ANTALYA (A.A) - İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm süreciyle ilgili olarak, Bu süreç hukukun askıya alındığı bir süreç değildir. Milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesini amaçlayan bir süreçtir. Bu süreç Türkiyenin ulusal düzeyde demokratik bir uzlaşı toplumu olmasını hedeflerken ülkemizin bölgesel ve küresel ölçekte de bir huzur adası olmasını amaçlamaktadır dedi.
     Bakan Güler, Antalyada bir otelde düzenlenen İl Emniyet Müdürleri Bilgi Paylaşımı Toplantısına katıldı. Güler, burada yaptığı konuşmada, toplantıda geçen yılın değerlendirilmesinin yapılacağını, bu yılda da neler yapılması gerektiğini konuşulacağını bildirdi.
     Emniyet Müdürlüğü olarak görevlerinin başında vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamanın geldiğini vurgulayan Güler, güvenlik kavramının insanlık tarihi kadar eski bir kavram olduğunu söyledi. Huzur ve güvenliğin olmadığı yerde devletin saygınlığından bahsetmenin mümkün olmayacağına işaret eden Güler, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması konusunda Emniyet Teşkilatının ağır ve önemli rolü olduğunu kaydetti.
     Bakanlık olarak güvenlik açısından uygulanan en önemli unsurlardan bir tanesinin suçla mücadele olduğunu dile getiren Güler, bu mücadelenin başarılı olabilmesi için suçun işlenmeden önlenmesi, toplumun katılımının, desteğinin sağlanması ve polisin soruşturma kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
     Suçla mücadelede etkinlik sağlanmadığı takdirde suçun toplumsal hayatı tehdit edeceğini, kamu düzenini bozacağını, insanlarda korku oluşturacağını, güvenlik kaygısına sebebiyet vereceğini söyleyen Güler, suçun işlenmeden önlenmesinde toplumun ve kamunun yararı olacağını bildirdi.
     Suçu önleme hizmetleri alanında nitelikli ve kalifiye personel istihdam edilmesine ağırlık verilmesi gerektiğine dikkati çeken Güler, bu doğrultuda tüm illerde faaliyete geçen Toplum Destekli Polis projesinden başarılı sonuçlar elde edildiğini kaydetti.
     Suçla mücadelede işlenen suçların aydınlatılmasının etkin rol üstlendiğini dile getiren Güler, Emniyet Teşkilatının suç soruşturma teknik ve idari kapasitesinin artırıldığını, her türlü teknolojik imkana sahip hale getirildiğini belirtti.
     Suçla mücadele konusunda MOBESE sisteminin de etkin rol üstlendiğini söyleyen Güler, MOBESE sistemi ilk olarak 2003 yılında İstanbulda uygulanmaya başladı ve tüm illere yayıldı. Suçun işlenmeden önlenmesi konusunda güvenli okul, güven timleri, eğitim projelerine bu yıl da ağırlık verilecek. Adli makamlarla polis arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, güçlendirilmesi, problem varsa diyalogla giderilmesi gerekir diye konuştu.
    
     -Terör sorunu-
    
     İçişleri Bakanı Güler, toplantıda terör sorununa da değindi. Türkiyenin en önemli sorunlarından birinin terörle mücadele olduğuna işaret eden Güler, terörün kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların katılımıyla çok geniş bir yelpazede mücadele edilmesi gereken bir olgu olduğunu vurguladı.
     Hükümet olarak bir taraftan terörle mücadelenin arka planını oluşturan ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi sorunlarla ilgili çözümler üretildiğini ve terör örgütlerine yönelik operasyonların aralıksız sürdürüldüğünü kaydeden Güler, terörle mücadele alanında geçmişte gösterilen çaba ve gayretlerin bu yıl da aynı kararlılıkla devam ettirileceğini bildirdi.
     Terörle mücadeleyi yurt içinde bütün boyutlarıyla sürdürürken dış ilişkiler alanında da çözüm odaklı, somut sonuçlar elde etmeye yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını anlatan Bakan Güler, şunları söyledi:
     Avrupa ülkeleri ve komşu ülkelerle son süreçte artırılan işbirliği neticesinde Avrupada örgütün etki ve hareket alanı daraltılmaya çalışılmalıdır. Bu çalışmalarla örgütün önemli finans kaynakları ve lojistik desteklerinin kesilmesi noktasında önemli sonuçlar alınmaktadır. Bu konuda son dönemlerde Avrupa Birliği ülkeleriyle başta olmak üzere teröristlere veya aranan kişilere ilişkin kayıtların dikkatle izlenmesi, iadeleri, özellikle kırmızı bültende olmaları gibi konularda hem hükümetimizin hem de bakanlığımızın çok önemli, netice alıcı görüşmeleri olmuştur. Bunları da sürdüreceğiz.
    
     -Milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesini amaçlayan bir süreçtir-
    
     Emniyet teşkilatının terörle mücadelesini hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına saygı çerçevesinde özgürlük ve güvenlik dengesini gözeterek ciddiyetle devam ettirileceğini vurgulayan Güler, son günlerde Türkiyenin terörün bitirilmesine yönelik çabaların yürütüldüğü bir süreçten geçtiğini vurguladı. Güler, sözlerine şöyle sürdürdü:
     Bu süreç hukukun askıya alındığı bir süreç değildir. Milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesini amaçlayan bir süreçtir. Bu süreç Türkiyenin ulusal düzeyde demokratik bir uzlaşı toplumu olmasını hedeflerken ülkemizin bölgesel ve küresel ölçekte de bir huzur adası olmasını amaçlamaktadır. Dolayısıyla bu sürecin başarılı olması durumunda ülkemiz, bölgesinde ve dünyada sosyoekonomik ve uluslararası ilişkiler açısından belirleyici bir konuma gelecektir. Bu süreci kendi hesaplarına başka amaçlar için kullanmak isteyenler, sabote etmek isteyenler çıkabilecektir. Bu süreci sabote etmek isteyenlere karşı demokrasi ve hukukun diliyle gerekli cevabı hep birlikte vereceğiz. Sürecin başarısı ve ülkemizde toplumsal başarının daha da gelişmesi için gerekli olan huzur ortamını sağlamak konusunda siz değerli arkadaşlarıma büyük görevler düşmektedir. Son süreçte halkımızın huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik provokatif şiddet olayları dikkat çekmektedir. Bu nedenle vatandaşlarımız arasında çatışma ortamı oluşturacak, süreci baltalamaya çalışacak gruplara karşı tedbirler geliştirilmeli ve provokasyona fırsatlar verilmemelidir. Bu zor süreçten geçerken her birinizin sabırlı ve sağduyulu hareket edeceğine huzur ve güveni koruma adına her türlü fedakarlığı yapacağına yürekten inanıyorum.
     Bakan Güler, kaçak sigara, alkol, uyuşturucu konularıyla da etkin mücadele edileceğini bildirdi.
    
     -Provokasyonlara fırsat verilmemeli-
    
     Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ise 2012 yılında PKK örgütünün saldırıları olduğunu, bu saldırılarda 31 polisin, 132 askerin, 16 köy korucusunun şehit olduğunu, 43 vatandaşın saldırılarda hayatını kaybettiğini söyledi.
     Saldırıların yüzde 90ının PKK/KCK tarafından yapıldığını ifade eden Kılıçlar, geçen yıl 500 teröristin ölü ya da sağ olarak ele geçirildiğini, 223 teröristin teslim olduğunu bildirdi.
     Terörle mücadelenin hukuk devleti ilkelerine ve insan hak ile hürriyetlerine saygı içinde yürütülmesi gerektiğine işaret den Kılıçlar, Terörle mücadelenin özgürlük ve güvenlik dengesinde devam ettirilmesi, meydana gelen olayların aydınlatılması, provokasyonlara fırsat verilmemesi önemlidir. Ülkemizde Sinoptaki provokatif olaylar olabileceğini unutmadan bu tür olaylara hassasiyetle, doğru usullerle yaklaşmanızı sizlerden bekliyoruz şeklinde konuştu.
     Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da 2016da Antalyada düzenlenecek dünyanın botanik EXPOsu Antalya 2016 EXPO hakkında bilgi verdi. Altıparmak, devlet memurlarının eğitimlerine de ağırlık verilmesi gerektiğini anlattı.
     Toplantı, 1 Mart Cuma günü sona erecek.
    
     Muhabir: Hatice Özdemir
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu