KAYSERİ (A.A) - Erciyes Dağında yapılan araştırmalarda, insan
kaynaklı hava kirliliğinin belirlenmesinde önemli biyolojik ayraç olarak bilinen
215 liken türü tespit edildi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Seyrani Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Handan Altınok, Erciyes Dağının liken florası
açısından oldukça zengin olduğunu söyledi.
Likenlerin şekilleri bakımından, kabuksu, yapraksı ve çalımsı ya da dalsı
likenler olarak üç farklı grupta yer aldıklarını ifade eden Altınok, Erciyes
Dağındaki kabuksu likenlerin yaygın olduğunu belirtti.
Halk arasında kaya ve ağaç üzerindeki formları yosun, ağaç sümbülü gibi
isimlerle adlandırılan likenlerin, dünyada insan kaynaklı hava kirliliğinin
belirlenmesinde önemli biyolojik ayraç olarak kullanıldığını belirten Altınok,
şöyle devam etti:
Liken florası açısından oldukça zengin olan Erciyes Dağında bilimsel
araştırmalar sonucunda 63 cinse ait 215 liken türü tanımlandı. Yosun deyip
geçmeyin, onlar hava kirliliğinin sorun boyutunu ortaya koyan coğrafi bilgi
sistem radarlarıdır. Günümüzde Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde likenlerden
yararlanılarak, coğrafi bilgi sistemleri ile hava kirliliği takip yöntemleri
uygulanmakta ve hava kirliliğinin düzeyi belirlenmektedir. Likenler
salgıladıkları asitlerle kayaları parçalayarak, bazı bitki türlerinin yetişmesini
sağlayan ince toprak tabakasının oluşumuna neden olmakta.
Avrupada bazı ülkelerde kozmetik, tıbbi ve boya endüstrisinde likenlerden
yararlanıldığını ifade eden Altınok, bu küçük canlıların, tıbbi açıdan kritik
önemde antibiyotik, antifungal, antiviral ve antitümör özelliğine sahip sekonder
metabolitler ürettiğini vurguladı.
Ayrıca bazı canlılar için barınma ve besin kaynağı olduğunu belirten
Altınok, şunları kaydetti:
Yaşadığımız havanın kalitesine katkıları başta olmak üzere, sayısız
yararları bulunan likenler üzerinde, ülkemizde daha ayrıntılı araştırmaların
yapılması gerekiyor. Likenler dünyada tundra ve çöl iklimi gibi ekstrem
koşullarda yaşayabilen, sıcak, soğuk, nem ve kurak koşullara son derecede yüksek
adaptasyon gösterebilen canlı birliktelikleri olarak hava kirliliği ve tozdan
aşırı derecede etkilenirler. Bu nedenle sanayileşmiş büyük kentlerin etrafında
nadiren görülürler.
Türkiyede, hava kirliliğinin belirlenmesinde likenlerin kullanımına yönelik
çalışmaların sınırlı sayıda olduğuna dikkati çeken Altınok, likenlerin hava
kirliliğine dayanıklı olsalar da, kirlilik yüksek boyutlara ulaştığında ortamdan
uzaklaştıklarını anımsattı.
Likenlerin kayaların yüzeyinde, ağaç kabuklarında veya mezar taşları
üzerinde grimsi yeşilden sarıya kadar değişen tonlarda rengarenk yama şeklinde
bir görünüm sergilediklerini ifade eden Altınok, ayrıca, ılıman iklimin hakim
olduğu bölgelerde ağaçlık alanlarda, toprak yüzeyinde, yaprak ve dallarda
epifitik olarak yaşamlarını sürdürdüklerini kaydetti.
Kök, yaprak, gövde ve çiçek gibi yapıları bulunmayan likenlerin dünyada 20
binden fazla türü bulunduğunu ifade eden Altınok, Türkiyede ise 1000i aşkın
türünün kaydedildiğini vurguladı.
Muhabir: Musa Özyürek / İsmail İçer
Yayıncı: A. Fatih Tekcan