YALOVA (A.A) - Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, Demokrasilerde
siyasi partilerde demokrasi yoksa gerisini saymanın bir anlamı yok. Eğer liderin
iki dudağı arasındaysa milletvekili seçimi, başlangıçta bir problem var dedi.
Yalova Üniversitesi Genç Hukukçular Kulübü ve Ufuk Akademi tarafından Yalova
Belediyesi Raif Dinçkök Kültür Merkezinde düzenlenen, Türkiyede
Demokratikleşmenin Dünü ve Bugünü adlı konferansa konuşmacı olarak katılan
Gülerce, Türkiyenin demokratikleşmesinin kritik bir aşamaya geldiğini söyledi.
Ergenekon denilen yapı aslında Türkiyede olan biteni izah etmiyor. Bu bir
alet aslında diyen Gülerce, şöyle konuştu:
Vesayet biraz izah edebiliyor, vesayetçi yapı. İşte İttihat Terakki
zihniyeti. İttihat Terakkiden bu yana, özeti de; halk bir şey anlamaz, halk da
kim oluyor yani; biz koskoca bir memleketi yönetirken, bir oy vermekle
vazifesini yaptığına inanan insanları mı dinleyeceğiz- Herhalde bizim aklımız
onlardan daha fazla eriyor bu işe. Biz daha iyisini yürütüyoruz. Onlar kimi
seçerse seçsinler diyorlar. İlk defa Mesut Yılmaz açıklamıştı, biliyorsunuz.
Devletin halen bir kırmızı kitabı var. Bunu başbakanlara, belli bakanlara
veriyorlar. Hepsine de vermiyorlar. O kırmızı kitabı okuyorsunuz. İster istemez
şunu soruyorsunuz: Hiç kimse buna itiraz etmemiş. Bir kitap var anayasa değil mi-
Bir kitaba bakacaksan hukuk var. Bu kırmızı kitap hukukun neresinde mesela- Bunu
hiç kimse sormamış. Herkes vicdanını yoklasın. Gerçekten demokrasiden yana mıyız,
değil miyiz- Yana değilsek, demokrasiden yana gibi konuşuyor ve davranıyorsak
lafın hiçbir önemi, değeri yok. Konuşuyorsun ama kafanın içinde başka bir şey
var.
-Bu zihniyet kutuplaşma zihniyeti-
Türkiyenin vesayet rejiminden demokratikleşmeye geçiş sürecinin halen devam
ettiğinin altını çizen Gülerce, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yeni Türkiye belki daha olmadı ama eski Türkiyeden yeni Türkiyeye bir
geçiş var. Siz buna demokratikleşmeye doğru bir adım veya vesayetten
demokratikleşmeye geçiş de diyebilirsiniz. Eski Türkiyede ne vardı ki onlar yeni
Türkiyede değişmeye çalışıyor. Vesayetçi yapı şu anda devam eden bir yargılama
sürecinden, medyadaki değişikliklerden ve AK Parti iktidarından dolayı bir
zafiyet geçiriyor. Fakat bu zaaf gücünü, kudretini yapan vesayetin yüzde 20
azaltmıştır. Yüzde 80 itibariyle duruyor. Darbe olur mu- Darbe olmasa bile tıpkı
28 Şubat olduğu gibi post-modern darbesi gibi demokratikleşmeye tam anlamıyla
geçmeye izin verilmeyebilir. Haklar veriliyor ardından bir ama geliyor. Hukukçu
arkadaşlar bilir. Eski Türkiyede bir zihniyet var. Evvela onun değişmesi lazım.
Bu zihniyet kutuplaşma zihniyeti. Şüphesiz bunda halkın kabahati yok. Bir
Türk-Kürt kutuplaşması var. Bir Sünni-Alevi kutuplaşması var. Bir laik-dindar,
laik-anti laik, kim anti laik o da belli değil. Böyle bir ayrışma var.
Muhabir: Erhan Erdoğan - İsmail Ersan / Metin Aktaş
Yayıncı: Erdem Gültekin