SİVAS (A.A) - Seyit Ahmet Eksik - Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ)
Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Erdoğan, doğuştan
gözyaşı kanalı tıkanıklığının tedavi edilmediği zaman fistüllere (Gözyaşı
kesesinin başka yere açılması), apse ve göz etrafındaki dokularda ciddi
enfeksiyonlara neden olabileceğini söyledi.
Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni doğan bebeklerde görülen
gözde sulanma ve çapaklanmanın doğuştan gözyaşı kanalı tıkanıklığının belirtisi
olabileceğini ifade etti.
Kanal sisteminde doğumsal ve gelişimsel olarak tıkanıklıklar oluşabildiğini,
bu durumun lakrimal (Göz yaşı boşaltıcı sistem) hastalıklar içinde en sık görülen
rahatsızlık olduğunu dile getiren Erdoğan, tıkanıklığın boşaltıcı sistemin
herhangi bir yerinde olabileceği gibi sıklıkla kanalın buruna açıldığı uç
kısmında görüldüğünü kaydetti.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığının yeni doğanlarda yüzde 6 oranında görüldüğünü,
bu konuya bağlı başlıca şikayetin doğumdan birkaç hafta sonra gözyaşının dışa
akması sonucu oluşan sulanma olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu durumun tek
nedeninin her zaman tıkanıklık olmayıp, kanal kistleri, tümörler, kanalın başka
bir yere açılması gibi daha ciddi rahatsızlıkların söz konusu olabileceğini
söyledi.
Erdoğan, bazen sulanmayla birlikte gözde çapaklanma, kirpiklerde yapışıklık,
kızarıklık, iltihabi akıntı, gözyaşı kesesinin olduğu bölgede şişlik ve
kızarıklık görülebildiğini dile getirdi.
Bebeklerde doğumsal gözyaşı kanal tıkanıklığının 12 aya kadar içerisinde
kendiliğinden açılarak sorunun çözülebildiğini belirten Erdoğan, "Kanal açılmazsa
sulanma ve diğer şikayetler devam eder. Tedavi edilmediği zaman fistüller
(Gözyaşı kesesinin başka yere açılması), apse ve göz etrafındaki dokularda ciddi
enfeksiyonlara neden olabilir" diye konuştu.
Sulanmanın doğumsal gözyaşı kanalı tıkanıklığında ilk ve tek bulgu
olabileceği gibi doğumsal göz tansiyonunda da (glokom) ilk bulgu şeklinde
görülebileceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Glokom, kontrol altına alınmadığı zaman mutlaka körlüğe neden olan bir
hastalıktır. Bu nedenle sulanma olan her bebekte doğumsal glokom mutlaka
düşünülmeli ve bu yönde ayrıntılı muayene yapılmalıdır. Bunun dışında kornea
hastalıkları, konjonktivitler (Göz küresini ve göz kapaklarının iç kısmını örten
ince, damarlı zarın iltihaplanması) ile göz kapağı şekil bozuklukları da
sulanmaya neden olurlar."
Gözyaşı kanal tıkanıklığının tedavisinde uygulanacak yöntemin hastanın yaşı
dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, ilk tedavi
seçeneklerinden birinin kese bölgesine masaj uygulama ve ihtiyaç duyulursa
antibiyotikli damla uygulaması olduğunu ifade etti. Erdoğan, başarılı sonuçlar
alınan bu yöntemin daha çok 12 ay içerisinde uygulandığını kaydetti.
Masajın nasıl yapılacağı öğretilirse ebeveynler tarafından
uygulanabileceğini ifade eden Erdoğan, Masaj ve damla tedavisinde başarılı
olunmazsa basınçlı lavaj-sondalama ile kanal açılmaya çalışılır. Bu yöntem
gerektiğinde daha erken uygulanmakla birlikte genellikle 12 aydan büyük çocuklar
için uygundur" dedi.
Yayıncı: Ersin Altınsoy