BURSA (A.A) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu Güney, Kıbrıs Rum Yönetimindeki (GKRY) liderlik seçimine ilişkin,
Güneyde hangi lider cumhurbaşkanlığına seçilir, müzakere masasına gelirse
birbirlerinden pek fazla farkı yoktur. O bakımdan, kendi halkını ve devletini
temsil etmek için müzakere masasına otururken (Anastasiadis), geçmiş Rum
liderlerinin masaya taşımaya çalıştığı ağır taviz isteklerinden daha geride
kalacağını düşünmüyorum.
Birtakım programlara katılmak için Bursaya gelen Eroğlu, konakladığı otelde
gazetecilere yaptığı açıklamada, GKRYdeki seçimin, kampanya başladığından
itibaren nasıl sonuçlanacağı bilinen bir seçim olduğunu söyledi.
Nikos Anastasiadisin seçimi kazanacağının, hem Türk hem de Rum tarafından
peşinen kabul edildiğini belirten Eroğlu, Anastasiadis oldukça yüksek bir oy
oranıyla seçildi. Ben dün kendisini de aradım. Konuştum, tebrik ettim.
Müzakerelerle ilgili düşüncelerimi, müzakerelere tekrar başlama arzumu ilettim
kendisine. Biliyorsunuz Rum kesiminde ağır ekonomik kriz var. Takdir ederseniz
bu krizle uğraşmam lazım. Ondan sonra müzakereleri başlatacağız dedi diye
konuştu.
Rum liderin uyumlu bir insan mesajını vermeye çalıştığını dile getiren
Eroğlu, şöyle devam etti:
Her zaman söylüyorum: Güneyde hangi lider cumhurbaşkanlığına seçilir,
müzakere masasına gelirse birbirlerinden pek fazla farkı yoktur. O bakımdan,
kendi halkını ve devletini temsil etmek için müzakere masasına otururken, geçmiş
Rum liderlerinin masaya taşımaya çalıştığı ağır taviz isteklerinden daha geride
kalacağını düşünmüyorum. Ama inşallah sergilemeye çalıştığı uzlaşıcı tavrı dış
dünyaya bunu sergilerken, müzakere masasında da bunu sergiler. Tartışılmamış
tarafı kalmayan Kıbrıs sorununun kısa bir zamanda çözeriz. Arzum, temennim ve
beklentim de bu. Ama tabii ki çözüm sadece benim iki dudağımın arasında olsa
kolay. Onların da aynı niyeti göstermesi, aynı düşünce ve kararlılıkla müzakere
masasına gelmesiyle mümkündür. Bugüne kadar zaman zaman yapılan müzakerelerde
Anastasiadis masada bulunmadı. Ama yapılan müzakereleri izleyen Birleşmiş
Milletler (BM) yetkililerinin söylediği bir cümle var: Gördüğümüz kadarıyla Rum
tarafı, refahı ve gücü sizinle paylaşmak istemiyor. Şimdi bu görüşlerini bize,
kapalı kapılar arkasında söylerler de BM Güvenlik Konseyine yazdıkları
raporlarda bunları aksetmezler. Mühim olan bu görüşlerini, bu raporlarına da
kaydettirmeleridir.
Eroğlu, bir gazetecinin, Yeni dönemden umutlu musunuz- sorusuna şu
yanıtı verdi:
Müzakere masasına tekrar oturmayı arzu ettiğime göre bir umut var. Her
müzakere masasına bir umutla oturuyoruz. Geçen dönemde muhatabım Sayın Hristofyas
ile görüşmelerimi sürdürürken de bir New York ziyaretinde Genel Sekretere zirve
önerisinde bulunmuştum. Ben, Hristofyas ve Genel Sekreterin katılacağı 3lü bir
zirve teklifini sunmuştum. Bu teklifim kabul görmüş ve 5 zirve yapmıştık. Buna
rağmen maalesef bu toplantılarda bir anlaşma metni ortaya çıkmadı. Biliyorsunuz,
daha önce Genel Sekreterin hazırladığı anlaşma metinleri var. Reddeden Rum
tarafı ve kabul eden yine Türk tarafı olmuştur. İnşallah, bizim de kabul
edeceğimiz bir anlaşma metnini, Rumlar da kabul eder ve yıllardan beri devam eden
ve ucu açık müzakereler süreci şeklinde isimlendirilen bu görüşmelerin sonuna
varırız.
Muhabir: Halil İbrahim Başer
Yayıncı: İbrahim Uyar