GİRESUN (A.A) - Veysel Kara - Futbol yaşamında sakin
tavırlarıyla tanınan ve 18 yıllık profesyonel futbol yaşamında 1 kez kırmızı kart
gören eski Galatasaraylı futbolcu, Giresunspor Teknik Direktörü Ergün Penbe, genç
oyuncuların sinirlerine hakim olabildiği ölçüde başarılı olacağını belirtti.
Kilimlisporun altyapısında, 10 yaşında futbola başlayan Penbe, Türkiyede
yetişen en iyi sol kanat oyuncularından birisi olarak anılıyor.
Galatasarayın UEFA kupasını kazandığı takımda yer alan ve penaltılara kalan
karşılaşmada ilk penaltıyı kullanarak gole çeviren Penbe, sarı-kırmızılı formayla
birçok Avrupa kupası maçında görev aldı. Mili takımın dünya üçüncülüğünü elde
ettiği karşılaşmada da sahada yer alan Penbe, 50yi aşkın milli maçta görev
yaptı.
Penbe, AA muhabirine, 1982 yılında Kilimlisporun altyapısında başladığı
futbol yaşantısını 2008 yılında Gaziantepsporda sonlandırdığını anlattı.
Futbol yaşamı boyunca sakin bir futbolcu olarak tanındığını ve yumuşak bir
oyun stili olduğunu belirten Penbe, bu nedenle sarı kart ya da kırmızı kart görme
olasılığının düşük olduğuna işaret etti.
Sadece bir kez kırmızı kart gördüğünü dile getiren Penbe, şöyle konuştu:
Bir Trabzonspor maçında çift sarıdan kırmızı kart gördüm. Futbol hayatım
boyunca tek kırmızı kartımı bu şekilde gördüm. Maçın hakemi de Ahmet Çakardı.
Bence doğru bir karardı, çünkü hak etmiştim. O gün Trabzonsporda stoperde Cengiz
oynuyordu. Çok da iyi bir maç çıkarmışlardı. Ali Sami Yen Stadında oynuyorduk.
Cengize kayarak bir müdahalede bulunmuştum. O müdahale sonucunda ikinci sarı
karttan kırmızı kart gördüm.
-Oyun içinde sakin kalmayı öğrenmelisiniz-
Futbolda oyun içerisinde sakin kalabilmenin önemine değinen Penbe, Oyun
içinde olabildiğince sakin kalmayı öğrenmelisiniz. İnanılmaz efor sarf
ediyorsunuz. Beyninize oksijen gitmediği zamanlar oluyor. Futbolda oyun
içerisinde ne kadar sakin olabilirseniz, sinirlerinize ne kadar hakim
olabilirseniz o kadar başarılı olursunuz dedi.
Ergün Penbe, soğukkanlı ve sakin bir insan olmasında babasının da büyük
etkisi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
Ben yapısal özelliğimin yanında fiziksel ve zihinsel olarak da
antrenmanlar yaptım. Hakemle dalaşmanın, seyirciyle uğraşmanın bana hiçbir şey
kazandırmayacağını bildiğim, maça konsantre olup işimi en iyi şekilde yaptığım
için belki bu imajı oluşturdum. Yeni nesil futbolcu arkadaşlara da bunu tavsiye
ediyorum. Sadece o maça konsantre olsunlar, hakem ve seyirciyle uğraşmak
kendinize zarar vermekten başka bir işe yaramıyor.
Yayıncı: Orhan Topal