süreçte barışa kilitlendiğini, barış özlemini, barışa hasretini ve ümidini dile
getirdiğini belirten Akar, Cenaze törenindeki sağduyu, barışa olan ümidi ve
ihtiyacı gösterdi dedi.
Akar, toplumun demokratik bir olgunluğa eriştiğini, son 5-10 yıldır
Türkiyede önemli demokratikleşme adımları atıldığını kaydederek, Türkiye
toplumu çok ciddi demokrasi olgunluğuna kavuştu. Bu da eklenince cenaze töreninde
sağduyu hakim oldu. Artık herkes bu şansın tüketilmemesi gerektiğini düşünüyor.
Artık tecrübe oluştu. Provokasyonlar karşısında tüm toplum daha duyarlı ve gözü
açık bir duruş ve tutum ortaya koyuyor diye konuştu.
-Meydanda hükümete ve başbakana duyulan güveni hissettim
Akar, meydanda görüştüğü vatandaşların hükümetin barış görüşmeleri ve İmralı
sürecini başlatarak ciddi bir risk üstlendiğini belirttiğini ifade ederek, şöyle
dedi:
Vatandaşlar, hükümetin önemli bir adım attığını ama bu adımın hükümet
açısından risklerle dolu olduğunu, hükümetin bir risk, vebal ve önemli bir yük
üstlendiğini düşünüyor. Bu nedenle de vatandaş, hükümetin ve başbakanın yalnız
bırakılmaması ve destek olunması gerektiğini belirtiyor. Bu çok önemli. Başbakan
ve hükümete bu yönde bir güven olduğunu hissettim. İhtiyat ve iyimserlikle
vatandaşın bu süreci desteklediğini gördüm. Önemli olan budur. Meydanda hükümete
ve başbakana duyulan güveni hissettim. Risk aldığı için de hükümetin yalnız
bırakılmaması desteklenmesi gerektiğini sıklıkla dile getiren vatandaşlar oldu.
Bu defa başarılacağını düşünüyorum. Bu bahar inşallah barışın baharı olacak.
-Dil iyi olunca psikolojik hava bir anda düzelebiliyor-
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya da, Kürt
sorunu nedeniyle bölgede geçmişte bu tip olaylarda birçok provokasyon yaşandığını
ancak gerek Kürt siyasetçilerin dilinin gerekse hükümet ve muhalefetin dilinin
yumuşak olmasının başta emniyet güçleri olmak üzere her kesime yansıdığını
söyledi.
Kaya, hem verilen mesajlar ile hem de topluluğun davranışı ve emniyetin
doğru tavır almasının herhangi bir olaya sebebiyet vermediği gibi bölgeye ve
topluma yakışan bir cenaze töreni yapılmasını sağladığını ifade ederek, şöyle
konuştu:
Selahattin Demirtaşın verdiği mesajlar İmralı sürecinin arkasında
olduklarını ifade etmesi, İmralı ile ilgili açıklamalara ve görüşmelerdeki yol
haritasına destek olması anlamında önemliydi. Bu mesajı hem hükümetin hem de
İmralının anlaması gerekiyor. Diller iyi olunca psikolojik hava bir anda
düzelebiliyor. Yasaları, mevzuatları değiştirmeden önce dilimizi yumuşatarak
dilimizi değiştirerek ortamı psikolojik açıdan rahatlatmalıyız. Ortamı
rahatlattığımızda aşamayacağımız sorun yoktur. Dünkü tören de onun göstergesiydi.
Toplum buna hazır olduğunu birçok olayda gösterdi. Siyasetçilerin sert
reflekslerine karşın gerek Oslo görüşmelerinde, gerek açılım sürecinde, gerekse
İmralı sürecinde toplumsal destek görüldü. Toplum, bu kan dursun da ne
yapılacaksa yapılsın, şiddet dursun anlamındaki mesajları net olarak verdi. Dün
de aynı mesajı bu kez bölgede yaşayan insanlar verdi. Toplumun geldiği noktada
ümit var. Her ne kadar tam olarak yeterli olmasa da iyi bir noktada diyebiliriz.
Bunu daha da hızlandırıp toplumu barışa inandırmak ve hazırlamak lazım.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Necdet İpekyüz
ise, törende sağduyunun hakim olması ile bu süreçte umuda daha çok
yaklaştığımızın ve karşılıklı güven ilişkisi ile sorunun çözülebileceği
olasılığının yüksek olduğu düşüncesinin geliştiğini söyledi.
İpekyüz, toplumun bu konudaki duyarlılığının aslında tüm Türkiye ve dünyaya
bir mesaj olduğuna dikkati çekerek, Dünkü tören, bir yastan çok barışa çağrı,
barışın bir an önce gelmesine yönelik törene dönüştü. Kürtler artık bu sorunun
çözülmesini istediğini, bir an önce şiddetten kurtulup artık ölüm olmaması için
tüm desteği vermeye hazır olduğunu gösterdi diye konuştu.
Sağduyunun hakim olduğu törenin çok anlamlı olduğunu dile getiren Pir Sultan
Abdal Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Cafer Koluman da, Diyarbakırın kendine
yakışanı yaptığını, Kürt halkının barışı her zaman dile getirdiğini ve törenle
barışın çok anlamlı bir şekilde mesajının verildiğini söyledi.
-Sağduyu için teşekkür-
Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl da, cenaze töreninde
sağduyunun hakim olduğunu ifade ederek, buna katkı sunan herkese teşekkür etti.
Keşke Diyarbakır her zaman böyle olsa diyen Akyıl, törendeki sağduyunun
sürece de büyük katkı sunacağını belirtti. Toplumun artık barış istediğini
vurgulayan Akyıl, Bu barış sürecinde büyük bir adımdır ve barış sürecine önemli
bir katkıdır. Kim barış istemez ki- Herkes artık huzur içinde yaşamak istiyor.
Dünyanın gözü kulağı dün Diyarbakırdaydı. Toplum gösterdiği sağduyu ile barışı
istediğini tüm dünyaya gösterdi dedi.
Muhabir: Sema Kaplan - Nurten Aslan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu