VAN (A.A) - Ali İhsan Öztürk - Sıtkı Yıldız - Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı ve Doğa Gözcüleri Derneği Başkanı Prof.
Dr. Mustafa Sarı tarafından kutsal ekoloji alanında yapılan araştırmada, ülkedeki
birçok değerin hurafelerle günümüze kadar ulaştığı tespit edildi.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de çok sayıda örneği bulunan ve zararsız
olarak nitelendirilen bazı hurafeler, dini anlamda olumsuz olarak nitelendirilse
de birçok canlı türünün neslini koruyarak günümüze kadar ulaşmasını sağlıyor.
Son yıllarda ortaya çıkan kutsal ekoloji kavramı üzerine araştırma yapan
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı ve Doğa Gözcüleri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Sarı, AA muhabirine, ülkedeki birçok değerin hurafeler
sayesinde koruma altına alındığını anlattı.
Kutsal ekolojinin, bir canlının ya da türün inanç değerlerinden yararlanarak
korunmasını sağladığına değinen Sarı, Van Gölünde yaşayan inci kefalinin üreme
döneminde gerçekleştirdiği göçün, kutsal ekoloji kavramı için en iyi örneklerden
birisi olduğunu söyledi.
Sarı, üreme döneminde yapılan yanlış avlanma nedeniyle nesli tehlike altında
bulunan inci kefalinin, bugün çeşitli tedbirlerle avlanmasının önlenebildiğini
anımsatarak, şöyle konuştu:
"Üreme dönemindeki yanlış avlanmanın 17. yüzyılda neredeyse hiç
yapılmadığını Evliya Çelebiden öğreniyoruz. Çelebinin anlattığına göre
Muradiyede kabri bulunan Büyük İskenderin hekimi Bend-i Mahi Sultan, bir tılsım
yaparak balıkların her yıl kendisini ziyaret etmesini sağlamıştır. Bu yüzden her
ilkbaharda Van Gölünden çıkan balıklar sürüler halinde derelere akın ederek
Bend-i Mahi Sultan başta olmak üzere yatırları ziyarete giderler. Bu yüzden yöre
halkı bu balıklara gidiş yolunda dokunmaz, ziyaret bittikten, yani balıklar
yumurtalarını bıraktan sonra avlarlar.
Vanın Bahçesaray ilçesinde yaşamış meşhur alim, şair Feqiye Teyran
(kuşların talebesi) yaşadığı köyde kuşların mekanı olan ağaçların kesilmemesini
çünkü kendisinin kuşlardan ders aldığını anlattığı için köylüler ağaçlara
dokunmamıştır. Bugün Kartal köyü olarak bilinen köyde Feqiye Teyranın kabrinin
bulunduğu bölgede bulunan hiçbir ağaç kesilmediği gibi kendiliğinden devrilen
ağaçlar bile ormanın içinde kalır."
-Lanetli orman, kutsal balıklar, hacı leylek-
Rizenin bir köyünde yapılan "lanetli orman" uygulamasının ormandaki
ağaçların korunmasını sağladığını vurgulayan Sarı, yol ya da su kenarında bulunan
ağaçların da kutsal sayılıp dallarına bez bağlanmasıyla uzun yıllar kesilmediğini
ifade etti.
Sarı, Urfa Balıklı Göldeki balıkların, Erzurum Ilıcada bulunan şehit
balıkların ve Malatya Arguvandaki kutsal balıkların en önemli kutsal ekoloji
örneği olduğuna işaret ederek, Mekkeden geçtiği için "hacı" olduğu kabul edilen
leyleğin de yüzyıllardır bu özelliğinden dolayı avlanmadığını kaydetti.
Posta hizmetinde kullanılan güvercinlerin kutsanarak neslinin koruma altına
alındığının altını çizen Sarı, belli bir bölgede yetişen bitki türlerinin de
korunması için yatırlara, mezarlıklara ekildiğini belirtti.
-Türbe ve mezarlıktaki ters laleler-
Sarı, Vanın Gevaş ilçesine bağlı Aydınocak ve Dilmetaş köylerindeki
insanların, türbe ve mezarlıklarda bulunan yöreye özgü ters laleleri
ziyaretçilerden koruduğunu bildirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türbeyi ziyaret eden insanların etrafını saran köy halkı, ziyaretçileri
lale koparmamaları konusunda uyarıyor. Laleleri koparmaları durumunda evlerinin
yanacağı, trafik kazası geçirecekleri, başlarına kötü olayların geleceği yönünde
uyarılarda bulunan vatandaşlar, bu yolla ters lalelerin uzun yıllar muhafaza
edilmesini sağlamıştır. Bu olaya dini anlamda bakan uzmanlarımız bunlar hurafe
diyebilir. İnanç noktasında bunun adı hurafe olabilir ama ekoloji nazarında
baktığımızda bunlar bizim için çok kıymetli inançlardır. Bunları korumamız
lazım."
Bu tür inanışların dünyada da çok sayıda örneği bulunduğuna dikkati çeken
Sarı, ülke içindeki araştırmalarının ise halen devam ettiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Levent Harman