SAKARYA (A.A) - Uğur Subaşı - Enes Duran - Sakarya Üniversitesi
(SAÜ) İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Metin Işık, bireylerle ilgili ilk
izlenimin yüzde 93ünü sözsüz iletişim olarak adlandırılan beden dilinin, yüzde
7sini ise bireyin söylediklerinin oluşturduğunu belirterek, bir kişi hakkında
fikir sahibi olmak için 30 saniyenin yeterli olduğunu söyledi.
Işık, AA muhabirine iletişimde olumlu imaj oluşturmak isteyen bireylerin
öncelikle dış görünüşlerine dikkat etmesi gerektiğini anlattı.
İletişimin başarısında görünüş, ses tonu ve söylenenlerin önemli
olduğuna dikkati çeken Işık, bireylerin karşısındakilere görünüşleriyle mesaj
verdiğini kaydetti.
Dikkat çeken ilk özelliğin görünüş olduğunu ifade eden Işık, İlk kez
karşılaştığımız biri hakkında fikir sahibi olmak için 30 saniye yeterlidir. Kişi
ile olan ilk izlenimin yüzde 93ünü sözsüz iletişim dediğimiz beden dili, yüzde
7sini ise ne söylediği oluşturur diye konuştu.
Etkili iletişim kurmak isteyenlerin öncelikle görünüşlerine önem vermesi
gerektiğini vurgulayan Işık, şöyle konuştu:
Aslında bunun arka planında insanların gördüğüne mi, duyduğuna mı inandığı
sorusu vardır. Bu sorunun cevabı aslında beden dilinin, görünüşün ne kadar önemli
olduğunu gösteriyor. İnsanlar duyduklarına değil, daha ziyade gördüklerine
inanır. İlk izlenim esnasında karşıdaki insanların dikkatini çekmek isteyen,
olumlu imaj bırakması gereken insanlar öncelikle görünüşe önem vermelidir.
Giysiler kişinin kendisini nasıl gördüğünün güçlü bir ifadesidir. Görünüş
dediğimiz zaman sadece yüz ifademiz değil, tepeden tırnağa olan fiziksel görünüm
söz konusudur. Saçlarımız, sakalımız, el kol hareketlerimiz, kıyafetlerimiz,
kullandığımız aksesuarlar bunların renkleri ve diğer insanlarla olan fiziksel
mesafemiz gibi önemli unsurlar devreye girer.
-Olumlu bir imaja sahip olmak öz güveni artırır-
İş görüşmesine gidecek adaylara çeşitli önerilerde bulunan Işık, uygun
kıyafet seçmenin, renk ve aksesuar uyumunun kişisel imajın önemli bir işareti
olduğunu bildirdi.
Bu, aynı zamanda kişinin kendisine, kurumuna ve müşteriye karşı gösterdiği
özenin yansımasıdır diyen Işık, olumlu bir imaja sahip olmanın öz güveni
artırdığını dile getirdi.
İyi bir imaja sahip olmanın meslekte de çok büyük avantajları bulunduğuna
işaret eden Işık, şöyle devam etti:
Nitekim bir kurumda herkes çok iyi çalışıyorsa, kişisel imaj performanstan
daha belirleyici olabilmektedir. Olumlu bir kişisel imaj kişiyi sıradanlıktan
kurtarır, göze çarpar hale getirir. İlk kez karşılaştığımız biri hakkında fikir
sahibi olmak için 30 saniye yeter. Bazı insanları ilk kez görsek bile ona kanım
kaynadı deriz. İletişimde ilk izlenim çok önemlidir.
İlk izlenim, kurulacak iletişimi ve ilişkiyi etkilemektedir. İlk izlenimi
oluşturmak için ikinci bir şansımız yoktur.
İş görüşmesine 15 dakika önce gidilmesinin adaylar için uygun olacağını
belirten Işık, görüşmeye geç kalmanın heyecana neden olabileceğini anlattı.
Her şeyimizle karşımızdaki insana ve kuruma değer verdiğimizi göstermemiz
gerekiyor diyen Işık, şunları dile getirdi:
Tokalaşırken elle dik açı sergileyerek göz teması yapılması önemlidir.
Görüşme esnasında öz güveni göstereyim diye koltuğa yayılmamalıyız, dik
durmalıyız. Heyecandan ellerinizi nereye koyacağınızı bulamayacağınız için
elinize bir kalem, önünüze de kağıt alıp konuşurken not alınması yararlı olur.
Yerli yerinde tebessümler de mülakata sıcaklık ve renk katar.
İletişimde, iş bakış, sosyal bakış, yan bakış ve mahrem bakış olarak 4 tür
bakış vardır. Mülakatlarda konuşurken iş bakışı sergileyin, görüşme yaptığınız
kişinin gözü ile alnı arasına bakın.
Yayıncı: Kemal Kaymak