GAZİANTEP (A.A) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci
Egemen Bağış, Biz kendi vatandaşlarımıza uygulanan haksız, mantıksız, hukuksuz,
saçma sapan vize uygulamalarına son verilmesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının, 75 milyon vatandaşımızın AB üyesi ülkelere vizesiz
gidebilmesinin önünün açılmasını istiyoruz dedi.
Bağış, insani yardımlardan sorumlu AB Komiseri Kristalina Georgievanın da
katıldığı, Gaziantepin Oğuzeli ilçesinde yapılacak Mülteci Kabul Merkezinin
temel atma töreninde, Türkiye ile AB arasındaki işbirliğinin nişanlarından biri
haline gelecek, Türkiyenin belki de stratejik konumunu vurgulayacak bir tesisin
temelini atmak için bir araya geldiklerini söyledi.
Suriyeden gelip Türkiyeye sığınan kardeşlerinin bulunduğu Kilisteki
kampı ziyaret ettiklerini, orada çok duygulandıklarını ifade eden Bağış, şöyle
konuştu:
Bizim anlayışımızda yaratılmışların en şereflisi insandır. Ve insanların
yaşadığı zulmü, sıkıntıyı bizzat mağdurlardan dinlediğiniz zaman ve orada binbir
zorluklarla yaşamalarına rağmen bizlerden kendileri için bir şey talep etmek
yerine Suriyede kalan dostları, arkadaşları, akrabaları komşularının can
güvenliği için bizi bu kanlı diktatörden kurtarın çağrısında bulunan o
insanların yaşadığı sıkıntıyı görünce gerçekten insanın yüreği sızlıyor.
Bağış, Gaziantepten, Kilisten, Türkiyeden insanlığa bir çağrıda bulunmak
istediğini ifade ederek, Bu kanın durması lazım. Artık o kampta bizlerle
konuşan Suriyeli kardeşlerimizin de söylediği gibi bu zulmün bu kanın bir an
evvel durması için bütün insanlığın el ele vermesinin vakti gelmiştir. Buna
seyirci kalanlar, bu vahşetin ortaklarıdır diye konuştu.
Bakan Bağış, bugüne kadar Türkiyeye 51 bin Suriyelinin yardım amaçlı
başvurduğunu, bunların yaklaşık 21 bininin ülkelerine döndüğünü ancak 30 bininin
hala Türkiyede Türk insanının konukseverliğiyle ağırlandığını vurguladı.
-İnsani bir afet, açık bir vahşet
Suriyelilerin Türkiyenin misafiri olduğunu ve bu konuda üzerlerine düşeni
yapacaklarını bildiren Bağış, buraya gelip güvence altına giremeyenlerin, hala
tehlike altında yaşayan Suriyedeki milyonlarca insanın çağrısına artık
insanlığın kulak vermesinin vakti geldiğini özellikle vurgulamak istediğini
kaydetti.
Suriyede yaşanan insani bir afettir. Suriyede yaşanan açık bir
vahşettir, insanlık suçudur ve artık buna hiçbirimizin seyirci kalma lüksümüz
yoktur diyen Bağış, geçen süre içerisinde Esedin vahşetini durduracak derecede
güçlü ve samimi bir iradenin maalesef ortaya çıkamadığını aktardı.
Bu nedenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Meksikadaki G 20 zirvesinde
gündeminin büyük çoğunluğunu Suriye konusuna ayırdığını dile getiren Bağış, şöyle
devam etti:
Dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde hem Başkan Obama ile hem sayın
Putin ile hem diğer dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde Suriye konusuna
dikkat çekmiş ve bu konuda uluslararası camianın ortak bir çaba içerisine
girmesinin önemini vurgulamıştır. Bugün burada temelini atacağımız bu projede
Türkiyenin, asırlardır olduğu gibi, kendi ülkelerindeki baskıdan kaçan kendi
ülkelerinde sıkıntı yaşayan insanlara kucak açma geleneğimizin bir devamının
nişanesi olacak bir tesisi ortaya koyacaktır.
Bakan Bağış, artık Türkiyenin konumunun değişmesiyle algıların da
değiştiğini, eskiden Türkiyenin doğudaki ülkelerin insanlarının, batıdaki
ülkelere geçişinde kullandıkları transit bir ülke olduğunu ancak Türkiyenin
gelişen ekonomisiyle, artan gelir seviyesiyle bir transit ülke olmaktan çok bir
hedef ülke haline, insanların umudu olan bir ülke olmaya başladığına dikkati
çekti.
-Saçma sapan vize uygulamaları
Türkiyenin yasa dışı göçle mücadelede oynadığı rolün çok önemli olduğuna
dikkati çeken Bağış, sadece 32 yılda Türkiyede yaklaşık 667 bin yasa dışı göçmen
bir şekilde ülkelerine iade edildiğini ifade etti. Bu rakamın 17 yılda 1 milyona
yakalaşacak noktada olduğunu bildiren Bağış, şöyle devam etti:
Bizim aslında yasa dışı göç konusunda da birlikte yapacağımız çok önemli
çalışmalar var. Biliyorsunuz Türkiye üzerinden AB üyesi ülkelere yasa dışı
yollarla giden üçüncü ülke vatandaşlarının ülkelerine geri gönderilmelerinin
şartlarını belirleyen bir geri kabul anlaşmasının müzakeresini tamamladık. 4 yıl
sürdü ama Türkiye ile Avrupa Birliği bu konuda gerekli anlaşma noktalarına
vardı.
Bakan Egemen Bağış, geri kabul anlaşmasının imzalanabilmesi için
Türkiyenin de haklı olarak bazı beklentileri olduğunu kaydederek, Biz kendi
vatandaşlarımıza uygulanan haksız, mantıksız, hukuksuz, saçma sapan vize
uygulamalarına son verilmesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının,
75 milyon vatandaşımızın AB üyesi ülkelere vizesiz gidebilmesinin önünün
açılmasını istiyoruz. Bu cuma günü Brükselde gerçekleşecek 50. ortaklık konseyi
toplantısında da gündemimizin asıl konusunu bu oluşturacak diye konuştu.
Bakan Bağış, bir yandan Avrupa ile Türkiyenin ortak menfaatleri
çerçevesinde yasa dışı göçle mücadele edeceklerini, öte yandan Türkiye
vatandaşlarına uygulanan haksız ve mantıksız vize uygulamalarına son
verilmesi için gerekli adımları birlikte atacaklarını kaydetti.
Egemen Bağış, Türkiyenin vatandaşlarının vize sorununu giderirken
Avrupanın yasa dışı göçle mücadelesinde de üzerine düşeni yapacak bir ülke
olduğunu aktardı.
Yasa dışı göçle mücadelenin en etkin yöntemin de yasal göç imkanlarının
artırılması olduğu inancında olduklarını, göç eden insanların hiçbir şekilde
keyfinden göç etmediğini bildiklerini anlatan Bağış, sorunu yerinde çözümlemek,
göç etme sebeplerinin ortadan kaldırılamaması durumunda ise onların hukuki yoldan
haklarını arayarak göç edebilmesinin önünü açacak adımların atılması gerektiğini
vurguladı.
Bakan Bağış, bu konuda Türkiyenin sorumluluğunun bilincinde olduğunu
belirterek, AB üyesi ülkelerin de sorumluluğunun bilincinde olacağını ve bu
konuda gerekli çalışmaları yapacağını ifade etti.
Temelini atacakları tesisin hayırlı olmasını dileyen Bakan Bağış, insanların
mülteci olmak zorunda kalmadığı yarınları birlikte yeşertmek üzere, Mülteciler
Gününü kutladı.
(Sürecek)
Muhabir: Sevil Çelik / İbrahim Halil Çekici
Yayıncı: İsmail Fidan