GAZİANTEP (A.A) - Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi
(GASAM) Başkanı ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, coğrafi, siyasi,
ekonomik anlamda AB benzeri bir yapıyla bütünleşmenin Ortadoğunun altın çağını
başlatacağını bildirdi.
Makamından yapılan açıklamaya göre, Şahin, İslam Dünyası Sivil Toplum
Kuruluşları Birliği (İDSB) tarafından 40 Müslüman ülkeden 200 Müslüman gencin
katılımıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde (KKTC) yapılan 9. Gençlik
Buluşmasında, Asya Müslümanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri başlıklı bir
konuşma yaptı.
Şahin, emperyalist güçlerin Asyanın Batı yakasında bir yandan kendileri
için Müslüman kimliğiyle potansiyel tehdit oluşturan, diğer yandan da bakir
enerji zenginlikleriyle iştah kabartan Ortadoğuyu tehdit olmaktan çıkarmak ve
zenginliklerini sömürmek adına küçük parçalara bölerek yaklaşık 100 yıl süren bir
sömürü asrı başlattıklarını öne sürdü.
Ortadoğudaki bölünmenin sadece oluşturulan fiziki sınırlarla da
kalmadığını, ideolojik, dini ve mezhepsel ayrılıklarla da desteklenerek
derinleştirildiğini savunan Şahin, Tüm bunların üstüne 1948 yılında işgal
edilmiş Filistin toprakları üzerinde bir İsrail devleti de kurulmak suretiyle
Ortadoğu, 100 yıl süren kronik bir istikrarsızlık iklimine maruz bırakıldı.
Böylelikle Batılı ülkeler bir yandan Ortadoğunun petrol ve doğal gaz gibi
değerli enerji kaynaklarını sömürdüler, diğer yandan da bölüp parçalayarak ve
kendi aralarında da çatıştırarak zayıflattılar, kendileri için tehdit olmaktan
çıkardılar ifadelerini kullandı.
-Müslüman Azınlıklar-
Müslüman coğrafyada yaşanan fiziksel, kültürel, ideolojik ve siyasi
bölünmelerin Asyanın sadece batı yakasında yaşanmadığını aktaran Şahin, doğu
yakasındaki Müslümanlarında çeşitli senaryolarla, bir yandan etkisiz hale
getirilirken, diğer yandan da bölünmelerle kendi aralarında savaştırıldığını
ileri sürdü.
Hindistan yarımadasının bu şekilde bölünüp parçalanmasının tümüyle bir
İngiliz projesi olduğunu iddia eden Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Bugün Müslüman bir coğrafya olarak ayrılmış olmalarına rağmen Hindistanda
yaşayan Müslüman sayısı (200 milyon) hem Pakistanda hem de Bangladeşte yaşayan
Müslümanların sayısından daha fazladır. İngiltere Hindistandan çekilirken,
Hindistanda Müslüman bir ülkenin kurulmasını istemedi. Hindistan İngilizler
çekilinceye kadar hiçbir dönemde Hindular tarafından yönetilmemişti. Bölgede
tarih boyunca Hindistan dışından gelenler (Fransız, Portekiz, İngiliz ve Türkler)
hüküm sürdüler.
Asyalı Müslümanların yaşadığı diğer önemli bir sorunun da Asyada yaşayan
Müslüman Azınlıklar sorunu olduğunu vurgulayan Şahin, Asyanın ucra
coğrafyalarında Myanmarda Arakan Müslümanları, Filipinlerde Moro Müslümanları,
Taylandda da Patani Müslümanları ve Keşmir Müslümanlarının Asyanın yetim kalmış
ve Müslüman dünyası tarafından neredeyse unutulmaya yüz tutmuş çilekeş
Müslümanları olduğunu savundu.
-Kendimizi Ortadoğu merkezli bir altın çağa hazırlamak durumundayız-
Şahin, İslam coğrafyasında şuur altı temizliğinin yapılması, birbirine karşı
duyarlı olunması ve Ortadoğudaki suni sınırların sorgulanması gerektiğini
bildirdi.
Coğrafi, siyasi, ekonomik anlamda AB benzeri bir yapıyla bütünleşmenin
Ortadoğunun altın çağını başlatacağını ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
Yeryüzünde yeni bir sürece ve döneme girildi. Geleceğin doğudan
yükseleceği bir süreç başladı ve hızla ilerledi. Kendimizi Ortadoğu merkezli bir
altın çağa hazırlamak durumundayız. Allah-u Teala gaflet ve delalete düştüğümüz,
asli değerlerimizden uzaklaştığımız için güç ve zenginliği Doğu medeniyetinden
alarak Batı medeniyetine verdi. Ancak Batı medeniyeti bu gücü yeryüzünde haksız
savaşlar açarak, kan akıtarak, hakkı değil gücü temel alarak haklının değil
güçlünün yanında yer alarak hükmetti ve zalimlerden oldu. Şimdi bu güç yeniden el
değiştiriyor.
Muhabir: Zerin Özdilek / Veli Gürgah
Yayıncı: Ahmet Caner Baysal