BURSA (A.A) - Harun Kaymaz - Volkan Bayraktar - Son yıllarda
sayıları artan dedektiflik büroları, uluslararası şirketlerden mahalle bakkalına,
çocuğunu evlendirmek isteyen ebeveynlere kadar hemen her kesim ve gelir grubundan
insanların başvuru adresi oluyor.
Türkiyede, yasası bulunmamasına rağmen özel araştırmacılık veya
danışmanlık gibi ticari unvanlarla kurulan yasal dedektiflik şirketlerinin
sayısı gün geçtikçe artıyor. Özel Dedektifler Derneğine göre; Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığının, Soruşturma faaliyetleri (Özel Dedektiflik
Faaliyetleri Dahil) adı altında meslek kodu belirlemesi, bu artıştaki en önemli
etkenlerin başında geliyor.
Türk Ticaret Kanununa uygun olarak kurulan, levhalarında özel
dedektiflik ibaresi bulunan şirketlerin sayısındaki artış, eğitimli personel
ihtiyacını da gündeme getiriyor.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Özel Güvenlik ve Koruma Bölümünde, bu konuda
eğitimli personel yetiştiriliyor.
Sektör temsilcileri, Uludağ Üniversitesinde (UÜ) de benzer bir bölüm
kurulması için çalışma yürütüyor.
-Üniversitelilerden dedektiflik konferansına ilgi-
Özel Dedektifler Derneği, UÜ Ali Osman Sönmez Meslek Yüksekokulu Mülkiyeti
Koruma ve Güvenlik Bölümünde Özel dedektiflik teknik ve metotları dersi
verilmesi amacıyla temaslarda bulunuyor.
Bu kapsamda, dernek tarafından UÜ Ali Osman Sönmez Kampüsünde Türkiyede
Özel Dedektiflik ve Yasal Süreç konferansı verildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma ve İnterpol eski daire başkanlarından Yusuf
Vehbi Dalda, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Filiz, KOÜ Özel
Güvenlik ve Koruma Bölüm Başkanı ve Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yükekokulu
Müdürü Doç. Dr. Gazi Uçkun, Özel Dedektifler Derneği Başkanı İsmail Yetimoğlu,
İzmir Dedektifler Derneği Başkanı Mesut Öztürkün katıldığı konferans,
öğrencilerden ilgi gördü.
Emniyetteki bazı birim müdürlerinin de katıldığı konferansta öğrencilere,
dedektif olmak için gereken şart ve nitelikler ile mesleğin püf noktalarına dair
bilgiler sunuldu.
-20 firmaya ihraç-
Yetimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektördeki işletmelerin;
değişik gelir, meslek, yaş ve sosyal gruplardan birçok kişiye, dedektiflik
hizmetleri verdiğini anlattı.
İsmail Yetimoğlu, 2003 yılında özel dedektiflik unvanı bulunan bir
limited şirket kurduklarını, 2007de ise İstanbul merkezli Özel Dedektifler
Derneğini kurduklarını anlattı. Yetimoğlu, ayrıca merkezi Viyanada bulunan ve
dünyada tek olan Uluslararası Özel Dernekler Federasyonunda Türkiyeyi temsil
ettiklerini kaydetti.
Türkiyedeki tüm dedektiflik faaliyetlerini koordine etmeye çalıştıklarını
dile getiren Yetimoğlu, şöyle dedi:
Bu konuda kanun oluşması için taslak hazırladık. Alt yapının hazırlanması
için eğitimin en önemli şey olduğu kanaatine vardık. 2010da KOÜ ile protokol
imzaladık. Haftada bir gün orada öğrencilere ders veriyoruz. Şimdi de aynı
eğitimi UÜde vermeyi düşünüyoruz. Özel dedektiflik yapacak nitelikli ve
araştırma tekniklerini bilen, uluslararası düzeyde gençler yetiştireceğiz.
