BATMAN (A.A) - Ubeydullah Baş - Hasankeyf ilçesindeki arkeolojik
kazının başkanlığını yürüten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam
Uluçam, kazılarda Hasankeyfin 12 bin yıl öncesinin tarihine ulaşıldığını ancak
bu yıl yapılan kazının en önemli sonucunun, 12. yüzyılda Artuklu döneminde
kullanılmış arıtma sistemi olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, AA muhabirine Hasankeyfte bu yıl yürütülen
kazıların sonuçlarını değerlendirdi.
Çalışmalarında Artuklu dönemine ait bir kanalizasyon sistemi ortaya
çıkardıklarını anlatan Uluçam, Hasankeyfteki Mardinike Külliyesinin kuzeyinde
yapılan bir araştırmada su arıtma tesisleri ortaya çıkardıklarını belirterek
Bu, Hasankeyf ve bölge kültür tarihi açısından çok önemli bir olay. Günümüzde
bile Dicle kenarında meskun mahallerde tuvalet atıkları doğrudan Dicle Nehrine
akıyor. Daha önceki Artuklu döneminde bir kanalizasyon sisteminin olduğu,
atıkların Dicle Nehrine ulaşmadan önce, bu sistemin üçlü bir arıtma sisteminden
sonra nehre verildiği bilimsel olarak ortaya kondu dedi.
Uluçam, bu seneki Hasankeyf kazılarının ortaya koyduğu en önemli değerin bu
olduğunu vurgulayarak 12. yüzyıl kültürünün günümüz kültüründen biraz daha
ileri seviyede olduğunu ortaya koyan bir bulguydu bu. Medeniyet tarihi açısından
övünülecek, takdir edilecek bir durumdur şeklinde konuştu.
-12 bin yıl öncesine ait Hasankeyfin tarihine ulaşıldı-
Yapılan kazı çalışmalarıyla, Neolitik döneme, ilk insan yerleşiminden
itibaren birtakım sonuçlara ulaşıldığı ve pek çok mezar buluntuları ortaya
çıkarıldığı bilgisini veren Uluçam, tarih öncesindeki kültürlerin de ortaya
çıktığını kaydetti.
Neolitik dönem buluntularına da değinen Uluçam, bu döneme ait bulunan
eserler ve beslenme kültürü konusunda şunları söyledi:
12 bin yıl öncesine ait Hasankeyfin tarihine ulaştık. O dönemde seramik
dediğimiz toprak kap yok, kaplar taş oyularak yapılıyor. Mezarlara konulan mezar
sunuları var ki bu sunularda yiyecek giyecek parçaları, kapların içinde taştan
oyulmuş armağanlar, birtakım dini sembol niteliğindeki insan yüzleri, taşa
oyulmuş, sakal ve gözleri boyanmış maskeler gibi bazı eserler ortaya çıktı.
Yine o dönemde daha çok mercimeğin kullanıldığını, buğdayın ise çok az
kullanıldığına ulaştık. Tilki, yaban domuzu, geyik gibi yabani hayvanların
yenildiğini tespit ettik. Ondan sonra sırayla Demir Çağı dönemini milattan önce
yüzyıldan itibaren şu an ki Hasankeyfin yerleşim alanındaki yer ortaya çıkar.
Yani Neolitik dönem olarak 12 bin yıl öncesi, ondan sonra antik dönem, ardından
garnizon şehri olarak Roma var, Süryaniler ve hazreti Ömer döneminde İslamlaşma
sonucunda İslam devletleri var.
-Hasankeyfte ilk defa Büyük Selçuklunun izlerine rastlandı-
Ortaçağ arkeolojisine giren çalışmalarda, Hacı Ali Mescidindeki kazıların
sonucunda bu bölgenin aslında Artuklu dönemine ait bir köşkün üzerine, Hicri 735
yılında Hacı Ali tarafından bir mescit yaptırıldığı, sonra da mescidin etrafında
bir zaviyenin geliştirildiği tespit edildi.
Hasankeyfte ilk defa Büyük Selçuklunun izlerine rastladık diyen Uluçam
eskiden doğrudan Artukluların bilindiğine vurgu yaparak kazılar sonucunda Büyük
Selçuklu Sultan Melikşah dönemine ait 1092 tarihli camiye ait benzer örnekler
çıktığını belirterek, Artuklular, Eyyubiler, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı
dönemleri var. Yani biz bu kronolojik sıralamayı bilimsel olarak kültür
varlıklarıyla kanıtlamış olduk. Daha önce Artuklu, Eyyubi biliniyordu ama biz
bunun dışında İran Selçuklusu diye bilinen Büyük Selçuklunun da varlığını ortaya
çıkardık. Bunun dışında Hasankeyfin Romanın garnizon şehir dışında yerleşim
alanı ortaya çıktı diye konuştu.
-2012 kazılarının en önemli bulguları 4 mimari anıt ve arıtma tesisi-
Kazı Başkanı Prof. Dr. Uluçam, sonuç olarak bu seneki kazı mevsiminde höyük
başta olmak üzere Ortaçağ arkeoloji grubuna giren 4 alanda yaptıkları
çalışmalarda 2 mescit, Artuklu Köşkü, Artuklu döneminde tesis edilip daha sonraki
dönemlerde onarımlar geçiren bir kanalizasyon tertibatı ile hem içme suyu hem
atık suların kullanıldığı iki ayrı sistem halinde arıtma sisteminin ortaya
çıkarıldığını bildirdi.
Uluçam, önemli eserler dışında ayrıca içinde sikkeler, seramik örnekleri,
değişik kapkacaklar, mezar taşları olan küçük buluntular olduğunu da sözlerine
ekledi.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu