YALOVA (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırım, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesinin Türkiyenin bir prestij ve
gurur projesi olduğunu belirterek, Proje, bugün özel sektörle devletin birlikte
yaptığı proje anlamında dünyada bir numara dedi.
Bakan Yıldırım, İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek, Türkiyenin en
büyük otoyol projesi olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolunun (İzmit Körfez geçişi
ve bağlantı yolları dahil), Gebze-Bursa kesiminde, havadan ve karadan
incelemelerde bulundu.
Helikopter ile geldiği Yalovanın Altınova ilçesinde, Hersek İskelesinden
tekneyle inşaat çalışmalarının sürdüğü platforma hareket eden Yıldırım, Körfez
Geçişi Asma Köprü yapımında, Köprü Güney Ankraj Bölgesi altyapı çalışmalarını
denetledi ve Kuzey Kulesinin deniz içindeki temel kazısını başlattı.
Daha sonra Karayolları Yalova İl Müdürlüğü Şantiyesine geçen Bakan
Yıldırım, çalışmalar hakkında basına bilgi verdi. Bu otoyolun aslında tamamının
433 kilometre olduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
421 ile başladık, 433e gelmiş. Bakalım kaçla bitecek onu da göreceğiz.
Biz şimdiye kadar hep 421 kilometre olarak anlattık. Köprüyü de 3 bin 600 metre
olarak anlattık ve geldiğimiz noktada, rakamlar biraz gelişmiş. Kilometreler
uzadıkça bizim yüklenicilerin de yüzlerinde ki tebessüm azalıyor doğal olarak.
Çünkü onlar yapıyor. Bütçe onların bütçesi ama artık bu projede para ikinci
planda. Bu proje Türkiyenin bir prestij projesidir, gurur projesidir. Proje
bugün özel sektörle devletin birlikte yaptığı proje anlamında dünyada bir numara.
Sadece devletin yaptığı proje Panama Kanalı Genişletme Projesidir. Dolayısıyla
ülkemizin, bölgemizin yüz akı bir proje olma niteliğini taşıyor.
Projenin hikayesinin çok eski olduğunu, birkaç kez bu projenin yapımı için
teşebbüste bulunulduğunu anlatan Yıldırım, en son 1999 depreminden önce bir
girişimde bulunulduğunu ancak deprem nedeniyle bir sonuç alınamadığını bildirdi.
Artık projenin net bir şekilde görülebildiğini, ortaya çıktığını ifade eden
Yıldırım, Finans maliyeti, kamulaştırma derken, geldi 9 milyar dolara dayandı.
Kaba taslak 17 milyara gelir bugünkü parayla. Finans maliyetini çıkarırsak, 11
milyardır doğrudan maliyet. Dolayısıyla çok büyük bir proje diye konuştu.
Bu projeye yapılan yatırımla 10 tane 100 bin nüfuslu şehir kurulabileceğini,
projenin maliyetinin yine dünyadaki 53 ülkenin, ayrı ayrı yıllık milli gelirinden
daha büyük olduğuna dikkati çeken Yıldırım, ayrıca projenin maliyetinin,
Türkiyenin 1950 yılındaki milli gelirinin daha üzerinde değere sahip bir proje
olduğunu kaydetti. Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
Bu şunu gösteriyor. Türkiye nereden nereye geldi. Birkaç milyon dolar için
kapı çalan bir ülkeden, bugün tek başına 9 milyarlık bir projeyi gerçekleştiren
bir ülkeye dönüştük. Küresel firmaların taşeronluğunu yapan ülkeden, bugün
küresel firmaları yüklenici olarak, taşeron olarak çalıştırabilen bir Türkiyeye
geldik. Bu bizim ülkemizin gücünü gösteriyor. Müteahhitlerimizin günü gösteriyor.
Bugün müteahhitlerimiz, dünyanın her tarafında büyük başarılara imza atıyorlar.
-Yol yapmak bizi yormuyor, gönül yapmak bazen çok yoruyor-
Bakan Binali Yıldırım, proje ile ilgili ciddi anlamda bir kamulaştırma
bedeli verdiklerini, bunun bölgeyi ihya edecek bir durum olduğunu ifade ederek,
Yalovanın Belediyesi, Özel İdare bütçesinin üç katı bir para gitti dedi.
Yıldırım, bu sırada Yalova Valisi Esengül Civelekin, 20 katından fazladır
efendim demesi üzerine, Yani biz sizin paranızın hesabını yapmıyoruz diye
espiri yaptı. Verilen kamulaştırma paralarının hak sahiplerine hayırlı olmasını
dileyen Yıldırım, vatandaşlara bir sitemi olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
Biz Türkiyenin her tarafında yol yapıyoruz. 3 binden fazla şantiyemiz
var. Sadece burası değil ama bu çok büyük ölçekli bir iş. Her yerde bu çalışmayı
yapıyoruz. Ama maalesef bazen yol yapmak bizi yormuyor, gönül yapmak bazen çok
yoruyor. Yol yapacağız dediğimiz zaman bazıları yol yapılacak, yolumuzu bulalım
gibi bir anlayışa kapılıyorlar. Bu çok doğru bir anlayış değil. Çünkü yolu biz
insanlarımızın yaşamını kolaylaştırmak için yapıyoruz. Ülkemizin altyapısını
güçlendirmek için yapıyoruz. Türkiye böylesine büyük projeleri, başarabilen bir
konuma geldiği için her vatandaşımızın iftihar etmesi gerekir ve bu çabaya benim
de bir katkım olsun anlayışıyla yaklaşması gerekir. Bunu yapan çok vatandaşımız
var herkesi aynı kefeye koymuyorum ama vatandaşlardan ziyade onların aklına giren
bir takım insanlar var. Bu kamulaştırma avukatları var. Bu arkadaşlarımız, aşırı
beklentiye sokarak vatandaşlarımızın aklını çeliyorlar ve dava konusu yapıyorlar.
Dava konusu olunca da işler gecikiyor. Mahkemelerin yükü artıyor, maliyetlerimiz
artıyor.
Bu konudaki sürecin eskisi olmadığına da değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
Eskisi gibi değil artık. Biz de işimizi iyi takip ediyoruz. Bazen önce
teklif ettiğimiz fiyatın altında mahkeme karar veriyor. Geçen sürede faizi,
mahkeme masrafları, vatandaş bize geliyor yandım Allah Bakanım biz ettik sen
etme diyor. Geçti. Benim yapacağım bir şey yok. Niye, Şeriatın kestiği parmak
acımaz. Onun için biz öncelikli olarak vatandaşlarımıza dava olmadan oturalım, el
sıkışalım birbirimize yardımcı olalım. Muazzam eserin gururu hepimizin olsun.
Buradaki bir günlük gecikme ülkemizde o kadar büyük ekonomik kayba sebep olur ki
tarif edemem. Şu yolun, şu köprünün yapılmasıyla sağlanacak zamandan ve fazladan
yakılan yakıttan dönüş, milyarlarla ifade edilir.
Burada çok ciddi bir tasarruf olduğunu, çevreye kirliliği azaltma yönünde
önemli bir katkı sağlandığını ifade eden Yıldırım, buradan sağlanacak yıllık
tasarrufun 1 milyar TLyi aşacağını, bunun da bu otoyola harcanan paranın 14-15
yılda geri döneceği anlamına geldiğini kaydetti.
-Deprem etüdü-
Projede önemli bir aşamaya gelindiğini, köprünün ayak kazı çalışmalarının
başladığını belirten Yıldırım, Burası bir deprem bölgesi, burası depremin
acılarını en yakından yaşayan bir bölge. Dolayısıyla böylesine önemli yapılarda
da çok ciddi bir deprem etüdü yapılması gerekiyor. Bu etütlerde yapıldı. 2475
yıllık bir süre içerisinde oluşabilecek depremlerin doğurabileceği etkiler, açığa
çıkan enerji ve oluşturabileceği hasarlara göre köprünün yatay düşey salınım
hesapları yapıldı diye konuştu.
Bu projeyle Marmara ve Egenin entegrasyonunun tam anlamıyla sağlanacağını
kaydeden Yıldırım, gittikçe İstanbul İzmit ve Sakaryaya doğru çok ciddi bir
trafik yoğunluğu oluştuğunu, bu köprünün ve devamındaki otoyolun sanayi ağırlıklı
bu bölgedeki trafik yoğunluğunu da azaltacağını bildirdi.
Velhasıl, bu proje akıllı adam işi değil diyen Yıldırım, otoyolun
yüklenici firmalarını, cesaretlerinden dolayı kutladı. Otoyolun 22 yılda teslim
edileceğini hatırlatan Yıldırım, bunun aynı zamanda yüklenici firmaların
Türkiyenin geleceğine ve hükümete olan güvenini gösterdiğini bildirdi.
Bakan Yıldırım, bir gazetecinin olası kabine değişikliğine ilişkin
değerlendirmesini sorması üzerine, Böyle güzel bir projeyi konuşurken, tatsız
konulara...Konuyu yanlış adama sordunuz. Yani sorunun muhatabını biliyorsunuz.
Bana niye soruyorsunuz. Himmete muhtaç diye konuştu.
Muhabir: Haluk Yüksel / Fikriye Susam Uyar
Yayıncı: Doğan Sarıtaş