DİYARBAKIR (A.A) - Eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı emekli
Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağın da arasında
bulunduğu 5i tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, tutuklu
sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar
emekli Albay Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Hıdır Altuğ, Fırat Altın ve Adem Yakin
ile tutuksuz yargılanan Tamer Atağ hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kukel Atağ
ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, 1994 yılında Abdulaziz Gasyak, Ömer Candoruk, Süleyman Gasyak ve
Yahya Akmanın öldürülmesi olayına ilişkin Agit Malgaz tanık olarak dinlendi.
Tercüman aracılığıyla ifadesi alınan Malgaz, olay günü Silopiden Cizreye
yolcu minibüsü ile geldiği sırada, kontrol için durduruldukları karakol önünde
söz konusu 4 kişinin apar topar araçlara bindirildiğini gördüğünü belirtti.
Sanıklardan Fırat Altın ve Adem Yakinin de orada olduğunu ifade eden tanık
Malgaz, şunları söyledi:
Silopiden Cizreye gelirken, aracımız Botaş Karakolu olarak bilinen
karakolda durduruldu. Kimlik ve üst araması yapıldı. Önümüzde maktullere ait araç
ile birlikte 3 tane daha otomobil bekliyordu. 2si, arkasında anteni bulunan
beyaz renkli istihbaratçılara ait araç, diğeri ise Cizrede taksicilik yapan Ömer
Candoruka aitti. Aramayı yapanların tamamı sivil kıyafetliydi. Aralarında Fırat
Altın ve Bedran olarak tanınan Adem Yakini gördüm. Abdulhakim Güven olarak
bilinen Fırat Altının üzerinde çelik yelek ve boynunda poşu vardı. Sakallıydı,
kot pantolon giymişti. Bizimle ilgili kontrol devam ettiği sırada Ömer Candoruk,
mahalleden komşum olan Abdulaziz Gaysak, Süleyman Gaysak ve henüz çocuk yaşta
olan Yahya Akmanı apar topar araçlara bindirdiler. Daha sonra her iki
istihbarata ait araç Ömerin aracını aralarına alarak Cizreye doğru hareket
etti. 5-6 dakika sonra bizimle ilgili arama bitti ve biz de aynı yöne doğru yola
çıktık. Yolda bu araçlara yetiştik. Araçtan dışarı bir şeyin atıldığını gördüm.
Gidip baktığımda Ömere ait ehliyetti. Araca tekrar bindiğimde bu 3 aracın Bozan
köyüne doğru gittiğini gördüm. Biz Cizreye doğru yolumuza devam ettik.
Gördüklerini Abdulaziz Gaysakın eşine anlattığını kaydeden tanık Malgaz,
Sabah Ömer Candorukun ehliyetini de abisi Salih Candoruka teslim ederek olayı
anlattım. Olaydan 3 gün sonra öldürüldüklerini duyduk. Cenazeleri Cizreye
getirildi. Hastaneye yanaşamıyorduk. Orada ne hakim ne savcı vardı. Tamamı
istihbaratçıydı. Çok korkuyorduk dedi.
Mahkeme heyeti, tanık Malgaza, sanıklardan Fırat Altının nüfus
cüzdanındaki fotoğrafını göstererek, O tarihte gördüğün kişi bu muydu- diye
sordu. Tanık Malgaz, Bu fotoğraftaki kişinin olup olmadığı konusunda emin
değilim cevabını verdi.
Duruşmada, müdahil avukatlar, tanığın Kürtçe beyanlarının tercüman
tarafından eksik aktarıldığını ileri sürdü. Avukatlar, ifade işleminde usul
hatası yapıldığını iddia etti. Bu arada Mahkeme Başkanı, avukatların söz almadan
konuşmalarına tepki göstererek, Bu şekilde duruşmanın düzenini bozuyorsunuz
diye uyarıda bulundu.
-Oğlumu neden öldürdünüz--
Duruşmada, söz konusu olayda ölen Yahya Akmanın annesi Bedriye Akman da
müdafi olarak söz aldı. Anne Akman, sanıklardan Fırat Altın ve Adem Yakine 5
kızım, tek oğlum vardı. Henüz 14 yaşındaydı. Ne evlenmişti ne askerliğini
yapmıştı. Onu yokluk içinde büyüttüm. Evin tek erkeğinin yolunu yıllarca
gözledik. Suçu neydi onu kurşuna dizdiniz. Oğlumu neden öldürdünüz diye
bağırdı.
Bunun üzerine söz alan sanık Yakin, Söylenenler doğru değildir dedi.
Tanık olarak dinlenen Emine Tadikli de olayın yaşandığı dönemde tarlada
çalıştığı esnada araçların geldiğini gördüğünü belirterek, Gelenlerin kim
olduğunu görmedim. Bir süre sonra silah sesleri gelmeye başladı. 4 kişinin
öldürüldüğünü gördük. Korkudan oradan uzaklaştık diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Mustafa Aydının öldürülmesi olayıyla ilgili olarak daha
önce mahkemede tanık olarak dinlenen Arafat Aydının ifadesinde adı geçen dönemin
karakol komutanı Hakan Kültürü tanık olarak dinledi.
Kültür, Mustafa Aydının öldürülmesi olayını hatırlamadığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, bunun üzerine tanık Kültür ile Arafat Aydını yüzleştirdi. Aydın,
sanıklardan Fırat Altın ve Adem Yakinin söz konusu tarihte kendisine işkence
yaptıklarını, o dönemde üsteğmen olan Kültürün de yaralarını pansuman ettiğini
anlattı. Aydın, öldürülen Mustafa Aydının cenazesini de köye götürdüğünü ileri
sürdü. Tanık Kültür, iddiaları reddetti.
Duruşmada, Yusuf Arslan ve Abdullah Bilgiç de tanık olarak dinlendi.
Sanıklardan Cemal Temizöz, söz alarak, kendilerini gözleri bağlı
gladyatörlere benzetti, her gün üzerlerine farklı suçlar eklendiğini ileri sürdü.
Sanık Temizöz, terör örgütüyle ilgili yazdığı kitabı da mahkeme başkanına
vererek, Bunu okuduğunuzda yaşananları daha iyi anlarsınız. O dönemi bizlere
sorun. Burada eli kolu bağlı olmama rağmen, mahkemenin ulaşamadığı bazı belgelere
ulaşıyorum. Bu belgeleri de mahkemeye sunuyorum dedi.
Temizöz, 7-16 Şubat 1994 tarihleri arasında TMR Görevbaşı Eğitim ve Tetkik
Görevi kapsamında yurt dışında bulunduğuna dair bazı fotoğrafları mahkeme
heyetine gösterdi. Sanık Temizöz, söz konusu görev için Merkez Bankasından
alınan makbuzu da heyete sundu.
Sanık Yakin de yargının kimsenin arka bahçesi olmaması gerektiğini
savunarak, Bizi bitiren terör örgütü değil, bu ülkenin yasaları oldu diye
konuştu.
Sanık Kamil Atağ ise büyük bir haksızlığa maruz kaldıklarını ileri sürdü.
Mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerinin
ardından duruşmaya ara verdi.
Heyet, sanık Temizözün mahkemeye sunduğu Merkez Bankasından alındığı ifade
edilen makbuzun aslının istenilmesine karar verdi.
Tutuklu 5 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti,
duruşmayı erteledi.
-İddianame-
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede,
sanıkların TCKnın adam öldürmek, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak
ve adam öldürmeye azmettirmek suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıklardan Cemal Temizözün 9, Kamil Atağın 7, Tamer Atağın 2, Adem
Yakinin 7, Hıdır Altuğun 3, Fırat Altının 6, Kukel Atağın ise 1 kez
ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Sanık Temizözün 1993te Cizrede terörle mücadele ediliyor görüntüsü
altında korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun
süreç içinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKKya yardım ettiğinin
değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri
sorguladığı ileri sürülen iddianamede, grubun sorgulanan bu kişilerden bir
kısmını öldürdüğü öne sürülüyor.
Muhabir: Aziz Aslan / İbrahim Yakut
Yayıncı: İbrahim Uyar