Diyarbakır Cezaevi davası

Diyarbakır Cezaevi davası -Diyarbakır E Tipi Cezaevinde 10 tutuklunun öldüğü olaylarla ilgili 62 sanığın yargılandığı dava, ileri bir tarihe ertelendi


DİYARBAKIR (A.A) - Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, Diyarbakır E Tipi Cezaevinde 10 tutuklunun öldüğü olaylarla ilgili 62 sanık hakkındaki mahkumiyet kararını eksik soruşturma gerekçesiyle bozduğu davaya devam edildi.
     Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz yargılanan 62 sanıktan 8i hazır bulundu.
     Cumhuriyet savcısı, eksik soruşturma gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulan dava için hazırladığı ek iddianamede, tutuksuz yargılanan sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu.
     Savcının iddianamesine karşın savunma yapan tutuksuz sanıklardan Vedat Çolak, ek iddianamenin son paragrafında ölüme sebebiyet vermekle suçlandığını belirterek, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
     Olay günü yaşanılanları anlatan Çolak, şöyle dedi:
     Konumum itibarıyla bizzat olaya katılmam ve emir vermem gerekiyordu. 17 yıldır yapılan soruşturmada aleyhime bir beyan yoktur. Cezaevinde bulunmam asli görevim değildi. O dönemde vekaleten bakıyordum. Olayda benim bulunmam tamamen tesadüftür. Olayın gelişimiyle ilgili olarak emrimdeki birliğin yetersizliğinden dolayı başka birlikten yardım istedim. Onlar da olaya müdahale güçlerini yetersiz gördüklerinden cezaevine polis gönderdiler. Birbirini tanımayan iki birlik içinde yasal olmayan bir emir vermem söz konusu değildir. Bana verilen emir dışında başka bir amacım yoktu.
     Sanıklardan Harun Drama ise olay yaşandığı tarihte komiser olarak görev yaptığını ve olayın, dönemin cumhurbaşkanının Diyarbakıra ziyareti sırasında meydana geldiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
     Bizden takviye istendi. Bu nedenle olay yerine intikal ettik. Tam sayıyı hatırlamamakla amir ve memurlardan oluşan yaklaşık 30 kişiydik. Başsavcı olay hakkında bilgi verdi. Jandarmaya yardım etmemiz gerektiğini söyledi. Bir süre sonra koridora kadar gittik. İçerisi karanlık ve dumanlıydı. Başta olaya müdahale etmedik. Daha sonra memurlarımız içeriye girdiler. Ancak ne şekilde müdahale ettiklerini bilmiyorum. Olay esnasında hiçbir memurumuz yaralanmadı.
     Sanık Mehmet Oğraş da cezaevine şiddet uygulamak için gitmediklerini ve çıkan olaylara 3 timin müdahale ettiğini bildirerek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
     Müdahil avukatı Meral Danış Beştaş, olayın yaşandığı günden bu yana olaylara ilişkin ciddi bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadığını savundu.
     Söz konusu olayda, ölen müvekkillerinin suçlandığını öne süren Beştaş, şöyle konuştu:
     Olayda ölenlerin vücutları delik deşik olmuştu. Olayda asker, polis ve jandarmadan kimse ağır yaralanmadı. Olayın yaşandığı yerin karanlık olduğunu söylemelerine rağmen neden olaya müdahale edenlerden kimse yaralanmadı. Bu olayda 10 hükümlü ve tutuklu ölmüştür. Sanıkların savunmalarını kabul etmiyoruz. Bu dosyada tek bir tutuklama çıkmamıştır. Bundan dolayı tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanmasını talep ediyorum.
     Müdafi avukatları ise müvekkillerinin kamu görevini yerine getirerek isyana müdahalede bulunduğunu ve olayda hiçbir kastın söz konusu olmadığını ifade etti.
     Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, müdahil avukatının tutuklama talebinin reddine hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
     Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Diyarbakır E Tipi Cezaevinde 1996 yılında çıkan olaylarda 10 tutuklunun ölümü, 24 tutuklunun yaralanmasıyla ilgili 62 güvenlik görevlisine verilen beşer yıllık mahkumiyet kararını, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle bozmuştu.
    
     Muhabir: Aziz Aslan
     Yayıncı: Levent Harman
<< Önceki Haber Diyarbakır Cezaevi davası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER