SAMSUN (A.A) - Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, Tarih boyu İslama yapılan saldırı hiçbir dine yapılmadı. Hile, entrika, komplo, Muhammed ümmetine yapıldığı kadar hiçbir ümmete yapılmadı. Fakat bu din hala dimdik ayakta dedi.
     Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Amerikada çekilen ve Hz. Muhammede hakaret içeren filmin Müslümanların kutsiyetine bir saldırı olduğunu ifade etti.
     Tüm dünyada Müslümanların filme tepkiler gösterdiğine işaret eden Öztürk, Müslümanların yapmaları gerekenin aşırıya kaçmadan tepkilerini medeni ve demokratik yollarla dile getirmek olduğunu söyledi.
     İslam dininin ve Müslümanların tüm dinlere, inananlara ve inanmayanlara saygılı olduğunu belirten Öztürk, şöyle devam etti:
     Müslüman olmayanlar da gayrimüslimler de Müslümanlara dil uzatmamalıdır. Peygamber efendimiz bize Kuranı getiren insandır. Biz bütün dini bilgilerimizi peygamberden öğreniriz. Bize dini getiren, her şeyimizi ondan öğrendiğimiz, alemlere rahmet olarak gönderilen, bizim için kutsiyet ifade eden büyük bir insan, büyük bir peygamber olan kutsiyetimize bir başkası hakaret niteliğinde dil uzattığı zaman bu dine uygun değil, bu insanlığa uygun değil, İslama da uygun değil. Elbette ki Müslümanların buna karşı bir tepkileri olacaktır. Bunu doğal karşılamak lazım. Böyle olmasına rağmen aşırıya kaçmamak gerekir, iş çığırından çıkmamalıdır. Onun da bir ölçüsü olmalıdır. Müslümanlar ölçülü olmalıdır. Taşkınlığa meydan vermemelidir, insanların ölümüne de sebebiyet vermemelidir. Müslümanların kendi peygamberlerini doğal olarak savunma hakları vardır. Bunu medeni bir şekilde iade etme özgürlükleri vardır. Bu bütün insanlık için geçerli bir durumdur ama bu işi taşkınlığa götürmek de doğru değildir. Bunun Kuranda da yeri yoktur. Böyle olursa kötü niyetli olanların ekmeğine yağ sürmüş, onların durumuna düşmüş oluruz.
    
     -Tarih boyu İslama yapılan saldırı hiçbir dine yapılmadı-
    
     İslamın ahlaka dayalı bir din olduğunu ve Kuran-ı Kerimin insanları iyilik ve doğruluğa yönelttiğini hatırlatan Öztürk, denge dini olan İslamda aşırılıklara yer olmadığının altını çizerek, Müslümanların dengeli davranması gerektiğini vurguladı.
     Tarih boyu İslama yapılan saldırıların hiçbir dine yapılmadığını söyleyen Öztürk, şunları kaydetti:
     Hile, entrika komplo, Muhammed ümmetine yapıldığı kadar hiçbir ümmete yapılmadı. Fakat bu din hala dimdik ayakta. Hazreti Muhammed hakkında yapılan tahkirler, alaylar başka hiçbir peygambere yapılmadı. Fakat hala bu din ve Müslümanlar dimdik ayakta. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi bu dinin yapısının sağlam oluşu ve evrensel mesajlar vermesidir. İkincisi de Allah bu dini devam ettirecek, anlatacak her devirde, her dönemde İslam alimlerini göndermiştir. Müslüman kişiler de fikirleri ve davranışları ile örnek olmalıdır. Dinimize, Peygamberimize, Kuran-ı Kerimimize dil uzatanlar için sessiz kalmayacağız. Sesimizi medeni ölçüde, bilim yoluyla bütün dünyaya haykıracağız, anlatacağız ama taşkınlığa da meydan vermeyeceğiz. Müslümanlara düşen görev sağduyulu davranmak ve taşkınlığa sebebiyet vermemektir.
    
     -Müslümanlar oyuna gelmemeli-
    
     Kuran-ı Kerimde 750den fazla ilimden bahseden ayet olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Öztürk, Müslümanların taşkınlıklarla değil, ilimle kendilerinden söz ettirmeleri gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
     Biz Kuranı okuyoruz ama düşünmüyoruz ve onu hayata uygulamıyoruz. Fatih Sultan Mehmet zamanındaki Müslümanlar devlet kuruyordu, 5. Mehmet zamanındaki Müslümanlar devlet yıkıyordu. İkisi de aynı Kuran-ı Kerimi okuyorlardı. Ama biri okuyor, düşünüyor, uyguluyordu, öbürü sadece okuyor, düşünmüyor uygulamıyordu. Kuran uygulanmak için gönderilmiş bir kitaptır. Kuran-ı Kerim diyor ki, Sakın cahillerden olmayın. Müslümanlar oyuna gelmemeli, bilimle ilimle insanlığı aydınlatmalıdır. İnsanlıktan nasibini almamış, peygamber nedir bilmeyen, kutsiyet tanımayan bu insanlara da bizim bir takım bilgiyi ulaştırma görevimiz var. Hz. Alinin dediği gibi, İnsanlar ya insanlıkta eşimiz, ya dinde kardeşimizdir. Müslümana düşen görev budur, öldürmek, yıkmak, yakmak değildir.
    
     Muhabir: Dilek Sezen - Fatma Kalay
     Yayıncı: Orhan Topal