Derneğe bağlı 5 firmanın bulunduğunu anlatan Yetimoğlu, Burada gerçek ve
dürüst kişiler çalışıyor. Aynı zamanda müşterilerini dolandırdığını tespit
ettiğimiz 20 firmayı da ihraç ettik. Bunların yeri yurdu belli değil. Ağlarına
düşürdüklerini dolandırıyorlar ifadelerini kullandı.
-En iyi müşteriler...-
Özel dedektiflik bürolarının en iyi müşterilerinin, Türkiyede yatırım yapan
ya da bu niyeti taşıyan uluslararası şirketler olduğunu belirten Yetimoğlu, şöyle
devam etti:
Özellikle uluslararası şirketlerin Türkiye mümessilleri, bünyelerinde
bulundurdukları üst düzey yöneticilerinin, şirket menfaatlerine aykırı faaliyet
içinde olup olmadığını tespit etmek için bize başvuruyor. Yurt dışında bu tip
müracaat ve araştırma talepleri çok yaygın. Firmalar, sermayelerini korumak ve
yeni yatırımlara girebilmek için bizden böyle bir takip isteyebiliyor. Tabii bu,
her şirket yöneticisini takip ediyoruz anlamına gelmez.
İsmail Yetimoğlu, bu konuda çözüme kavuşturdukları iki başvuruyu şöyle
anlattı:
Uluslararası bir grubun Türkiyedeki temsilciliğinin müdürünün, 2 yıllık
süreçte şirketini sahte belge ve faturalarla 11 milyon dolar dolandırdığını
tespit ettik. Bir başka müşterimizin müracaatı üzerine ise baktık ki; şirketin
tepe yöneticisi, paravan bir firma kurmuş. Çalıştığı şirketin 400 bin avroluk
cihazını, paravan şirketine sadece 25 bin avroya satarak, çalıştığı kurumun için
boşaltıyor, kurumunu iflasa sürüklüyor. Bunu açığa çıkardık.
Yetimoğlu, bu gibi olaylarla sık karşılaştıklarını öne sürdü.
-Şirketlerin, en çok cevap aradığı sorular-
Yetimoğlu, uluslararası ve ulusal çaptaki şirketlerin, sorumluluk
verdikleri/verecekleri üst yöneticiler hakkında en çok cevap aradıkları soruları
şöyle sıraladı:
Şirket üzerinden menfaat sağlıyor mu- Rakiplerimizle iş birliği içerisinde
mi- Şirket bilgilerini, ticari sırlarımızı dışarıya sızdırıyor mu- Patent, buluş
ve benzeri endüstriyel ve teknolojik sırlarımızı muhafaza ediyor mu-
Özgeçmişindeki mezuniyet, daha önce çalıştığı yerler vb. gibi bilgiler doğru
mu-
İsmail Yetimoğlu, ekonomiye yön veren holdinglerin, büyük iş adamlarının
yanı sıra, bir mahalle bakkalının da dedektiflik bürolarının kapısını
çalabildiğini dile getirdi.
-Gelin/damat adayı araştırması-
Çocuğunu evlendirecek ebeveynlerin de müşteri portföyünde anlamlı yer
tuttuğunu belirten Yetimoğlu, şöyle dedi:
Çok sayıda ebeveyn bizden evlatları ile ilgili evlilik öncesi araştırma
yapmamızı istiyor. Biz de farklı yöntemlerle yaptığımız takip sonucu kızın oğlana
ya da oğlanın kıza uygun olup olmadığını belirliyoruz. Bu, kişinin şahsiyeti ile
ilgili bir konu olduğu için çok ciddiyetle araştırma yapıyoruz. Yanlış
anlaşılmasın, hiçbir kişinin sevgilisi, nişanlısı veya eşinin sadakatiyle ilgili
bir çalışmamız yok. Sadece anne veya babalar çocuklarını evlendirecekleri
kişilerin ailesini ve geçmişini bilemeyebiliyor. Eskiden mahallelerde
muhtarlardan, komşulardan alınan verileri farklı yöntemlerle daha somut delilerle
belgelendiriyoruz.
Yetimoğlu,Eşim eve neden geç gelmeye başladı sorusuyla da sık
karşılaştıklarını sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kamuran Akkuş