AYDIN (A.A) - Gökmen Şireci - Aydında bedenini kadavra olarak
bağışladığı için tıp fakültesinde iki yıldır eğitim amaçlı kullanılan Orhan
Tonganın cesedi, toprağa verilmek üzere ailesine teslim edilecek.
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Hulki Başaloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadavra
olarak kullandıkları Tonganın cesedini haziran ayı başında defin işlemleri için
ailesine vereceklerini söyledi.
2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli
Hakkındaki Kanun ve buna bağlı yönetmeliğin vatandaşların bedenlerini ölümleri
halinde kadavra olarak bağışlamaya olanak sağladığını anlatan Başaloğlu, "Bu
kanun kapsamında Orhan Tonga, 18 Şubat 2009 tarihinde fakültemize gelerek bağışı
gerçekleştirdi. Şahitler huzurunda bağışı kabul ettik ve kayıt altına aldık"
dedi.
Tonganın bağış yaptıktan 2,5 yıl sonra, 1 Eylül 2011de 65 yaşında kalp
krizinden vefat ettiğini belirten Başaloğlu, "Ailesi bizi arayıp babalarının bu
vasiyetini yerine getirmek istediklerini bildirince Nazilli Devlet Hastanesine
gidip bedenini kadavra olarak kullanılmak üzere üniversitemize getirdik,
ilaçladık. Yaklaşık 2 yıldan beri eğitim ve araştırmalar için kullanmaktayız.
Haziran ayı başında aileye teslim edeceğiz. Kadavranın İslami usullerle mezara
gömülmesini sağlayacağız" diye konuştu.
-"Bu tür bağışların artması gerekiyor"-
Ailesinin, Tonganın vasiyetini yerine getirme sürecinde büyük duyarlılık
gösterdiğini dile getiren Başaloğlu, minnettar olduklarını vurgulayarak, şunları
söyledi:
"Kadavralar tıp fakültelerinde öğrencilerin eğitim ve araştırmaları için son
derece önemli bir materyal. Geleceğin hekimleri olacak öğrenciler maketler
üzerinde de eğitim yapıyor ancak kadavranın yerini hiçbir şey tutmuyor.
Eğitimlerinde ölmüş insan bedeninin kullanılması çok daha önemli. Türkiyede doku
ve organ bağışlarında belirli bir noktaya gelindi ancak kadavra bağışları
konusunda yeterli bilinç yok. Fakültemizdeki kadavra imkanını Orhan Tonganın
bağışı ile sağlayabildik. Bu tür bağışların artması gerekiyor. Vefatı sonrasında
ailesinin ortaya koyduğu duyarlılık da bizim için çok önemli. Eğer vefatında
haber vermeyip cenazeyi defnetseler, bağışa rağmen imkandan
yararlanamayabilirdik. Bu nedenle dekanımızla da görüşerek kadavranın teslimi
sırasında aileye teşekkür plaketi takdim edip tıp fakültesi öğrencilerini cenaze
törenine göndermeyi planlıyoruz."
-"Eğitime katkı sağlamak istiyordu"-
Orhan Tonganın kızı Funda Zeyrek, annelerinin vefatı sonrasında İstiklal
Mahallesindeki evinde tek başına yaşayan ve yağlı boya işi ile uğraşan
babalarının, bedenini kadavra olarak bağışlamasının büyük bir duyarlılık örneği
olduğuna dikkati çekti.
Bağışın ardından babasının, kendisine sürekli sözünü mutlaka tutmasını
söyleyerek ikaz ettiğini dile getiren Zeyrek, şunları kaydetti:
"Her şey senin elinde, engel olma, mutlaka tıp fakültesini ara derdi. Ben
de kısa süre sonra vefat edeceğini hiç tahmin etmediğimden Tamam derdim. Hatta
bağış sonrasında tıp fakültesinde öğrencilerle de görüşmüş. Kendisi öğrencileri
çok seviyor, eğitime katkı sağlamak istiyordu. Bu duruma aile içinden ve
çevremizden tepki gösterenler de oldu ama vefatı sonrasında haber vermeseydim,
babamın isteğini yerine getirmediğim için sürekli kendimi sorumlu hissedip vicdan
azabı çekerdim."
-"Eğitim için çok büyük iyilikte bulundu, gurur duyuyoruz"-
Tonganın Japonyada ikamet eden oğlu Umut Tonga da babalarının cenazesinin
kendilerine 3 Haziranda teslim edileceğini, cenaze töreni düzenleyeceklerini
belirterek, "Sağlığında Türkiyedeki eğitim açığından söz ederdi. Aydın bir
kişiliği vardı. Oğlu olarak istediği şeyi yapmış olmasından dolayı mutluluk
duyuyorum. Çünkü herkesin yapabileceği bir şey değil. Vefat ettiğinde kadavra
olarak bağışlanıp cenaze defnedilmediği için Nazilliye gelmemiştim. Ancak 3
Haziranda cenaze töreni için orada olacağım" diye konuştu.
Orhan Tonganın ablası Perişan Dinçer ise kardeşi ile gurur duyduğunu
vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Kardeşim büyük bir cesaret göstererek bedenini kadavra olarak bağışladı.
Biz de aynı cesaretle kardeşimin cenazesini toprağa vermeyip Adnan Menderes
Üniversitesine gönderdik. Vefatından 2 yıl sonra cenaze töreninde acımız belki
yenilenecek ama olsun. Eğitim için çok büyük iyilikte bulundu, gurur duyuyoruz.
Ben İzmirde ikamet ediyorum. İzmirden Nazilliye trenle gidip gelirken
üniversiteyi gördüğümde ağabeyimin orada olduğunu hissedip mezardaymış gibi
okuyup ruhuna gönderiyorum."
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı