KONYA (A.A) - Abdullah Doğan - Konyada 37 yıldır spastik
engelli kızına, 25 yıldır da felçli annesine bakan Şükran Dağ, verdiği hayat
mücadelesiyle çevresine örnek oluyor.
Kamuda uzun yıllar mimar olarak çalıştıktan sonra emekli olan Şükran Dağ
(59), spastik engelli kızı Hande (37) ve felçli annesi Nadire Tarhanla (83)
yaşıyor.
Sağlıklı olarak dünyaya gelen, 13 günlükken geçirdiği rahatsızlık sonrası
beyinde oluşan hasardan dolayı spastik engelli olan Handeye, hayata tutunmasında
en büyük desteği annesi veriyor.
Anne Dağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli kızı ve felçli annesiyle
mutlu bir hayat sürdüklerini söyledi. Dağ. 34 yıl önce eşini trafik kazasında
kaybettikten sonra annesiyle yaşamaya başladığını ifade etti.
Kızının çocukluğunun çok zor geçtiğini ve beslenme sorunundan dolayı
defalarca boğulma tehlikesi geçirdiğini belirten Dağ, tüm zorluklara rağmen
mücadele etmekten vazgeçmediğini, kızı ve annesine daima destek olduğunu anlattı.
-"25 yıldır anneme de ben bakıyorum"-
Eşini kaybetmesinin ardından kamuda işe girerek çalışmaya başladığını
kaydeden Dağ, "22 yıllık memuriyetim var. Ben çalışırken Handeye annem baktı.
Bense kızımla akşamları ilgileniyordum. 25 yıl önce kullandığım araçla kaza
yaptık. Annem, bu kazada belinden aldığı darbeyle felç oldu. 25 yıldır anneme de
ben bakıyorum. Şimdi annem ve Hande ile hayat mücadelesi veriyoruz" diye konuştu.
Dağ, kızının kendisine çok düşkün olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Her şeyim kızım oldu, tüm yaşananlara rağmen kendimi kızıma adadım.
Handenin çocukluğu çok zor geçti. Uyku sorunu vardı, gece sürekli uyanıyordu.
Gece hiç durmaz, 5 dakikaya bir anne su ver, anne şunu ver diye uyanırdı. 20
yıldır hiç düzenli uyku uyuyamadım ama biz birbirimize çok bağlandık. Kızım
olmazsa ben yaşayamam, hep kokusuyla yaşadım. Kendimi adayınca her şeyim Hande
oldu. Eşimin yokluğunda Handenin varlığı bana yetti."
-Anne sevgisiyle hayata tutunan Hande, kitap yazdı-
Handenin kitaplara ilgi duyduğunu, yazdığı bir kitabı yayınlanan kızının
ikinci kitabını da tamamlamak üzere olduğunu ifade eden Dağ, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Hande, zamanının büyük kısmını bilgisayar başında geçirir. Okumayı çok
sever. Ayrıca şiir de yazıyor. Kızım,Yaşama Savaşım adını verdiği kitabını
yazdı. Kitabında kendi yaşadığı olaylar başta olmak üzere duyduğu ve okuduğu
hikayeler yer alıyor. Kitap yazmaya karar verdiğinde, iyisini yazacağını
söyleyerek motive etmeye çalıştım, destek oldum. Hande, hayata çok bağlıdır ve
sürekli bir meşguliyeti vardır."
Dağ, kızının bazen içine kapandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Handeyi evde yalnız bırakmam, pikniğe, oturmaya, gezmeye, her yere
götürüyorum. Her gece birlikte yatıyoruz. Handenin kafasında tek bir soru var:
Anneme bir şey olursa ben ne yaparım- İşte bu yüzden bunalıma girdi. İkimizin
tek bir hayali var: Kimseye muhtaç olmadan yaşamak. Allah benden bu gücü almasın.
Her Anneler Gününde kendi parasından bana verir. Ben de kızım, sen beni bir
kere öpsen yeter derim."
Hande Dağ ise annesiyle hiç ayrılmadıklarını, sürekli birlikte olduklarını,
hatta kullandığı e-mail adresinde bile annesiyle kendi ismini yan yana
kullandığını söyledi.
Yayıncı: Ahmet Kayır