KOCAELİ (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 241 milyar
dolar ithalatın yüzde 40ı yani yaklaşık 100 milyar doları, Türkiyede
üretilmeyen veya kısıtlı üretilen ürünlerin ithalatından kaynaklandı dedi.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneğinde (TAYSAD) düzenlenen Türk
Otomotiv Yan Sanayicileri Günü etkinliğine katılan Çağlayan, burada yaptığı
konuşmada, 2008 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptığı dönemde Ar-Ge ve
inovasyona önem verilerek Ar-Ge Kanunu çıkardıkları söyledi.
Otomotiv sektörünün, bu kanundan en fazla yararlanacak sektör olduğunu ifade
eden Çağlayan, gerek yan sanayi gerekse ana sanayinin Ar-Geyi vazgeçilmez bir
durum olarak kabul ettiğini kaydetti.
Kendilerinin 1,60 dolardan 4 dolar mertebesine çıkmanın bilincine vararak bu
yolda hedefleri olan bir ülke olduklarını dile getiren Çağlayan, Hükümetiyle
devletiyle ve özel sektörüyle özel sektörümüzün bunu fevkalade yapacağından
hiçbir endişem yok. Otomotiv sektörünü yakından tanıyorum. Otomotiv sektörü
kendisini yenileyen ve uluslararası rekabet gücünü her geçen gün arttıran bir
yapıda önemli gelişme kaydediyor. TOSB ve TAYSAD Türkiye için sektör adına benim
için son derece önemli şeyler ifade ediyor. Ar-Ge çalışmalarını arttırırken diğer
yandan da inovasyona önem veren katma değeri yüksek teknolojiyi olmazsa olmazı
kabul eden anlayışla 2023te sektör 75 milyar dolarlık ihracatı ve 4 milyon
adetlik kapasiteyi yakalayacak diye konuştu.
Bakan Çağlayan, sektörün bu hedefi gerçekleştireceğinden endişelerinin
olmadığını ifade ederek, 75 milyar dolar hedefi koyarken sektörel rakamlardan
yola çıktıklarını kaydetti.
-Yeni Teşvik Sistemi-
Cumhuriyet döneminin en cömert ve yatırımcılar açısından fırsatlar içeren
yeni teşvik sistemini uygulamaya koyduklarını belirten Çağlayan, sistemin,
otomotiv ana sanayisinin geçen yıl yaptığı 8,3 milyar dolar, bu yılın 9 ayında
6,2 milyar dolarlık ihracatın yan sanayi açısından da ciddi fırsatlar içerdiğini
söyledi.
Çağlayan, tşvik sistemin kısıtlı üretilen ürünlerin üretimini yapan ve
otomotiv sektöründe ciddi etkisinin hissedileceği stratejik yatırımları koyarak,
ister İstanbulda, Gebzede, Adıyamanda, Mersinde, Kahramanmaraşta, isterse
Ankarada belirlenen stratejik yatırımları yapan tüm yatırımları aynı değerle
destekleme kararı aldıklarını anlattı.
Stratejik yatırıma giren motor üretimi ve aktarma organları konusunda
yatırım yapanlara ödeyecekleri verginin yüzde 50sini kendilerine hibe
ettiklerini dile getiren Çağlayan, Bu yüzde 50sini de yine yatırım döneminde
kullanma imkanını getirdik. Bunlar hakikaten bir devrimdir dedi.
Bu fırsatların olduğu dönemde sektörün bunları değerlendirmesini
istediklerini belirten Bakan Çağlayan, ülkenin vermiş olduğu cari açığın kader
olmadığını söyledi.
-Tüm dünyanın ilgisi Türkiyenin üzerinde
Çağlayan, cari açıkla mücadelenin sonuna kadar süreceğini anlatarak, teşvik
sisteminin bu nedenle ortaya çıktığını bildirdi.
Bugün Türkiyedeki cari açık, temel parametre olarak enerji ithalatından
ve Türkiyede kısıtlı üretimdeki ithalattan kaynaklandığını ifade etmek
istiyorum diyen Çağlayan, geçen yıl 241 milyar dolar ithalatın 54 milyar
dolarının enerji alanında olduğunu vurguladı.
Bakan Çağlayan, bu 241 milyar dolar ithalatın yüzde 40ı, yani yaklaşık 100
milyar doları, Türkiyede üretilmeyen veya kısıtlı üretilen ürünlerin
ithalatından kaynaklandığını ifade ederek, bu ürünleri yapabilecek güce, akla ve
yetkinliğe sahip olduklarını dile getirdi.
Teşvik sistemini açıkladıktan sonra sektörden bazı taleplerin geldiğini,
bunlara kapılarının açık olduğunu anlatan Çağlayan, ana ve yan sanayi konusunda
sektörel görüşmelerin başladığını kaydetti.
Bakan Çağlayan, görüşmelerin sonuçlarının kendilerine ulaştığında konuyla
ilgili çalışmaların başlayacağına vurgu yaparak, daha sonra ana ve yan
sanayicilerle bir araya gelerek yapılması gerekenlerin dikkate alınacağını dile
getirdi.
Yeter ki siz yatırımlarınızı arttırın, yeter ki siz daha fazla üretin,
daha fazla ihracat ve istihdam oluşturun diyen Çağlayan, tüm dünyanın ilgisinin
Türkiye üzerinde olduğunu anlattı.
Çağlayan, gençlik dönemlerinde farklı ülkelerin hikayeleriyle büyüdüklerini,
2. Dünya Savaşından yenilgiyle çıkan Almanyanın, Güneş Korenin başarısının
kendilerine anlatıldığını belirterek, Şükürler olsun ki şimdi, böylesine bir
küresel krizi fırsata çevirmiş, böylesine bir krizden çıkmış olan Türk ve Türkiye
sanayi ve ihracatçısının başarı hikayesi başka ülkelerde anlatılıyor. Bununla
gurur duyuyorum. Şimdi, birçok ülke, böylesi bir küresel krizde IMF gibi hiçbir
kuruluştan hiçbir destek almaksızın bu küresel krizden nasıl başarılı çıktığını,
toplam ihracatı içinde geçen yılki payı yüzde 48 olan AB ülkelerinin bu yıl
ihracat içindeki payı, yüzde 38lere düştüğü halde nasıl bu yıl ihracatımızı
yüzde 13.7 arttırdığımızı konuşuyor ifadesini kullandı.
Bakan Çağlayan, gerek 2012inin ilk 2 çeyreği, gerekse 2011 yılının son 2
çeyreğinde Türkiyenin ihracat odaklı bir büyüme içinde olduğunun herkes
tarafından konuşulduğunu anlatarak, Türkiye son 4 çeyrektir ihracatın katkısıyla
büyüyen bir ülke haline geldiğini söyledi.
Bu yıl ilk 2 çeyrekte yüzde 3,1 büyüme gösterdiklerine dikkati çeken
Çağlayan, Ben üretimin içinden biri olarak, Türk yatırımcısının,
girişimcisinin, müteşebbisinin gücünü, kuvvetini, zekasını ve cesaretini bilen
biri olarak bu büyümeyi yeterli görmediğimi her fırsatta ifade ediyorum. Bu 3,1
büyüme bile bugün artık küçülme hesapları yapan Avrupayla mukayese ettiğiniz
zaman, mukayese edilmeyecek kadar ciddi bir üstünlüğe şahitlik ediyor diye
konuştu.
-1 milyon 200 binden fazla araç üretimi yaptık-
Bakan Çağlayan, Türkiyenin genç nüfusunun büyük avantaj olduğunu
vurgulayarak, Avrupanın gerek çalışma hayatında, gerekse sosyal güvenlik
sisteminde oldukça dejenere olduğunu kaydetti.
Fransada haftalık çalışma saatinin 35 saat olduğuna işaret eden Çağlayan,
Türkiyede legal çalışma saatinin 45 saat olduğunu kaydederek, İş gücümüzün
yalnızca sayısal rakamı değil, niteliği de her geçen gün artmaktadır dedi.
Çağlayan, Mercedesin kamyonları ve otobüslerinin bugün Almanyada hangi
kalitede üretiliyorsa Türkiyede de aynı kalitede üretildiğini anlatarak, Bunda
Daimler Benzin marka önemi var ama asıl önem, Türk işçisinin, Türk emekçisinin,
Türk mühendisinin ve bunu Türkiyede bugün yapan ana sanayimizin, 200den fazla
iftihar ettiğimiz yan sanayicimizin başarısıdır. Sektörümüz, iftihar ettiğimiz
bir sektör. 1 milyon 200 binden fazla araç üretimi yaptık, dünyanın 17. büyük
üreticisiyiz. Toplam kapasitemiz 1 milyon 600 bin şeklinde konuştu.
Türkiyenin 2023 hedefleri olduğuna değinen Çağlayan, 2023de dünyanın o gün
sektörde toplam ticaretin 3,1 trilyon dolara gelmesinin beklendiğini, sektörde 75
milyar dolar ihracat yapma hedefi belirlediklerini dile getirdi.
-Artık hamallık yapmayacağız-
Çağlayan, sektörün hedefe ulaşabilecek güce, yetkinliğe sahip olduğunu
vurgulayarak, Türkiye o tarihte, toplam dünya ticaretinden yüzde 1,5lik pay
alarak 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirirken, otomotiv sektörünün de dünya
ticaretinden yüzde 2,5lik bir pay alacağını, bunun ciddi ve önemli bir hedef
olduğunu kaydetti.
Bir başka anlayış ve bilinçlerinin olduğunu ve artık hamallık
yapmayacaklarını belirten Çağlayan, artık Türk üreten sektörü, ihracat sektörü
olarak, üretim ve ihracat kalitesi anlayışını ciddi bir değişim ve dönüşümle
gerçekleştirme azmi ve kararlılığı içinde olduklarını bildirdi.
Bakan Çağlayan, geçen Cumhuriyet tarihinde ilk olan bir çalışma
yaptırdıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
Geçen yıl Türkiye büyük bir başarı gösterdi. 135 milyar dolar ihracat
gerçekleştirdik, peki bu ihracatın ortalama birim fiyatı ne- Bir tarafta değer,
bir tarafta miktar. Bir mühendis olarak, eski bir sanayici ve Ekonomi Bakanı
olarak miktardan ziyade birim değer ilgilendiriyor. Yapılan çalışmada gördük ki
Türkiye geçen yıl 135 milyar dolar ihracat yaparak 90 milyon ton ihracata esas
ürün ihraç ederken, ihracatımızın 1 kilogramı 1 dolar 46 sente gelmiş. 2010
yılına baktırdım, 1 dolar 25 sent. Bu yılın ilk 9 ayına baktırdım, rakamımız 1
dolar 60 sente yaklaşmış. Bugün Türkiyede demir-çelik ürünleri 73 sente ihraç
edilirken, otomotiv sektörünün geçen yılki ihraç ortalama birim fiyatı, 8,8 dolar
olmuştur. Bunu da yetersiz görüyoruz.
(Sürecek)
Muhabir: Kadir Yıldız - Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy