MALATYA (A.A) - Yeter Erdine - Malatyada 8 aylıkken amcasına
evlatlık verilen Özkan Çitilin başı, 3 yaşında, sol ayak bileğinin kırılmasından
sonra dertten kurtulmadı.
Özkan Çitil (32), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980 yılında Malatyanın
Dilek beldesine bağlı Başpınar köyünde 6 çocuklu bir ailenin 4üncü çocuğu olarak
dünyaya geldiğini söyledi.
Amcası Hurşutun çocuğu olmadığı için kardeşinin çocuğunu evlatlık aldığını
anlatan Çitil, Amcam, diğer amcam Şükrüden çocuğunu evlatlık olarak almış. Bu
çocuk bir buçuk yaşındayken divana çıkmış. Oradan yere düşmüş. Amcam onu
kucağında hastaneye kaldırırken çocuk yolda ölmüş. Bunun üzerine babaannem
Şükrüden evlatlık aldın. Yaşamadı. Şimdi de kardeşin Fehmiden al demiş.
Eskiden köylerde büyüklerin sözlerinden çıkılmazmış. Bunun üzerine babam beni 8
aylıkken amcama evlatlık vermiş diye konuştu.
Amcasının kendisini evlatlık aldıktan sonra İstanbula taşındığını kaydeden
Çitil, 3 yaşına kadar sağlıklı bir çocuk gibi gelişimimi sürdürmüşüm. 3 yaşında
sol ayağımı burkmuşum. Ayak bileğim kırılmış. Amcam beni kırıkçıya götürmüş.
Kırıkçı bileğimi sarmış. Kemik kaynamış dedi.
Çitil, amcasının çevrenin Çocuğu bir de doktora götür sözleri üzerine
kendisini hastaneye götürdüğünü belirterek, Doktor kemik eğri kaynamış
diyerek ayak bileğimi kırıp yeniden alçıya almış. Bu kırılma esnasında bilek
kemiğim zedelenmiş ve bir daha kaynamamış ifadesini kullandı. Daha sonra da
çeşitli hastanelere gittiklerini ancak netice alamadıklarını dile getiren Çitil,
Bu sırada bende skolyoz, yani omurga eğriliği hastalığı başladı. Doktorlar
hastalığın yanlış tedaviler ve sürekli oturmaktan kaynaklı olduğunu söyledi
diye konuştu.
Bu hastalık nedeniyle omurgasının 90 derece sağ yana doğru eğrildiğini
belirten Çitil, boynunun, vücudunun, kaburga kemiğinin içine doğru çekildiğini,
vücut şeklinin bozulduğunu söyledi. Çitil, daha önce koltuk değnekleriyle rahat
yürüdüğünü ancak skolyoz hastalığından sonra akülü sandalye ile hayatına devam
edebildiğini belirtti. Omurgada eğrilikten dolayı akciğerlerinden birinin
gelişmediğini diğerinin de tamamen bittiğini ifade eden Çitil, Bu nedenle yüzde
80 solunum yetmezliğim var. Koltuk değnekleri ile 10 metre yürüsem kalp krizi
geçirecek duruma geliyorum ifadesini kullandı.
Çitil, sol bacağının 10 yaşına kadar sürekli ameliyat geçirdiği ve alçıya
girdiği için diğerine göre 12 santimetre kısa olduğunu belirterek, bu bacağında
güç kaybı da başladığını söyledi.
1986 yılında öz annesinin vefatından sonra, babaannesinin aslında anne ve
baba bildiği kişilerin kendisinin amcası ve yengesi olduğunu söylediğini anlatan
Çitil, Babaannem bana gerçekleri söylediğinde şaşırmadım. Çünkü kardeşlerimle
oyun oynarken aslında onların kardeşi olduğumu bana söylüyorlardı diye konuştu.
-Hayat devam ediyor, acı veya tatlı-
Annemin benim acımla ölmesine üzülüyorum diye konuşan Çitil, acılarına
rağmen hayatla barışık olduğunu söyledi. Çitil, Her insan sağlıklı yaşamayı
ister. Ama hayat devam ediyor, acı veya tatlı dedi.
Şu anda amcası ile yaşadığını bildiren Çitil, Onu baba biliyorum. Gözümü
açtım, onu gördüm. Yengem vefat etti. Amcam yeniden evlendi. Öz babam da
evlendi dedi.
Bir dönem hayata küstüğünü anlatan Çitil, şöyle devam etti:
Malatya Ticaret Meslek Lisesi mezunuyum. Liseden sonra eğitimime devam
edemedim. Sağlık problemleri, hayat şartları derken üniversiteyi okuyamadım.
Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Malatya Şubesine üyeyim. Derneğin faaliyetlerine
katılıyorum. Arkadaşlarım var. Birbirimizin derdinden anlıyoruz. Çeşitli kurslara
gidiyorum. KPSSye girdim. Özürlü Memur Seçme Sınavına girdim. Bu sınavın
ardından ilk atamalar yapıldı. İkinci atamaları bekliyorum.
Yayıncı: Cemal Coşkun