BURSA (A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
"Türkiye, ölçülebilir kaynağının 300 milyar dolarını dağlara, taşlara gömdü. Ama
şimdi bunların her birisi yatırım olarak inşallah önümüze gelecek" dedi.
Bakan Yıldız, AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından sivil toplum örgütleri
temsilcilerinin katılımıyla bir otelde düzenlenen toplantıda, Türkiyenin siyasi
iktidarın üzerinde oluşan sosyal yükleri de üzerinden attığını söyledi.
Türkiyenin bir çözüm sürecinin içinde bulunduğunu söyleyen Yıldız, şunları
kaydetti:
"Başımızın belası olan terör inşallah bu ülkeden sökülüp atılmış olacak. Bin
yıl biz Müslümanıyla Hristiyanıyla Musevisiyle birçok gruplarıyla kardeşçe bu
ülkede yaşadık. Osmanlının bütün çekirdeği ve nüvesi, Bursada kuruldu. Biz
birbirimize nasıl davranacağımızı, nasıl beraber yaşayacağımızı, çok iyi bilen
bir milletiz. Ama öyle bir fitne ve fesat sokuldu ki, bir kısmı ayrılmak
istediğini zannetti, bir kısma ayrılmak istediğini manipüle ettiler, ama şimdi
artık onun da sonuna geldik. Türkiye, ölçülebilir kaynağının 300 milyar dolarını
dağlara, taşlara gömdü. Ama şimdi bunların her birisi yatırım olarak inşallah
önümüze gelecek."
Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmaların, çözüm süreciyle alakalı gelinen
noktanın en önemli göstergesinin, Türkiyenin artık bu gücü yakalamış olmasından
kaynaklandığını ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
"Bizler bu aziz topraklarımızda artık güller yetişsin istiyoruz. Silahların
bulunduğu bir ortam istemiyoruz. Doğru kaynaklara, doğru şekilde paraların
harcandığı bir yapıyı temenni ediyor ve istiyoruz. Farklı şekillerde zuhur eden
bazı hadiseler, siyaseten etnik grupların malzemesi olarak kullanılmaya başlandı.
İstismar edenler, yurt dışından manipüle edenler oldu, ama biz artık vatanımızın,
milletimizin, endişe duymayacağı bir şekilde her yaptığımız işin getirilerini
hamdolsun görüyoruz ve Türkiye artık bu kirli tezgahlara gelmeyecek kadar da
güçlü. İnşallah hep beraber göreceğiz; Allah sağlık sıhhat verirse, biz bu
kamburu, sırtımızdan inşallah hep beraber atmış olacağız."
-"Herkes müsterih olsun, kalbini rahat tutsun"-
Türkiyede şu anda iş yapma vakti olduğunu, herhangi bir tedirginliğe,
sıkıntıya varmaksızın, bu sorunun mutlaka sonlandırılması gerektiğini vurgulayan
Yıldız, şunları söyledi:
"Silopide, Şırnakta, Hakkaride, Yüksekovada farklı projelerde çalışan
arkadaşlarımızın tedirginliği artık kalkmıştır. Oradaki HESlerin, kömür
santrallerinin, havaalanlarının yapıldığını, çok daha hızlı yapıldığını inşallah
hep beraber göreceğiz. Batıya hangi yatırım yapılıyorsa, doğu onu hak etmiştir ve
o yatırım oraya gidecektir. Bizler, milletimize rağmen, hiçbir pazarlığın içinde
olmadık ve olmayız. Bu konuda herkes müsterih olsun, kalbini rahat tutsun ve
huzur içinde bu gelişmelerin hep beraber izleyelim. Bizler hamdolsun, Allaha
şükürler olsun, doğru işler yaparak bugünlere geldik ve Türkiyenin kalkınmasına
da inşallah bundan sonra da doğru şekilde katkılar koyacağız."
-Başkanlık sistemi-
Yıldız, ABD, Rusya, Uzakdoğu ülkeleri de dahil olmak üzere, başkanlık
sistemiyle ilgili birtakım tartışmalar olduğuna da değinerek, bu konuda
Türkiyenin gücüne uygun şekilde davranacağını söyledi. Türkiyede, 1991 ila 1999
yılları arasında, 8 yılda 10 hükümetin işbaşına geldiğini hatırlatan Yıldız,
istikrar hususunda çok ciddi sıkıntılar yaşandığını, ülkenin koalisyon
hükümetlerini ve anlayışını artık kaldırmadığını dile getirdi.
Güçlü bir ülkenin, güçlü bir iradeyle yönetilebileceğini ifade eden Yıldız,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konudaki gelişmeler de inşallah Türkiyenin hayrına olacaktır. İyi bir
niyetle, yakıcı bir gayretle sürdürdüğümüz bu çalışmaların inşallah akıbeti de
hayırlı olacaktır. Yeni anayasanın hazırlanmasında 174 maddeden şu anda yaklaşık
dörtte birinden daha az bir sayıdaki maddelerde mutabakat sağlamış bulunuyoruz.
Bu yeterli değil, tabii ki. Artık kabına sığmayan bu anayasayı da hep beraber
çözmüş olmamız lazım. Eşitlikçi, özgürlükçü, hakkaniyete daha uygun bir yapıyı
inşallah kurgulamamız gerekiyor. Bizler devlet odaklı değil, insan odaklı bir
yapının içinde inşallah gelişeceğiz ve parlamentonun ne kadar icra organı
olacağı, ne kadar yasama ve yürütmeyle alakalı olacağının, her birisinin
tanımlarını da yapmış oluyoruz. Bizler özel hayatın gizliliği ve dokunulmazlığı
ile alakalı, düşünce ve ifade özgürlüğüne varıncaya kadar birçok konuda artık
gelişen, büyüyen Türkiyenin çalışmasını yapmış olacağız."
(Sürecek)
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş